Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, en temel önceliklerinin enflasyonla mücadele olduğunu belirterek, "Programız başarılı bir şekilde işliyor. Programın olumlu yansımaları finansal göstergelerin ardından makro göstergelerde de görülmeye başlandı" dedi. Şimşek, "Enflasyon ile mücadele bir süreç işidir, yıllık enflasyondaki düşüş 2024 yılı ortasından itibaren başlayacak" diye konuştu.
Bakan Şimşek, "Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler" temasıyla İstanbul'da düzenlenen TRT World Forum 2023 kapsamında gerçekleştirilen "Küresel Ekonomiyi Yeniden Şekillendirmek" başlıklı oturumun açılışında konuştu.
Bakan Şimşek, küresel iklim değişikliğinin uluslararası ticarete ve uluslararası yatırımlara negatif etkisinden bahsederek, gelecek dönemin en önemli konularından olan iklim değişikliği ile mücadelede de gerekli adımları atacaklarını söyledi.
İklim değişikliğinin yanı sıra dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan çatışmalara işaret eden Şimşek, "Artık en temel kurallara bile saygı duyulmuyor. Gazze'de olanlara bakın. Bazı ülkeler ateşkes için bile çağrıda bulunamıyorlar. Buna bile cesaretleri yok. Şu anda içinde bulunduğumuz dünya böyle bir dünya. Henüz bir hegemon güç ve diğer pek çok oyuncu yeni sistemin nasıl şekilleneceğini konuşuyor bu da pek çok belirsizlik getiriyor küresel büyüme için" yorumunu yaptı.
"Türkiye hâlâ ciddi bir büyüme potansiyeli sunmaktadır"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'nin coğrafi konumunun ülkeye sunduğu avantajlardan bahsederek, büyük bir üretici olan Türkiye'nin yakın ülkelerle bu özelliğini geliştirebileceğini söyledi.
Son 10 yılda Türkiye'nin büyüme performansına işaret eden Şimşek, Hindistan ve Çin haricindeki gelişmekte olan ülkelere göre birçok şeyi daha iyi yaptıklarını vurguladı.
Şimşek, erişilebilir bir pazar olan Türkiye'nin nüfusunun 18 AB ülkesinin toplamından daha fazla olduğunu kaydederek, "Eğer burada biz kendi evimizi düzene sokarsak hiçbir ülke Türkiye'yi bu kadar önemli bir güçken görmezden gelemez. Türkiye hala ciddi bir büyüme potansiyeli sunmaktadır. Fırsatlarımız var ancak avantaj sağlamak için daha fazla şey yapmamız gerekiyor" diye konuştu.
"Programımızın olumlu yansımaları makro göstergelerde de görülmeye başlandı"
Bakan Şimşek, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programdan bahsederek, "2023 yılı bütçe açığının milli gelire oranla yüzde 6'nın altında olmasını bekliyoruz" dedi.
Sahip oldukları fırsatlardan en iyi şekilde faydalanmak için kapsayıcı bir program uygulamaya başladıklarını vurgulayan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Sürdürülebilir yüksek büyüme, kalıcı refah artışı ancak ve ancak fiyat istikrarı ile mümkündür. Bu sebeple en temel önceliğimiz enflasyonla mücadeledir. Programız başarılı bir şekilde işliyor. Programın olumlu yansımaları finansal göstergelerin ardından makro göstergelerde de görülmeye başlandı. Büyümede dengelenmeye doğru yol alırken cari açık düşüyor, enflasyonda ivme kaybı var ve rezervlerimiz artıyor. Enflasyondaki eğilim hakkında doğru bilgi veren yıllıklandırılmış çekirdek göstergeler hedeflerimiz ile uyumlu seyrediyor. Enflasyon ile mücadele bir süreç işidir, yıllık enflasyondaki düşüş 2024 yılı ortasından itibaren başlayacak."
"Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi arttı"
Bakan Şimşek, deprem harcamalarının bütçe dengesinde geçici bir bozulmaya yol açtığını belirterek, mali disiplini yeniden sağlayacak gelir ve harcama politikalarını uygulamaya aldıklarını söyledi.
Para ve maliye politikasındaki uygulamaların gelecek dönemde kapsamlı yapısal reformlarla destekleneceğini dile getiren Şimşek, şu açıklamalarda bulundu:
"Son dönemde ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi arttı. Ocak-mayıs döneminde 2,9 milyar dolar çıkış olan portföy yatırımlarına, haziran-eylül döneminde 4,9 milyar dolar giriş oldu. Güncel veriler girişin devam ettiğini gösteriyor. Bankacılık sektörü ile banka dışı sektörün dış borç çevirme oranları yükseliyor. Düşen cari açık ve artan sermaye girişi ile rezervlerimiz de artmaya devam ediyor. Mayıs ayına göre brüt rezervler 42 milyar dolar yükseldi."
Şimşek, cari açığın daralmaya devam ettiğini ve bu daralmanın süreceğini kaydederek, para politikasının daha işlevsel hale geldiğini, 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) düşüş eğilimini sürdürdüğünü, reytinglerdeki artışın devam edeceğini, bu gelişmelerin doğru yolda olduklarını gösterdiğini anlattı.