T24 Haber Merkezi
"Yenidoğan Çetesi"ne ilişkin gelişmeleri ve iddiaları haberleştiren gazeteci Dinçer Gökçe’nin de aralarında bulunduğu bir grup gazetecinin gözaltına alınmasına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) tepki gösterdi. Meslek örgütleri, gözaltındaki gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de "Yenidoğan bebekler ölürken aylarca oturup izleyenler, savcı tehdit edilene kadar kıllarını kıpırdatmayanlar; 2 gün önce savcının dosyadan el çektirildiği iddialarını haberleştirip, bakanlıktan açıklama gelince ise hemen yayına alan gazeteciler için bugün gözaltı emri veriyor” dedi.
İstanbul'da, 112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen "yenidoğan çetesi"nden 22'si tutuklu 47 sanık hakkında dava açılmıştı. Çeteyi ortaya çıkaran savcının görevden el çektirildiğine ilişkin haberleri yapan bazı gazeteciler hakkında soruşturma açıldı. Gözaltına alınan aralarında gazeteci Dinçer Gökçe'nin de bulunduğu gazeteciler Bakırköy Adliyesi'ne savcılığa çıkarıldı.
TGC: Her fırsatta gazetecilerle yönelik haksız gözaltı kararlarıyla aslında toplumda adalet duygusu zedelenmektedir
Gelişmeler üzerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre ‘Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür.’ Gazetecilerin böyle bir nedenle gözaltına alınmasını doğru bulmuyoruz. Gazeteciler olmasa kamu vicdanını zedeleyen yenidoğan çetesinin yaptıkları bu boyutuyla kamuoyuna yansımayacaktı. Her fırsatta gazetecilerle yönelik haksız gözaltı kararlarıyla aslında toplumda adalet duygusu zedelenmektedir.
Bu iddiayla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’nın savcının görevden alınmadığına yönelik açıklaması internet sitelerinde yer almıştır. Adalet Bakanlığı’nın haberleri tekzip etmesi yeterliyken gözaltı kararı, haksız ve hukuksuzdur. Bu olayın gazetecileri gözaltına almak için yeni bir fırsat olarak kullanıldığı izlenimini doğmuştur. Meslektaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır. Gazetecilik suç değildir. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik müdahalelerden vazgeçilmelidir.”
ÇGD: Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) açıklamasında da şu görüşler yer aldı:
"Sadece haber yaptıkları gerekçesiyle gazetecileri hedef alan gözaltılar kabul edilemez, normalleştirilemez, meşrulaştırılamaz! Bir haberde yanlış, eksik ya da hata varsa düzeltilebilir, bunun mesleki çerçevede yolları mevcuttur. Gazetecileri baskı ile yıldırma zihniyetine, bu iklime karşı durmaya devam edeceğiz. Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!"
Murat Emir'den tepki
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de gözaltı kararına tepki göstererek, "Yenidoğan bebekler ölürken aylarca oturup izleyenler, savcı tehdit edilene kadar kıllarını kıpırdatmayanlar; 2 gün önce savcının dosyadan el çektirildiği iddialarını haberleştirip, bakanlıktan açıklama gelince ise hemen yayına alan gazeteciler için bugün gözaltı emri veriyor! Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, Türkiye Cumhuriyeti Hukuk Devleti'dir anlayışı AKP ilçe kongrelerinde boy göstermekten öteye gitmeyecek!" dedi.
"Ortada suç yok ancak ifadeye çağırma yerine gözaltı ve yakalama var!"
Avukat İrem Çiçek de hakkında gözaltı kararı olduğunu sosyal medyadan duyurdu ve şu paylaşımı yaptı:
"1 yaşında oğlumun gözlerine bakıp Yenidoğan Çetesi Davasının gönüllü avukatı olmaya karar verdim. Dosyaya mağdur avukatı olarak katılma taleplerini sundum. Ayrıca ihbarlar geldi ve bebek ölümlerini gören ve vicdanını dinleyip ifade vermek isteyen hemşire ile şimdi soruşturmayı yürüten Bakırköy Örgütlü Suçlara ifade vermesi için gittik ancak bu kadar önemli bir delili dinlemek istemediler, ısrarlı taleplerime rağmen hemşirenin ifadesini almayıp yazılı başvuru yapın değerlendiririz dediler. Bu durumun şahitleri mevcut. Sonrasında hemşireyi ilk soruşturmayı yürüten cesur Büyükçekmece Adliyesi’nde Savcı Engin’e yönlendirdim sağolsun yine ilgilendi ancak yeni soruşturmaları yürütmediğini başka bir birim tarafından ifade için çağıralacağını bildirdi."
Bu duruma ilişkin paylaşımının ardından gözaltı kararı geldiğini, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne sonra da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'na gittiğini duyuran Çiçek, "Ortada suç yok ancak ifadeye çağırma yerine gözaltı ve yakalama var! Her ne olursa olsun bu davayı da tüm detaylarıyla takip edeceğim" dedi. (ANKA)