Politika

Bakan Tunç: Türk yargısı milletin yargısı olduğunu 15 Temmuz'da gösterdi

31 Ekim 2024 11:18

T24 Haber Merkezi 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, türkiye'de yargı ve basının özgür olduğunu savunarak; "Türk yargısı milletin yargısı olduğunu 15 Temmuz'da gösterdi. Savcılar o gece boş durmadı milletin hakkını, hukukunu korudu. Türk yargısının 15 Temmuz'da verdiği sınav takdire şayandı. Ülkemizin hem yargı hem medya alanında nereden nereye geldiğimizin göstergeleri bunlar. leştiri sınırını, haber değerini aşmayan düşünce açıklamalarının suç teşkil etmeyeceğini mevzuatımızda düzenledik" ifadelerini kullandı. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet ve Medya İlişkisi Paneli'nde konuştu. Bakan Tunç'un açıklamaları şöyle: 

"Türk yargısı milletin yargısı olduğunu 15 Temmuz'da gösterdi. Savcılar o gece boş durmadı milletin hakkını, hukukunu korudu. Türk yargısının 15 Temmuz'da verdiği sınav takdire şayandı. Ülkemizin hem yargı hem medya alanında nereden nereye geldiğimizin göstergeleri bunlar. Yine Filistin konusunda da 7 Ekim'den bu yana süren soykırım işleniyor. Maalesef uluslararası medya katledilen çocukların hakkını savunabiliyor mu, koruyabiliyor mu? Ama Anadolu Ajansı'na baktığımız zaman muhabirlerin her birinin oralarda işlenen insanlık suçunu hayatları pahasına yayınlıyor. Bu anlamda Türk medyası gerçekten önemli bir sınav vermiştir. Özellikle Anadolu Ajansı'nın toplladığı veriler, TRT'nin kaydettiği görüntüler birer kanıt. Soykırım davasında delil olarak dosyamıza ilave ettiğimiz çok önemli kanıtlar varAdalet toplumsal barış ve huzurun teminatıdır. Adalet, haksızın şirret çığlıkları arasında haklının sesini duyabilmektir. Eğer kürsüde görev yapan kişi haklının sesini duyabiliyorsa, haksızın o şirret çığlıkları arasından haklının sesini duyuyorsa adalet vardır.

Anayasamızda yargı birliğinin sağlanması, vatandaşlarımızın hak ve özgürlük aramasını genişleten, kadın haklarının güçlendiren değişiklikleri hayata geçirdik. Özellikle vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik ki buna cumhurbaşkanlığı sistemi de dahil olmak üzere küçümsenemeyecek reformaları hayata geçirdik. Basın araçlarına el konulamayacağına yönelik düzenleme geldi. Özellikle basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki çabaları da küçümsememek lazım. Eleştiri sınırını, haber değerini aşmayan düşünce açıklamalarının suç teşkil etmeyeceğini mevzuatımızda düzenledik."