Türkiye’nin basın kartının uzatılması başvurusuna ret cevabı verdiği Alman gazetecilerin sayısı üçe çıkarken, Almanya’da meslek örgütleri ve medya kurumlarından gelen tepkiler artıyor.
Türkiye'de çalışan Alman gazetecilerin basın kartı başvurusunun reddedilmesi, Almanya'da yoğun eleştirilere neden olmaya devam ediyor. "Türkiye'deki muhabirlerin akreditasyonunun keyfi bir şekilde uzatılmaması tamamıyla kasıtlı çıkarılan bir zorluk” diyen Alman Gazeteciler Birliği'nin (DJV) sözcüsü Hendrik Zörner, Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, "AKP rejiminin belli ki eleştirel haberciliği engellemeye çalıştığını” kaydederek, "ret cevabı için anlaşılabilir bir gerekçe” bulunmadığını dile getirdi. Zörner, gazetecilerin "derhal” basın kartlarına kavuşmalarını ve basın özgürlüğünün daha fazla kısıtlanmamasını talep ettiklerini belirtti.
"Temel haklara riayet etmeyen bir ülke nasıl AB'ye alınabilir?”
Basın kartı uzatılmayanlar arasında Türkiye muhabirlerinden Thomas Seibert’in de bulunduğu Tagesspiegel gazetesi de, Türkiye'ye akreditasyon kararını değiştirmesi çağrısında bulundu. Berlin merkezli gezetenin Genel Yayın Yönetmeni Mathias Müller von Blumencron, "Bu basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir. Bu tür yöntemleri sadece Venezuela ve Libya gibi ülkelerden biliyoruz” dedi."Özellikle Berlin'deki Türk hemşehrilerimiz için vatanlarından aktardığımız haberler büyük önem taşıyor” diyen Von Blumencron Türk yetkililere kararlarını yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu. Tagesspiegel'in pazar günkü baskısında gazetenin yayımcısı Stephan-Andreas Casdorff imzasıyla çıkan yorumda ise, Türkiye'nin tutumunun Ankara'nın Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkanların işine yarayacağını belirtti. "Temel haklara riayet etmeyen bir ülke nasıl Birliğe alınabilir ki?” sorusunu yönelten Casdorff, Avrupa Birliği'nin ekonomik bir birlik değil, bir değerler birliği olduğunu vurguladı. Bu değerler arasında ifade ve basın özgürlüğünün gözden çıkarılamaz olduğunu belirten Tagesspiegel gazetesinin yayımcısı, bu değerlerin de demokrasi için vazgeçilemez olduğunu kaydetti ve demokratik olmayan bir ülkenin de Avrupa Birliği'ne üyelik şansı bulunmadığını dile getirdi.
Üç gazeteciye ret cevabı
Cuma günü, bir süredir ülkede çalışan bir grup uluslararası basın mensubunun süresi dolan akreditasyonunu uzatmadığı için eleştirilere hedef olan Türk hükümetinin, iki Alman gazeteciye basın kartı vermeyi reddettiği öğrenilmiş, Alman İkinci Televizyonu ZDF’in İstanbul bürosu şefi Jörg Brase ve Tagesspiegel gazetesinin Türkiye muhabirlerinden Thomas Seibert’in 2019 yılı için yaptıkları basın kartı başvurusunun kabul edilmediği bildirilmişti. 57 yaşındaki Brase, Ocak 2018’den bu yana ZDF’in İstanbul bürosunun şefliğini üstleniyor. Seibert ise 1997 yılından bu yana aralıksız olarak, Tagesspiegel gazetesinin Türkiye'deki iki muhabirinden biri. Red kararının gerekçesi henüz bilinmiyor. Gazetecilere gelen mailde sadece 2019 yılı için basın kartının uzatılması talebiyle yaptıkları başvurunun kabul edilmediği belirtiliyor. Ayrıca Kuzey Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (NDR) için serbest çalışan Halil Gülbeyaz’ın da basın kartının uzatılmadığı öğrenildi. 12 yıldır aralıksız olarak NDR adına akredite olan Alman vatandaşı Gülbeyaz, cumartesi günü kendisine de mail yoluyla ret cevabının bildirildiğini belirtti. "Ben sadece gazeteci olarak işimi yaptım. Ret kararıyla artık Türkiye'de mesleğimi icra edemeyeceğim. Bu haber alma özgürlüğünü kısıtlıyor” diyen Gülbeyaz, Berlin'de yaşıyor.
Basın kartı oturma izninin ön koşulu
Ankara'nın onayıyla yıllık olarak dağıtılan basın kartları, yabancı basın mensuplarının Türkiye'de çalışabilmesi için resmi izin niteliği taşımanın yanı sıra Türkiye’de oturma izni için de ön koşullar arasında sayılıyor. Ancak Türkiye'de görev yapan yabancı gazetecilerin yanı sıra Alman basın mensuplarının neredeyse yarısının basın kartları, sürelerinin dolmasının üzerinden iki ay geçmesine rağmen yenilenmedi.