11 Nisan 2025 09:42
Güncelleme: 11 Nisan 2025 09:47
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan’a yöneltilen suçlamaların çelişkili ve delilsiz olduğunu belirterek, yaşanan sürecin geçmişteki "kumpas davalarıyla" benzerlik taşıdığını ifade etti.
Pehlivan, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan’ın gözaltına alınmasına gerekçe gösterilen iddiaların temelsiz olduğunu belirtti. Pehlivan, Flash Haber TV’nin sahibi Erkan Kork’un ifadesinde gazetecilerle kanalın satın alınmasından iki ay sonra görüştüğünü belirttiğini, bu durumda satış sürecine müdahale iddiasının mantıksız olduğunu söyledi. Ayrıca, Kork’un gazeteciler tarafından tehdit edildiğini öne sürdüğünü, ancak buna ilişkin somut bir kanıt ya da örnek sunmadığını aktardı.
Pehlivan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kork’un sahibi olduğu Payfix şirketine dair yürüttüğü yasa dışı bahis soruşturmasına dikkat çekerek, bu iddiaların kamuoyuna Anadolu Ajansı aracılığıyla duyurulduğunu hatırlattı. Gazetecilere yöneltilen suçlamaların dayanağının yetersiz olduğunu belirten Pehlivan, bu sürecin Ergenekon dönemindeki "kumpaslarla" benzerlik taşıdığını ifade etti. O dönemde suçluların yalan beyanlarla kurtulduğunu hatırlatan Pehlivan, bugün benzer yöntemlerle gazetecilerin susturulmaya çalışıldığını söyledi.
İlgili bölümde şunları aktardı:
"Eğer “karalama” ve “suçlama” diye bir şey varsa bunu bizzat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasına dayanarak Anadolu Ajansı yapmıyor mu?
Bakınız.
Lafı hiç dolandırmayacağım. Yaşadığımız, Ergenekon kumpaslarıyla birebir aynıdır. O dönemde hapisteki gerçek katiller, tecavüzcüler ya da örgüt liderleri özgürlüğe çıkış kapısını yalan itiraflarda bulmuştu.
Gün geldi, merdiven yapılan o suçlu tanıklar yine itirafçı oldu ve bu kez de kendilerini kullanan yargı mensuplarını şikâyet etti.
Demem o ki bugün gazetecileri susturmak için suç uyduran savcılar o tanıklara hiç güvenmesin."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Arabanızı park ederken iki kere düşüneceksiniz |
© Tüm hakları saklıdır.