Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında tarihi değer kaybetmesiyle yaşanan kur krizinin ardından basın yayım sektöründe başlayan kağıt krizinin yanı sıra kalıp, boya, makina gibi malzemelerin fiyatlarındaki yükseliş sektör bileşenlerini daha da zora soktu. Basım Sanayi Eğitim Vakfı (BASEV) krizi önlemek için şirketler arasında dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı.
Dünya gazetesinde yer alan habere göre, toplantı açılışını yapan Başkan Sadettin Kaşıkırık, Türkiye basım sektörünün Avrupa’yla rekabet edecek pozisyonda olduğunu, bu mevcut konumu korumak için de zor günlerde bütün basım-yayın sanayii bileşenlerinin bir araya gelerek zorlukları paylaşması gerektiğini söyledi. “Yılbaşından beri dövizdeki artış yüzde 40’lara ulaştı” diyen Kaşıkırık, “Sektörde vadeler ve oranlarıyla alakalı sıkıntılar var. Kağıt, boya, kalıp gibi malzemeleri ithal ediyoruz. Kağıt ürünlerinden alınan yüzde 18 KDV sürdürülebilir değil. Milli kağıt fabrikaları üretime geçene kadar kağıt ürünlerinde alınan vergi yüzde 1’den başlayarak kademeli olarak artırılabilir. Bu fabrikaların kuruluşu, üretime geçmesi, dünya standardında know-how’ı edinmek ve gençlerin eğitilmesi gibi konular uzun zaman alabilir. Matbaacılıkta 250 yıl geriden gelip Avrupa’yı yakalamışsak global rekabette neden zorlanalım” şeklinde görüş bildirdi. Onursal Başkan Aysan Şakar ise “Sektör paydaşları olarak bu zor günlerde birbirimize yardımcı olmak durumundayız, aksi takdirde başka bir çıkış yolu yok. Sektördeki sorunları enine boyuna konuşarak ortak çözümler üretmek zorunlu hale geldi ” dedi. Sektör temsilcileri tarafından toplantıda şu görüşler paylaşıldı:
"Uygun kredilerle sektörü yaşatmamız lazım"
Mustafa Kibar - Met Etiket Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı: Bir tünele girdik, önümüzü göremiyoruz. Farkında değiliz. Farkında olan da kulağının üzerine yatıyor. Hükümetin 2023 hedefleri var. Ama bu hedeflerde biz matbaacılar yokuz. Basın sektörü bizi kurban ediyor. Yalnızca gazete kağıdı konuşuluyor. Halbuki sıkıntılar daha büyük. İşimizi döndürebilme sorunumuz var. Avrupa’da da benzer sıkıntılar var. Birçok kağıt firması el değiştiriyor. Bazısı finans kuruluşlarının eline geçiyor. Hükümetin burada devreye girmesi lazım. Uygun kredilerle sektörü yaşatmamız lazım. Yoksa kepenkler kapanacak.
"Kağıt fabrikası kurmak ulufe dağıtmaktan farksız"
Sermet Tolan - Ofset Yapımevi Yönetim Kurulu Başkan Vekili: Ya dükkanı kapatıp emekli olacağız ya da çözümleri devreye alacağız. Bugün işlerimizi ayakta tutmanın yolu verimlilikten geçer, daha fazla ihracattan geçer, yeni ürün üretmekten geçer. Belki şirket birleşmelerini düşünmek gerekir. Çünkü şirketler birleşerek büyürse ölçek de büyür. Kolay kredi vb. teşviklerle Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ihracatı destekleyen programların devreye sokulması gerekir. Kağıt fabrikası kurmak ulufe dağıtmaktan farksız. Fabrikayı kim kuracaksa, kağıdın dünyada fiyatı neyse o fiyattan satmak durumunda kalacak . Bu bir ölçek ekonomisi. Kağıt da satsa karton da satsa fark etmez. Matbaacılık endüstrisi 40 yıldır hiçbir devlet desteği olmadan çok önemli noktalara geldi. Dünya standartlarında bir basım endüstrimiz oldu. Şu anki kriz ya bizi adam edecek ya da dükkanı kapatıp gideceğiz.
