Ankara'da Yeni Çiftlik Bulvarı'nın açılışında konuşan Başbakan Tayyip Eroğan, "30 Ağustos zaferimizi gerçekten çok büyük bir coşkuyla kutluyoruz bugün. Allah’a hamdolsun şehitlerinin izinden yürüyen bir gençlik var bugün. Tarihten ilham alarak geleceğe öz güvenle bakan bir gençlik var" dedi. Gezicilere de seslen Erdoğan, "Eyyy Geziciler. 10 tane ağaçla başladınız değil mi. Acaba hayatınızda bir yere bir tane ağaç diktiniz mi be…" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Mustafa Kemal emir verdi işgal kuvvetlerini temizledi. Düşman İzmir'e kadar sürüklendi. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı büyük bir cışkuyla kutyluyoruz. Bundan 5 gün önce malazgirt Zaferini kutladık.
Gençlik ve Spor Bakanalığımız 15 bin Alparslan'ı bir araya getirdi. O büyük atmosfer bir kez daha hissedildi. Neden yaptık? Bugünün gençliği 900 yıl önce dedesi Alparslan'ı ruhunu anlasın diye.
Bugün dumlupınar'da görkemli muhteşem bir merasimi gerçekleştiriyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı'mız 10 bin gencimizi bir araya getirdi. Allah'a hamd olsun şehitlerine sahip çıkan bir gençlik var bugün.
Zaferlerine sahip çıkan bi gençlik var. Dikkat edin bu gençlik elinde taşla, sopayla, molotofla değil. Elinde kitapla, defterle yüreğinde cesaretle yürüyen bir gençlik.
Kardeşlerim bu gençlik terör örgütlerine piyon olan değil, Alpaslan'ın Mustafa Kemal'in Mehmet Akif'in yolundan yüreyen bir gençlik.
Bu gençlik vandal, barbar bir gençlik. Bu gençlik şühedadan ilham alan bir gençlik. Akif diyor ya Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Mesele bu biz böyle gençlik arıyoruz.
Biz tencere tavacı gençlik, teneke çalan bir gençlik aramıyoruz. Biz duvarlarımızı örecek bir gençlik arıyoruz. İşte bu gençlik burada.
1071'deki zaferimizi bizim gençliğimiz bunu gitti kutladı. Bugün de Dumlupınar'da kutluyor. Biz bu gençliğe güveniyoruz. İnşallah Türkiye'yi bu gençlere emanet ediyoruz.
Sevgili Ankaralılar bugün gençlerimizle el ele buradasınız. Cumhuriyet kurulduğunda 40 bin olan bir kasabaydı.
Şimdi ne oldu? 90 yıl içinde 5 milyon nüfuslu bir dünya merkezine dönüştü.Cumhuriyet kurulduğunda Ankara kırsal bir kasabaydı.
'Eyy geziciler...'
Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Bey ve ekibine tüm milletim adına teşekkür ediyorum. Zira Ankara sadece 14 km’lik bir yol kazanmadı. Bu yolla beraber 60 bin yeni ağaç ve 3 milyon çalı kazanmış oldu. Eyyy Geziciler. 10 tane ağaçla başladınız değil mi. Acaba hayatınızda bir yere bir tane ağaç diktiniz mi be…
Kanal İstanbul’u da yapacağız. Bunların akılları almaz. Bunların akılları şunu alır: acaba nu projeyi nasıl engelleriz. Üçüncü havalimanı ihalesini yaptık ya onu durdurmak için bile başvurdular. Sizi gidi geziciler sizi. Gezseniz yine kâr. Hep yatıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın bu kutlu yürüyüşü durduramayacaksınız.
'Nifak tohumu ekmekten başka ne yapıyorsunuz?'
Buradan muhalefet temsilcilerine de seslenmek istiyorum; siz dedikodudan milletimiz arasına nifak tohumu ekmekten başka ne yapıyorsunuz? Şimdi İstanbul’dan çıkıyorsan arabanla yola otobandan Ankara. İstanbul’dan hızlı teren ve Ankara.
Bunlar bize nasip oldu… Niye… Biz dertliyiz dertli. Biz bu millete aşığız aşık. Aşkı olmayanın derdi olmayanın iş üretmesi mümkün değildir. Biz Ferhatız siz Şirin. Onun için dağları dele dele geliyoruz.
Mısır’da yaşanan gelişmeler
Mısır’da yapılanların demokrasiyle bağdaşır bir yanı var. Yüzde 52’yle işbaşına gelen bir insanı, askeri darbeyle indiriyorlar. Buna kalkıp da hala darbe diyememiş. Ne müdahalesi, bal gibi darbe.
3 bini aşkın insan öldürüldü. Orada, 17 yaşındaki Esma kızımızın, o keskin nişancılar elindeki sniperlarla nasıl şehit edildiğini gördünüz değil mi? Peki, ardından hemen, babasının erkek kardeşinin nasıl tutuklandığını duydunuz değil mi?
Başta Sayın Mursi olmak üzere 3 bin siyasi tutuklu içeride. Nerede dünya? Niye buna karşı tutarsız kalıyoruz? Zulme rıza zulümdür.
Kimden gelirse gelsin… Bu böyle bir gerçektir, eğer siz zulmü alkışlıyorsanız siz de zalimlerden olursunuz. Zulmün karşısında durmak bu millete yakışandır. Biz AK Partililer olarak yine zulmün karşısındayız.
Yeni açılan bulvarın adı
Dedim ki Ankara’da Ankara’nın adıyla müsemma böyle bir bulvarımız var mı? Dedi i yok… İyi inceledin mi dedim, yok dedi. Ben de bu bulvarın adı Ankara Bulvarı olsun dedim. Başkent Ankara’nın adının verildiği bir bulvar y ok. Benim teklifim bu, meclisinizde görüşürsünüz.