T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, koltuğa oturduğunda görevden aldığı bakan yardımcıları ve genel müdürleri, mahkeme kararlarına rağmen her defasında tekrar görevden aldığını yazdı. Terkoğlu, kreş tartışmasında CHP'ye “Biz hukuk devletinin prensiplerine göre yaşıyoruz” dediğini hatırlatarak, "Sahi emin misiniz? Hukuk devletinin prensiplerine göre mi yaşıyorsunuz?" diye sorup, "Milli Eğitim Bakanı, ne mahkemelerin kararlarını ne de Danıştay’ın kararlarını kaba tabirle takmamış! Mahkeme ne karar verirse versin, ne kadar 'Liyakate uy' derse desin, hukuka da mahkemelerin kararlarına da uymamış" ifadelerini kullandı.
Barış Terkoğlu, "Biri hukuk devleti mi dedi?" başlıklı yazısında, kreş tartışmasında muhalefete hukuku hatırlatan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, mahkeme kararlarına rağmen bakan yardımcılarını ve genel müdürleri görevlerinden almaya devam ettiğini belirtti. Terkoğlu, şunları yazdı:
"Tekin, 4 Haziran 2023’te başladığı bakanlık görevinde, ilk iş olarak bakan yardımcıları ve genel müdürleri değiştirdi. Ardından bakanlıktaki daire başkanlarının neredeyse tamamını görevden alıp yerlerine kendine yakın isimleri atadı. Mevcut “daire başkanları” ise “araştırmacı” olarak geçen pasif (depo) kadrolarına kaydırıldı. Kızağa çekilen bu isimler daha önceki bakanlar Mahmut Özer ve Ziya Selçuk ile çalışmıştı.
Elbette Yusuf Tekinzede olan daire başkanları hukuk yolunu tuttular. İdari yargıya iptal davaları açtılar. Mahkemeler de bu keyfi kararları hukuksuz bularak iptal etti. Görevlerine döndüler. Yusuf Tekin ne mi yaptı? Mahkeme kararıyla göreve geri dönen isimleri birkaç gün kâğıt üzerinde koltuğa oturtup, yeniden görevden alıp hukuka aykırı uygulamayı devam ettirdi. Yine mahkemeye gittiler, yine döndüler. Yine aynısı oldu. Bir kez daha mahkemeye gidip göreve döndüler. Yine aynısı oldu. “Hukuk devletiyiz” diyen Yusuf Tekin, hukukun verdiği kararları, bizzat bakanlık içerisinde ayaklar altına aldı.
Örnek vereyim.
N. isimli daire başkanı 19 Eylül 2023’te görevden alınmış. N’nin avukatı Ümit Ercan’ın başvurusuyla Ankara 12. İdare Mahkemesi, 22 Aralık 2023’te, “açıkça hukuka aykırı” olması ve “telafisi mümkün olmayacak zararlara” yol açacak nitelikteki olması nedeniyle yürütmeyi durdurmuş. MEB’in itirazı da reddedilmiş. Bunun üzerine MEB, 8 Şubat 2024 tarihinde, N’yi tekrar daire başkanı olarak atamış. Fakat 8 gün sonra, 16 Şubat 2024 tarihinde, tekrar görevden alıp yine “araştırmacı” yapmış. N. tekrar mahkemeye gitmiş. Ankara 15. İdare Mahkemesi 24 Nisan 2024 tarihinde, MEB’e “liyakat” hatırlatması yaparak geri dönüş kararı vermiş. N. 4 Haziran 2024 tarihinde tekrar “daire başkanlığı” görevine atanmış. Aradan 60 gün geçmiş. 5 Ağustos 2024 tarihinde, tekrar “daire başkanlığı” görevinden alınarak “araştırmacı” kadrosuna atanmış. N., tekrar mahkemeye gitmiş, Ankara 13. İdare Mahkemesi 27 Kasım 2024’te tekrar geri dönüş kararı vermiş.
Uzayıp gidiyor.
Diğer daire başkanlarının dosyaları da önümde duruyor. Sonuç hep aynı. H. için mahkemenin geri dönüş kararından 35 gün sonra, E. için 41 gün sonra, Z. için iki buçuk ay sonra, Ö. için 40 gün sonra tekrar hukuk dışı atamalar yapılmış ve “araştırmacı” kadrosuna atanmışlar. Milli eğitim bakanı ne mahkemelerin kararlarını ne de Danıştay’ın kararlarını kaba tabirle takmamış! Mahkeme ne karar verirse versin ne kadar “Liyakate uy” derse desin hukuka da mahkemelerin kararlarına da uymamış."
Yazının tamamını okumak için tıklayın