Hatice Kamer
31 Mayıs akşamı, 20.30 sıralarında, Ankara'da 20 yaşında Barış Çakan'ın ölümüne yol açan kavganın ardından farklı iddialar öne sürüldü. İlk iddia, Çakan'ın parkta 'Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldüğü' yönündeydi.
Mezopotamya Ajansı, Çakan ailesinin bazı fertleri ve akrabalarıyla görüşerek iddiayı doğrulayan bir haber yayınladı.
İnşaatlarda işçilik yapan ve virüs salgını nedeniyle bir süredir işsiz olan gencin cenazesi Pazartesi günü Ankara'da Elvankent Mezarlığı'nda toprağa verildi ama ölümü üzerine devam ortaya atılan iddialara yenileri eklendi.
Ankara valiliği de konuyla ilgili bir açıklama yayınladı ve iddia edildiği gibi olayın, maktul ve yanındaki arkadaşının Kürtçe müzik dinlemesiyle ilgili olmadığını söyledi.
Valilik açıklamasında "Tam aksine maktul ve arkadaşının, şüphelileri araç içinde ezan okunması nedeniyle yüksek sesle ve etrafı rahatsız edecek tarzda müzik dinlememeleri konusunda ikazda bulunması üzerine başlamıştır" denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da, Çakan'ın öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada gözaltına alınan 3 şüphelinin çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh ceza Mahkemesi tarafından tutuklandığını duyurdu.
Yazılı açıklamada Savcılık, maktul Barış Çakan'ın arkadaşı B.A'yı görmek için kısa süreliğine evinden sokağa indiğini, iki gencin sokakta yürüdükleri sırada bir araçta yüksek sesle müzik dinleyen K.Y, A.B ve Ö.Y'yi, ezanın okunduğunu söyleyerek müziği kısmalarını istediklerini, bunun üzerine kavga başladığını ve üç kişinin maktul Barış Çakan'ı bıçaklayarak öldürdüğünü belirtti.
Açıklamada ayrıca Çakan'ın, Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldüğü yönündeki bilginin tamamen yalan olduğu, bu şekilde manipülasyon içeren paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğine de yer verildi.
Olaya karışanlar ve görgü tanıkları ne diyor?
Barış Çakan'ın arkadaşı B.A'nın'nın 1 Haziran'da Cinayet Büro Amirliği'ne verdiği ifadesinde olayın nasıl geliştiği şu şekilde aktardı:
"Yüksek sesle müzik dinlenen Şahin marka bir aracın yavaşça önlerinden geçtiğini ve şoför mahallinde oturan Kubilay adındaki şahsı tanıdığını söyleyen B.A ona 'Kardeş, mahalle içerisindeyiz, bu kadar yüksek sesle müzik mi dinlenir, bak ezan da okunmaya başladı, müziğin sesini kıs' dediğini, Kubilay'ın araçtan inerek 'Hayırdır, sen kimsin, ne karışıyorsun, istediğim müziği dinlerim' demesi üzerine tartışmaya başladıklarını belirtmiş."
Daha sonra olayın kavgaya dönüştüğünü, araçtaki Alperen adındaki şahsın bagajdan iki bıçak almasıyla Barış ile kaçtıklarını ve buldukları sopalar ile bir başka sokakta onları beklediklerini ekleyen B.A "Barış'a, 'Sen gecekondunun diğer tarafından çık' dedim, sözleştiğimiz yere gelmeyince 10 defa telefonundan aradım" diye ifade verdi.
B.A, ifadesinde ayrıca Barış'ı bir gecekondunun bahçesinde göğsünün kanlar içinde ve sırt üstü yerde yatarken bulduğunu da belirtti.
Zanlılar, 18 yaşından küçük arkadaşlarını suçluyorlar
İfade tutanağında, olaya karışan 21 yaşındaki Kubilay Han Yıldırım ve Alperen Başaran'ın, Barış'ın arkadaşı B.A'nın anlattığı gibi tartışmanın araçtaki yüksek sesli müzikten dolayı başladığını söylüyorlar.
Yıldırım, ifadesinde ezan uyarısını duymadığını, Alperen de ezan okunduğunu söylemiş.
İfade tutanağında teyze çocukları olduğunu belirten Alperen ve Kubilay, maktulü bıçaklayan kişinin, arabanın arka koltuğunda oturan arkadaşları Ö.K.Y olduğunu iddia ediyorlar.
Alperen ve Kubilay, Ö.K.Y'nin "B.A'nın elinden bıçağı aldım, Barış'a iki defa salladım" dediğini iddia ediyorlar.
Kubilay Yıldırım'ın bir yakını da Ö.K.Y'nin "Ben bıçakladım, 5 kez sapladım" dediğini öne sürmüş.
İki görgü tanığı, Alperen ve Ö.K.Y'nin ellerinde kanlı bıçakla gördüğünü söylerken, bir diğeri de Alperen ve Ö.K.Y'nin Barış'a bıçakla vurduklarını gördüğünü belirtti.
