Fotoğraf: Suriye'de Alevilerin katledilmesinin ardından yapılan sessiz eylemden (Kaynak: AA)
10 Mart 2025 17:00
Güncelleme: 10 Mart 2025 17:56
Suriye'de Alevilerin yaşadığı kıyı kentleri olan Tartus ve Lazkiye’nin de içinde yer aldığı yoğun Alevi nüfusun yaşadığı kıyı kentlerinde yaşanan olaylar ve sivil ölümlerinin ardından Barış İçin Toplumsal Girişim, basın açıklamasında bulundu. AKP hükümetinin, HTŞ üzerindeki nüfuzunu kullanarak katliamı durdurmak için gerekli önlemleri alması ve soykırım suçunu işleyen faillerin cezalandırılmasını talep etmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukuksal adımların zaman geçirmeden atılması çağrısında bulunuyoruz" ifadelerine yer verildi.
Barış İçin Toplumsal Girişim'in "Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukuksal adımlar acilen atılmalı" başlıklı basın açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
"Suriye’nin kıyı bölgelerindeki yerleşim merkezlerinde HTŞ’nin cihatçı unsurları Alevilere karşı geniş boyutlu bir katliam operasyonu sürdürmektedir. Silahsız sivil halka karşı ağır silahlarla yürütülen bu operasyonda binlerce kişinin öldürüldüğü insan hakları kuruluşlarınca belgelenmiş bulunmaktadır. 'Rejim kalıntılarının temizlenmesi' bahanesiyle yürütülen operasyonlar etnik ya da mezhepsel - inançsal temizlik niteliği taşımakta ve soykırım suçunun bütün unsurlarını içermektedir. Soykırım suçunun temel özelliği olan bir dinsel grubu ortadan kaldırmak kastını Alevilere karşı yürütülen katliamda görüyoruz.
Siyasal bakımdan Suriye’de yeni bir iç savaş tehlikesi baş göstermiştir. Bu gelişme Suriye’nin parçalanma tehlikesini doğurmuştur. Aynı zamanda HTŞ’ye duyulan kaygıları haklı kılmıştır.
Uluslararası toplumun ve Türkiye’nin şimdiye kadar masum sivil halka karşı yapılan bu katliamı, soykırımı seyretmekle yetinmeleri endişe vericidir.
Türkiye’de hükümetin HTŞ üzerindeki nüfuzunu kullanarak katliamı durdurmak için gerekli önlemleri alması ve soykırım suçunu işleyen faillerin cezalandırılmasını talep etmesi Suriye’de bir iç savaşı önlemek kadar Türkiye ve Suriye’nin taraf oldukları 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin de gereğidir.
Zaman faktörü önem taşımaktadır. Bu aşamada iç savaş hâlâ önlenebilir durumdadır. Oysa bir süre sonra sorun dış güçlerin müdahalesine açık bir Alevi-Sünni çatışmasına dönüştüğünde Suriye’nin parçalanmasını önlemek çok daha güçleşecektir.
Bunun yanında Türkiye’nin BM’yi harekete geçirecek girişimlerde bulunması, örneğin BM Genel Kurulu’nu toplantıya çağırmak için çaba göstermesi zorunlu ve yaşamsaldır.
Yanı sıra Soykırım Sözleşmesi çerçevesinde Suriye’ye karşı Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) gidilmesi ve ihtiyati tedbir istenmesi olanağı vardır.
Suriye’deki yönetim Suriye’nin bütünlüğünün farklı inanç ve etnik grupların kimliklerini koruyarak birlikte yaşayabilecekleri çoğulcu bir demokratik rejimin kurulmasına bağlı olduğunu anlamalıdır.
Demokrasi güçlerini soykırımın önlenmesi ve bölgede barışın sağlanması için seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.
Hükümete Suriye’deki soykırımın durdurulması için bütün siyasal ve hukuksal adımların zaman geçirmeden atılması çağrısında bulunuyoruz."
Girişimin kendi ağzından "Barış İçin Toplumsal Girişim" kimdir?"Ekim 2024 de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin el sıkma jesti, ardından barış ve Kürt sorunun çözümünün uzun aradan sonra gündeme gelmesi, barış ve demokrasiden yana sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar tarafından bir olanak olarak değerlendirildi. Girişimde henüz adı konamayan, çelişkili, belirsiz ve kaygı verici yanlarına karşın bu sürecin herkesin geleceğini ve hayatını ilgilendirdiği, demokrasi ve adil bir barıştan yana kazanımlarla sonuçlanması için toplumun her ferdine görev düştüğü bilinciyle yola çıktı. 14 Aralık 2024’de 42 çağrıcının İstanbul’da yayınlandığı deklarasyon ve 27 Aralıkta 1045 kişinin bu deklarasyona imza atarak barıştan yana iradelerini ortaya koymalarının ardından bir grup imzacı, deklarasyon temelinde ve Barış İçin Toplumsal Girişim adıyla çalışmalarını sürdürmektedir." |
Konsey: Vatikan tarihinde bir ilk yaşanmak üzere olabilir mi? (Spoiler içerir) |
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Emekli bayram ikramiyesi belli oldu TIKLAYIN - Meta'yla ilgili skandal iddia: Verileri Çin ile paylaşmayı düşünüyor TIKLAYIN - Ece Gürel'in babası canlı yayında konuştu: Kızımı kurban ettiler Cansu Çamlıbel'in söyleşisi: DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Öcalan kayyımları, İstanbul Barosu'na, yazar-çizerlere yapılanları 'sabotaj' olarak görüyor; bu sürecin nereye evrileceği henüz belli değil |
© Tüm hakları saklıdır.