Libya'da yaşamını yitiren MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları gerekçesiyle tutuklu bulunan gazeteciler Odatv Genel Yayın yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç ve Yeniçağ yazarı Murat Ağırel dün tahliye oldu.
Halk TV ekranlarında Ayşenur Arslan'a konuk olan Barış Pehlivan Silivri Cezaevi'nde darp edildiği anları anlattı:
"İnfaz koruma memurlarından birisinin aşağılayıcı, yüksek sesli uyarılarını gördüm. Önce sabrettim, sonra dedim ki ‘Lütfen benimle daha sakin konuşun’ diye uyarmaya çalıştım. ‘Sen kim oluyorsun, ben devletim’ dedi. Benim uyarılarım onu çok rahatsız etti, beni sürekli tahrik etmeye çalıştı. Ona kötü bir şey söylememi istedi.
En sonunda beni cezaevine teslim eden jandarma personelini dışarıya gönderdikten sonra önce etrafa baktı ve sonra benim omzumun sol tarafında iki kez sert bir şekilde elinin içiyle vurdu. ‘Yanlış yapıyorsunuz’ dedim, ‘Sen işkence görmemişsin’ dediler. ‘Ben işkencenin ne olduğunu biliyorum, şikâyetçi olacağım’ dedim.
En nihayetinde ben bir gazeteciyim, meslek hayatım insan hakları ihlallerini kamuoyuyla duyurmakla geçti. Ben gazeteciyim benim sesim bir şekilde duyuluyor ama kimsesi olmayanlar cezaevine giriyor. Onların da bir şekilde koruması olması için yaşadıklarımı avukatıma anlattım.
"Bunun iddianamede ne işi var?"
En nihayetinde bu artık ilk soruşturma aşamasındayken iddianamede benim yaşadığım darp meselesinin yalan olduğuna dair bir bölüm gördük iddianamede. Bunun iddianamede ne işi var? Benim yargılandığım dava ile ne ilgisi var? Bunun üzerine avukatım kamera görüntülerini aldı. Bu görüntülerin ortaya çıkmasının asıl nedeni iddianamedir.