Savcılık açıklamasında araçtaki üçüncü kişinin, Ö.K.Y adındaki 18 yaşından küçük bir çocuk olduğunu belirtiyor, onun için "Suça sürüklenen çocuk" tanımı kullanılıyor.
Kubilay Yıldırım ve Alperen Başaran'ın suçladığı Ö.K.Y ise verdiği ifadede yapılan suçlamaları reddediyor.
Barış'ın kavgayı ayırmak için araya girdiğini söyleyen Ö.K.Y, kavganın büyümesi üzerine Barış ile kavga ettiğini söylüyor.
Maktulün elinde bıçak olduğunu iddia eden Ö.K.Y, kendi elindeki bıçağın Barış'a isabet etmediğini iddia edip "Üzerime atılan bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben, Barış Çakan'ı bıçaklamadım. Kimi bıçakladığımı bilmiyorum. Benim kullandığım bıçakta kan izi olmadığına eminim. Çünkü isabet etmedi" dedi.
Resmi açıklamalarda ne deniyor?
İçişleri Bakanı Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı da Pazartesi günü yazılı bir açıklama yayınladı ve iddiaların aksine dinlenen müzik Kürtçe değil, ezan olduğu belirtildi.
Açıklamada "Ve ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinleyenleri ikaz eden vatandaşımız, göğsünden yaralanmış, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış ve hayatını kaybetmiştir. Haliyle anlatıldığı gibi hayatını kaybeden müzik dinleyen değil, müzik dinleyenleri uyaran vatandaşımızdır." ifadeleri yer aldı.
Çataklı, iddiaları ortaya atanların "yıllardır bu konuyu istismar eden provokatörler" olduğunu savundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Kürtçe şarkı iddiasının algı operasyonu olduğunu söyledi.
AKP sözcüsü Ömer Çelik de aileye başsağlığı dileyerek "Olayı ırkçı bir istismar haline getirmeye çalışanları da lanetliyoruz" dedi.
Barış Çakan'ın babası Nihat Çakan da farklı basın kuruluşlarına verdiği demeçlerde, resmi kanallardan gelen açıklamaları destekler nitelikte açıklamalar yaptı.
Anadolu Ajansı'na konuşan Nihat Çakan şunları söyledi:
"Bunlar dışarıdayken, aracın içerisindeki 3 kişi müzik dinliyormuş, o esnada da ezan okunuyormuş. Oğlumun arkadaşı, 'Ezan okunuyor şunun sesini biraz kısın, ezan bitsin' diyor. Karşı taraf da diyor ki 'Sen bana İslamiyeti mi öğreteceksin?'. Kavga ediyorlar, arkadaşı kaçıyor, bizim çocuk ellerinde kalıyor. 3 kişi birden buna saldırıyorlar. Olay böyle..."
Haberi ilk yapan ajans ise Barış Çakan'ın dedesi ve farklı kuzenleri ile görüşerek, Barış'ın Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldüğü iddiasının doğru olduğunu savunan yeni bir haber daha yaptı.
HDP 'Çakan ailesi üzerinde baskı kurulduğunu' söyledi ve cinayeti meclise taşıdı
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü de konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı ve açıklamada konuşan HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, olaydan hemen sonra aile yakınlarının Barış Çakan'ın babasının yanında Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir ile görüştüğünü ifade etti.
"Olayın Kürtçe müzik dinlendiği iddiasıyla gerçekleştiği bilgisi paylaşıldı" diyen Kaçmaz şöyle devam etti:
"Bu iddia, sosyal medyada Barış'ın kuzeni tarafından da net bir şekilde paylaşıldı. Ancak saatler sonra Valilik açıklama yapıyor. Bu tarz olaylarda yaratılan baskı mekanizmasını maalesef biliyoruz."
Kaçmaz, 'birilerinin, bir şeyleri saklamaya, gerçeği örtbas etmeye' ve Çakan ailesinin üzerine 'baskı kurmaya çalıştığını' ifade etti.
HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Çakan'ın ölümünü meclis gündemine taşıdı.
İçişleri Bakanlığı'nın yanıtlaması isteğiyle hazırladığı soru önergesinde Barış Çakan cinayeti ile ilgili inceleme ve soruşturma derinleştirilmeden Ankara Valiliğinin olayın hemen ardından Çakan cinayeti ile ilgili" ırkçı bir cinayet olmadığı" yönündeki yazılı açıklama yayınlamasının nedenini soran Koçyiğit, "Nefret dili ve siyasetine karşı herhangi bir önlem alacak mısınız?" diye sordu.
Çakan ailesi konuşmak istemedi
Tüm bu iddiaları Barış Çakan'ın babası ile konuşmak istedik ama Nihat Çakan, görüşme taleplerimize ve telefonlarımıza yanıt vermedi.
Barış'ın kuzeni Doğan Çakan da, "her şeyin arapsaçına döndüğünü, açıklamalarının farklı yöne çekildiğini" belirterek yeni bir açıklama yapmak istemediğini söyledi.