Allah'a inanmadığını söylemenin, hatta din ve devlet işlerinin ayrılmasını savunmanın çok tehlikeli bir şey olabildiği Bangladeş'te, son birkaç ay içinde üç laik blogcu öldürüldü. Cinayetlerin sonuncusuna evinin yakınlarında maskeli kişiler tarafından bıçaklanarak öldürülen ateist-laik yazar Ananta Bijoy Das kurban gitti. Cinayeti El Kaide üstlendi. Daha önce de Avijit Roy ve Waşikur Rahman benzer saldırılarda öldürülmüşlerdi.
BBC'de yer alan habere göre, her üç blog yazarı da devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunmuş, dini hoşgörüsüzlük ve İslamcı köktenciliği eleştiren yazılar kaleme almışlardı.
Bangladeş'in nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ını Müslümanlar, yüzde 9'unu da Hindular oluşturuyor.
ABD merkezli insan hakları izleme örgütü Human Rights Watch (HRW) son bir kaç yıldır bu ülkede ifade özgürlüğü ile yurttaşlık haklarının sert şekilde bastırıldığını söylüyor.
İnsan hakları avukatı Sara Hossain toplumun çoğunluğunun dini köktencilikle giderek artan devlet baskısı arasında sıkışıp kaldığını söyledi.
'Konuşmaya korkar oldular'
Avukat Hossain, "Çoğu insan artık konuşmaya korkar hale geldi" diyor. Hossain, bu sıkışıklıkta, bir yandan devletten korkarak devletin dini aşırılık sayabileceği şeyleri söylemekten korkanlar, diğer tarafta İslamcıların saldırıları yüzünden laikliği savunmaktan korkanlar olduğunu anlatıyor.
Ama bir yandan da devletin baskısının, elindeki güvenlik gücü ve istihbarat örgütlenmesi dikkate alındığında neden İslamcıların saldırılarını engellemediği sorusu var.
Sara Hossain, bu konuda yeterli çaba gösterildiğinden kuşkulu olduğunu belirtiyor e şöyle açıklıyor:
"Kaynakların önemli bir kısmı siyasi muhaliflerin tasfiye edilmesine, hükümetin çıban başı gibi gördüğü insanların susturulmasına harcanıyor gibi görünüyor. Bu insanlar dini aşırılık ve köktencilikle mücadelede hükümetle ittifak yapabilecek kişiler bile olsa."
'Çok güçlü çıkışlar yapamıyoruz'
İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW geçtiğimiz yıl Ekim ayında Bangladeş Parlamentosu'nun polise daha geniş yetkiler veren ve cezaları artıran yeni bir yasa çıkardığını hatırlatıyor.
Son cinayetlerden sonra Bangladeş'in Washington büyükelçiliğinden bir diplomat, hükümetin sorumluları yakalamak için her türlü önlemi aldığını söylemişti.
Hifazat-ı İslam gibi radikal örgütler laik eğitimin son bulmasını istiyor ve siyasetin İslami kurallara tabi olmasını talep ediyorlar.
Şiddet olaylarını bu örgütün başlattığı öne sürülüyor.
Avijiti Roy'un öldürüldüğü saldırıdan yaralı olarak kurtulan eşi, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina'nın arayıp başsağlığı dilemediğini söylüyor. Başbakan Hasina'nın oğlu Sacib Wazed annesinin, öldürülen yazarın babasıyla görüştüğünü söylemiş ama ülkedeki siyasi ortamın istikrarsızlığı yüzünden kamuoyu önünde bu konuda açıklama yapamadığını ileri sürmüştü.
Wazed, bir mülakatta, "Bıçak sırtındayız burada. Ateist olarak görülmek istemiyoruz. Temel inancımız değişmedi. Laikliğe inanıyoruz. Fakat muhalefet partisi bize karşı din kozunu amansızca kullandığından çok güçlü çıkışlar yapamıyoruz" demişti.
Roy'un öldürülmesinden sonra ABD'de yaşayan kızı Trisha Ahmed de Facebook'tan bir açıklama yayınladı. Trisha Ahmed açıklamasında, "Bu hikayenin ABD'de duyulması lazım çünkü Bangladeş çaresiz, yöneticiler yolsuz, hukuk ve kamu düzeni kalmamış. Katillerin adalet önüne çıkarılacağından da ciddi şekilde kuşkuluyum" ifadelerini kullandı.