10 Nisan 2019 13:18
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamındaki hedeflere yönelik reform paketini bugün açıkladı.
Albayrak'ın sunumunda en çok Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ihraç edeceği yaklaşık 28 milyar TL'lik devlet iç borçlanma senetlerinin kamu bankalarına verileceği açıklaması öne çıktı.
Böylelikle kamu bankalarının sermaye yeterliliği ve likidite karşılama oranının artırılması ve bilançolarının çok daha dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.
Albayrak, gıda enflasyonu ile mücadele etmek için Tarımda Milli Birlik Projesi'nin gerçekleştirileceğini açıkladı. Bu alanda kooperatif yapısının merkeze alınması hedefleniyor.
Aynı zamanda kurulacak Sera A.Ş. ile 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5.000 hektar üretim alanına ulaşılması, uzun vadede örtü altı sebze üretiminin %25'inin karşılanması hedeflenecek.
Kırmızı et ihtiyacının karşılanması alanında da 47 milyon olan küçük baş hayvan sayısının 4 yıl içinde 100 milyon hayvana çıkarılması hedefleniyor.
Aynı zamanda yeni hal yasası hayata geçirilecek.
Albayrak, YEP'in ikinci ayağı olan 2020 yılında reformlara dair yeni bir sunum daha yapacaklarını söyledi.
Albayrak, 31 Mart'ta düzenlenen yerel seçimlerle ilgili, "Türkiye adeta bir demokrasi şöleniyle bu süreçten çok başarılı bir şekilde çıktı. Seçimlere katılım oranı Türk milletinin demokrasiyi ne kadar özümsediğini gösterdi. Her parti sonuçlardan kendine bir ders çıkaracaktır, süreç hukuk kapsamında ilerlemektedir." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin önünde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem olduğunu vurgulayan Albayrak, bu süre boyunca reformların durmadan devam edeceğini aktardı.
Albayrak, bütçe disiplini ve büyümeden, ikisinden de vazgeçilmeyeceğini altını çizdi.
Albayrak, reform paketini açıklarken her bir alanda atılacak adımları açıkladı. Bu başlıklar şöyle:
Tasarrufların devamı hedeflenecek.
Yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi en az olacak bazı adımlar atılacak. Bu çalışma halen sürüyor. Vergi konseyi gibi toplumdan çok farklı grupların yer aldığı bir ekiple hazırlıklar yapılıyor.
Albayrak'ın açıklamalarıyla ilgili ekonomistlerin en çok yönelttiği eleştiri, açıklanan planın sadece 2019'un bir kısmını içermesi dolayısıyla uzun soluklu olmaması ve birçok başlık içinde detayların verilmemesi yönünde oldu.
Ekonomist Evren Bolgün, sunumun kamu maliyesinde disipline vurgu yapmadığına dikkati çekti:
"Yapısal Reform Programı 2001 yılında yaşanan kriz sırasında olduğu gibi belirli takvime bağlı somut detayları içerecek şekilde yapılır. Hazine tarafından kamu bankalarına 28 Milyar TL tahvil ihracı kredi tıkanıklığını çözmek üzere gözüken en net adımdır.
"Mevcut ekonomik resesyon ortamından çıkışı, istikrarlı büyüme patikasına nasıl girileceği belirlenmiş durumda değildir. Mali disiplinin sağlanması açısından 2019-2023 dönemi arasında kamu kesiminin ne kadar tasarruf içerisinde bulunacağını madde madde ve belirli bir takvim dahilinde ifade edilmesi yararlı olacaktı."
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, 'yapısal reformların' ne olduğuna dair bir cevabın sunumda olmadığını aktardı.
Ekonomist Emre Alkin ise 'adalet-özgürlükler-eğitim' üçgeninin asıl yapısal reform olması gerektiğine vurgu yaptı:
"Reform için öncelikle mevcut yaklaşımların önemli bir kısmının bir kenara bırakılması gerekiyor. Açıklanan paket bana "Bir de şunları deneyelim" yaklaşımını çağrıştırdı. Umarım çalışır. Aslına bakılırsa her yeni yöntem beraberinde pozitif ve negatif sonuçlar getirir. Ancak, yaklaşım aynı kaldığı sürece neticeyi değiştiremeyiz. Yapısal Reformlar bir yaklaşım değişikliğidir.
"Yapısal reformlar "adalet-özgürlükler-eğitim" sac ayaklarında kurulur. Vergiler, sosyal güvenlik gibi konular bu temel atıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi takdirde ekonomik adımlar uzun soluklu olamazlar."
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Prof. Dr. Gökhan Özertan, "Genel olarak hemen hepsi daha önceden konuşulmuş başlıklar, sürpriz olan bir başlık yok. Sorunlar belli, çözüm önerileri de belli. Uzun soluklu ve detaylı planlamaya ihtiyaç var. Ben başlıklar arasında sürdürülebilirlik, çevre ve kırsal kalkınmayı görmek isterdim." açıklamasında bulundu.
Ekonomist Taner Özarslan'a göre paketin en zayıf noktası ise devletin nasıl gider azaltacağına dair önlemlerin açıklanmamış olması.
Ekonomist Ümit Akçay ise paketin sadece 8 aylık bir süreyi kapsamasını eleştirdi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise "Reform paketi ekonomi yönetiminin Türkiye'nin değişim ve dönüşüm sürecini, reformist bir akılla yönetmek istediğini açıkça ortaya koyuyor." açıklamasında bulundu.
© Tüm hakları saklıdır.