T24 Dış Haberler
Britanya'da hem geleneksel hem de sosyal medyaya yoğun şekilde yansıyan bir krizle, "görevi askıya alınan" BBC sunucusu Gary Lineker'in göreve geri getirilebileceği belirtildi.
BBC'nin en önemli futbol programı Match of the Day'in sunucusu ve İngiltere'nin ünlü eski milli futbolcularından Gary Lineker, hükümetin yeni mülteci yasa tasarısını sosyal medya hesabında eleştirmişti. Lineker'in bunun ardından programı sunmasına izin verilmemiş, spor programlarının sunucuları ve yorumcular, dayanışma boykotu kararı alarak Lineker'e destek vermişti.
Daily Mail'in aktardığına göre, pazar günü yapılan görüşmelerin ardından BBC gerilimi düşürdü. Britanya merkezli tabloid, Lineker'in gelecek hafta sonu itibariyle programına dönebileceğini ve kısa süre içinde bir açıklama beklendiğini aktardı.
The Times'ın haberine göre Lineker, bir özür yayımlamayı ve "gelecekte sosyal medya paylaşımları konusunda daha dikkatli olmayı" kabul etti.
BBC Genel Müdürü Tim Davie, krizin aşılması için dün ABD'den Britanya'ya uçmuştu.
The Independent'ın haberine göre BBC'nin üst düzey yöneticileri Lineker'i kovmaları durumunda milyonlarca sterlin tazminat ödemek durumunda kalacaklarını ve açılacak potansiyel iş davalarını kaybedeceklerini düşünüyor.
BBC News'tan yapılan açıklamada, "sorunun aşılması için umut olduğu, ancak tüm anlaşmazlıkların aşılmadığı" ifade edilmişti.
Ne olmuştu?
BBC Türkçe'nin derlemesine göre, İngiltere hükümeti, Kamarası'nda ülkeye yasa dışı yollardan giren göçmenlerin İngiltere'de iltica başvurusunda bulunma hakkını ortadan kaldıran yeni yasa tasarısını salı günü Avam Kamarası'na sundu.
Gary Lineker, Twitter hesabında, İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman'ın Avam Kamarası'ndaki konuşmasının klibini, "Aman tanrım, bu korkunç ötesi" yorumuyla birlikte paylaştı.
Lineker, kendisine "ileri gittin" diyen bazı kullanıcılara yanıt verirken de, "Biz önde gelen diğer Avrupa ülkelerinden çok daha az mülteci alıyoruz" diyerek, şunları söyledi:
"Bu, en korumasız insanları hedefleyen ölçüsüzce ve acımasız bir politikadan başka bir şey değil. Kullanılan dil de Almanya'da 30'larda kullanılandan pek farklı değil. Bu durumda ben mi ileri gitmiş oluyorum?"
Braverman, "Hukuki, ölçülü ve insani" diye nitelediği önlemlerin 1930'lar Almanyasına benzetilmesinden dolayı hayal kırıklığı duyduğunu söyledi.
Lineker, eleştiriler üzerine, "sesi olmayan" insanların haklarını savunmaya devam edeceğini kaydetti.
BBC sözcüsü, Lineker'e "sorumluluklarının hatırlatılacağını" açıkladı. Daha sonra Lineker'in, sosyal medya kullanımıyla ilgili bir anlaşmaya varılıncaya kadar, Match of the programının sunuculuğunu yapmayacağı duyuruldu.
Ayrıca Lineker'in son dönemde sosyal medyadaki faaliyetinin BBC ilkelerini ihlal ettiği, kendisinin "siyasi partilerle ilgili veya tartışmalı siyasi konularda taraf olmaması gerektiği" vurgulandı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Keir Starmer, hükümetin de eleştirdiği Lineker'e destek verdi.
BBC çalışanlarının örgütlü olduğu NUJ ve BECTU sendikaları da kurumun Lineker ile ilgili kararını, "tehlikeli" ve "endişe verici" bulduklarını açıkladı.
Eski BBC Genel Müdürü Greg Dyke da BBC'nin Lineker'i programa çıkarmama kararının yanlış olduğunu ve kendi itibarını zedelediğini söyledi.