Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, İzmir'in Aliağa ilçesinde gemi sökümü sırasında meydana gelen patlamada iki işçi Yılmaz Demir ve Oğuz Taşkın'ın hayatını kaybetmesinin ardından, şirket sahibi Zafer Temurtaş'ın gözaltına alındığını belirterek, "İddialar şöyleydi: Aliağa Kaymakamlığı’ndan Aykut Güneyli karakola gitti. Polislere “Kaymakam Ömer Karaman’ın selamını getirdim” dedi. Skandala bakın ki işçi ölümünden gözaltında olan patron bir kaymakamlık görevlisiyle karakolda görüştürüldü.
Patron Temurtaş’a gözaltındayken telefonu verildi. O da içeriği henüz sır olan birçok görüşme yaptı. Hatta ve hatta hem kendisine hem de karakoldaki polislere gözaltındayken kebap siparişi verdi.
Polisler şüpheli patronun hangi cümlelerle ifade vermesi gerektiğini kendisine anlattı. “Böylece dost kazandık” dediler. Dahası, patron Temurtaş’ın devlet bürokrasisiyle ilişkilerini girişte alıntıladığım cümleyle dile getirdiler" diye yazdı.
Savcının, gözaltına alan polislerin Zafer Temurtaş'a imtiyazlı davrandığını saptadığına işaret eden Pehlivan, "Bunun üzerine karakoldaki tüm kameraların kayıtlarını aldı ve kare kare inceletti. Böylece, rezaleti gördü. Sonra... Jandarma eşliğinde üç polisi gözaltına aldırdı. Ne ilginç, patrona imtiyaz soruşturmasında polislere onlarca avukat sahip çıktı. Karakolda yaşanan skandal, görüntüler ve ses kayıtlarıyla kanıtlanmıştı. Ancak polisler serbest bırakıldı.
Şimdi... Duyuyorum ki... Savcının, kaymakamın, jandarma komutanının, Emniyet müdürünün sorgulanması için müfettişler görevlendirilmiş. Sonucu şimdiden belli." ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı için tıklayın...