ABD'nin New York kentindeki bir kanser araştırma merkezinde yapılan çalışmaya göre, meme kanserinin en sık görülen türüne yakalanan kadınların yüzde 70'inin hastalığın ilk aşamasında zorlu kemoterapi tedavisi görmesine gerek kalmayabilir.
Albert Einstein Kanser Merkezi'nin öncülüğünde yapılan araştırmada, tümörün arz ettiği tehlikeyi ölçen bir genetik test üzerine çalışıldı.
Uzmanlar buluş sayesinde tedavi uygulamalarının hemen değişebileceğini ve bu gruptaki kadınların sadece ameliyat ve hormon terapisiyle güvenli bir şekilde tedavi edilebileceğini söyledi.
Kemoterapi sıklıkla ameliyatla alınan tümörün yayılmasını ya da geri dönmesini önlemek için yapılıyor.
Kemoterapi hayat kurtarsa da, kusmadan, halsizlik ve kısırlığa ve kalıcı sinir ağrılarına kadar bir çok ağır yan etkisi bulunuyor.
Nadiren de kalp yetmezliği ve lösemiye yom açabiliyor.
Çalışmada, zaten yaygın bir şekilde kullanılan bir genetik testi yaptıran 10.273 kadın incelendi.
Şu anda bu genetik testten düşük puan alan kadınlara kemoterapiye gerek olmadığı söylenirken, yüksek puan alanlara kesinlikle kemoterapi tedavisi görmeleri söyleniyor.
Ancak çoğu kadın testte ortalama bir puan alıyor ve bu durumda ne yapacakları net bir şekilde söylenemiyor.
Ancak Chicago'daki bir kanser uzmanları konferansında sunulan verilere göre, bu kadınlarda hayatta kalma oranı kemoterapi görseler de görmeseler de aynı.
Araştırmaya göre kadınların kemoterapiyle dokuz yıl hayatta kalma oranı yüzde 93,8'ken, kemoterapiyle bu oran yüzde 93,8 oldu.
Hemen uygulanabilecek ve önemli bir tasarruf sağlayabilecek çalışmanın, kanser aranında nadiren görülen bir buluş olduğu belirtiliyor.
Londra'daki Royal Marsden Hastanesi'nden Onkoloji uzmanı Dr. Alistair Ring "Onkologlar bu sonuçları bekliyordu. Hemen bu sabah tedavi yöntemini etkileyebilir" diye konuştu.
Çalışmada sadece meme kanserli hastalar, özellikle de hala hormon tedavisi görenler, tümörü lenf bezlerine yayılmamış olanlar ve tümörlerin daha çabuk büyümesine yol açan HER2 mutasyonu bulunmayan hastalar üzerinde duruldu.
Test, ameliyatla alınan tümörün üzerindeki bir numune üzerinde yapılıyor.
Testte, kanserin ne kadar saldırgan olduğunu belirleyen 21 genin aktivite düzeylerine bakılıyor.
Meme Kanseri Vakfı adlı yardım kuruluşundan Rachel Rawson da "Belli meme kanseri olan kadınlar her gün kemoterapi tedavisi alıp almamaları konusunda korkunç bir ikilemle karşılaşıyor. Bu harika bir haber ve binlerce kadını kemoterapi eziyetinden kurtarabilir" dedi.