"Hep kar edemeyiz"
İsmail Ceyhan - Sektörel Yayıncılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı: Kontrollü olarak üretime devam etmek durumundayız. Basımcıyla, perakendeciyle dayanışma içinde olmalıyız. Hep kar edemeyiz. Bu sıkıntılı günleri ortak hareket ederek aşabiliriz.
"Kriz başlamadan personelimize para verdik"
Semih Yalçın - Genpak Ambalaj Yönetim Kurulu Başkan Vekili: Birincil sorunumuz güven. “Bu çeki alabilir miyim” tedirginliği var sürekli. Biz kriz başlamadan bütün personelimize para verdik. Güven kırılmasına sebebiyet vermemek için yaptık bunu, herkes şaşırdı. Benim sermayem insan. Sonra bankalarla görüştük. “Piyasaya ne faiz uyguluyorsanız bize yüzde 1 azını verin” dedik. Sonra elimizdeki sermaye kadar alışveriş yapmaya başladık. Bu sistemi verimli çalışma ve tasarrufla da birleştirdik.
"Eğitim ve kalite sorunumuz var"
Zekeriya Acar - İSO 27. Grup Basım Yayın Sanayii Meslek Komitesi Başkanı / Acar Grup- Acar Basım Yönetim Kurulu Başkanı: Sektörün ihracat yapması lazım. Bunun için eğitime ihtiyacımız var. Sektörde maalesef kalite standardımız yok. Matbaa liselerinden mezun olanların yüzde 20’si 30’u sektörde çalışıyor. Bu problemlerin çözülmesi lazım.
"Devlet kendini batırmasın yeter"
Tuğrul Özden - ARM Etiket Yönetim Kurulu Başkanı: Piyasada hammadde ve tedarik sınırlamasına gidilmemeli. Devletten bir beklentimiz yok, kendini batırmasın yeter. Öncelikle maaşları yatırabilsin. Biz çok fırtınalar atlattık. Devamlı yapı değiştirmeye alıştık. “İyiliği taksit taksit; kötülüğü peşinen yapın” diyor Machiavelli. Yapılacak zamlar yerel seçim gündemi yüzünden yapılmıyor.
"Ticaretin durrmaması gerekir"
Ferit Dansık - Printpark Ofset Ambalaj Yönetim Kurulu Üyesi: Önce kendimizi sorgulamamız lazım. Devlet KGF açtı, hepimiz kontrolsüzce hücum ettik. Dövizle borçlandık, şimdi ödeyemiyoruz. Müşteri sadakatini arttıranlar önümüzdeki dönemde karlı çıkacak. Durumu kurtarabilmemiz için ticaretin durmaması gerekir.
"Matbaacılık sektör değil, devlet sorunu"
Hasan Çolakoğlu - Çokaş Kağıt Yönetim Kurulu Başkanı: Matbaacılık sektörü bir ülkede ekonominin aynasıdır. Çünkü her sektöre hizmet verir. Bu sektörün sorunlarını biz kendi kendimize çözemeyiz. Bu devlet sorunudur.
"Öldük, bittik diyerek kendi ayağımıza sıkıyoruz"
Cemal Erdoğan - Sekamsan Kağıtçılık Yönetim Kurulu Başkanı: Uzakdoğu’dan bir kağıt firmasıyla görüşme yaptık. Neredeyse yüzde 100 ön ödemeyle çalışabileceklerini söylediler. Sonra yüzde 10-20’lik bir ön ödemeye ikna ettik. “Öldük, bittik” diyerek biraz da kendi ayağımıza sıkıyoruz.
"Malzemeci, matbaacı ve müşteri bir sarkaç"
Ramazan Güven - İSO Meclis Üyesi / Ege Basım Yönetim Kurulu Başkanı: Biz matbaada kazandıysak; kağıtçı, hammaddeci arkadaşlar da kazandı. Malzemeci, matbaacı ve müşteri bir sarkaç. Malzemeci matbaacıya yüklendiğinde matbaacı da müşteriye yükleniyor.