HaberTürk yazarı Sevilay Yılman bugünkü yazısında, Malatya Yeşilyurt Belediyesi aracılığıyla Almanya’ya gidenlerin Türkiye’ye dönmediğinin ortaya çıkması ile başlayan “insan kaçakçılığı” sistemiyle yurt dışına giden H.B. ile yaptığı röportaja yer verdi. "Ben bana böyle bir olanak sunulmuş bunu kullanmışım. Kime deseler seni bu yolla Avrupa’ya götüreceğiz. Kim yok der? Haftada 3 ya da 4 otobüs geliyor. Düşünün…” diyen H.G., "Niye pişman olayım ki, burada her şey var, orada iş yoktu, güç yoktu; açtım yav" dedi.
“Nasıl oldu bu organizasyona dahil olman? Nereden duydun bunu? Ya da kim söyledi?” sorusuna, “Kimsenin bir şey söylemesine gerek yok ki… Bingöl’de yaşayan herkes zaten bu yolla Almanya’ya gidildiğini biliyor. Yeter ki verebileceğiniz 6 bin Euro’nuz olsun…” diyen H.G., “20 bin Euro’yu veren kek de var. Benden de önce 10 bin istediler. Dedim benim hepi topu 6 binim var. Başka da verecek param yok. Eli mahkum kabul ettiler” diye konuştu.
"15 gün sonra gri pasaport elimdeydi"
H.G. pasaportu elde etme süreciyle ilgili de şunları anlattı:
“Valla hiçbir şey yapmadan oldu. Bana dediler nüfus cüzdanınla parayı getir, gerisini bize bırak. Öyle de oldu. Parayı götürdüm söyledikleri emanetçi adrese. 15 gün sonra gri pasaport elimdeydi….”
“Bindik otobüse çıktık yola. Hiç sorun yaşamadan da vardık Almanya’ya”
Parayı Bingöl merkezde bir kuyumcuya götürdüğünü söyleyen H.G., Almanya’ya gidişini de şöyle anlattı:
“Sonra tarih verdiler. Otobüsle götüreceğiz dediler. Bindik otobüse çıktık yola. Hiç sorun yaşamadan da vardık Almanya’ya… Zaten aynı şehre de gelmedik. Hepimiz değişik şehirlerde indik. Essen, Hannover, Bremen… Ben Hamburg’u istedim. Çünkü akrabalarım buradaydı…
“Sırf bizim Bingöl’den benim tanıdığım, burada hala görüştüğüm 150 kişi var”
Bir otobüs dolusuyduk… Ama bakın ben size bir şey söyleyeyim mi? Siz sanıyorsunuz ki 45-50 kişidir bu yolla çıkan. Bu yanlış bilgi. Sırf bizim Bingöl’den benim tanıdığım, burada hala görüştüğüm 150 kişi var.
“2019-2020 yılları arasında Bingöl’den en az 450-500 kişi böyle çıkarıldı”
2019-2020 yılları arasında Bingöl’den en az 450-500 kişi böyle çıkarıldı. Bu işin merkezi de Bingöl’dür. Siz oraya iyice bir bakın bence. Çünkü bu işin esas mimarı sizin de yazınızda yazdığınız gibi Ali Ayrancı’dır. Bingöllüdür kendisi ve çevresi çok geniştir. Eli kolu çok uzun bir vatandaştır… Bir de Sedat diye biri var. Soyadını bilmiyorum ama İstanbul’da yine Bingöllü biri…”
"Almanya benden habersiz"
Söz konusu pasaportları Almanya’ya vardıktan sonra ellerinden alındığını ifade eden H.G., “Bir kimlik kullanmama gerek yok. Kimse bilmiyor ki benim burada olduğumu. Almanya benden habersiz…. Valla zor olmuyor. Kaçak gibi yaşamıyorum. Geziyorum da, dolaşıyorum da… Kimse sormuyor ki bana sen kimsin, nesin diye… Bir bekar evinde kalıyorum arkadaşlarla. İnşaatlarda çalışıyorum. Bir sorun yaşamıyorum şu anda….” dedi.
"Niye pişman olayım ki? Burada her şey var, orada iş yoktu, güç yoktu. Açtım yav"
H.G., “Memnun musun peki? Pişmanlık duyuyor musun?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:
“Niye pişman olayım ki? Burada her şey var. Orada iş yoktu, güç yoktu. Açtım yav. Bak düşün burada her gün et yiyorum. Ben orada et yiyemiyordum. Eşim vefat etti. Bir tane oğlum var. Onu mutlu edecek kadar para kazandıktan sonra gerisi önemli değil…
Benim ne suçum var? Ben bana böyle bir olanak sunulmuş bunu kullanmışım. Kime deseler seni bu yolla Avrupa’ya götüreceğiz. Kim yok der? Haftada 3 ya da 4 otobüs geliyor. Düşünün…”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.