Almanya’nın en büyük meydanlarından biri olan Berlin'deki Alexanderplatz, gündüzleri ünlü Televizyon Kulesi’ni yakından görmek isteyen turistlerle doluyken geceleri suç ve şiddetin hakim olduğu bir yer.
Kısaca Alex olarak bilinen, çok sayıda karanlık köşesi bulunan meydan, aslında her zaman için sorunlu bir yer olmasına rağmen son yıllarda durum çığırından çıktı.
Çok sayıda kişinin karıştığı kavgalar, hırsızlık, saldırı ve uyuşturucu kullanımı Alexanderplatz'da karşılaşılan suçlardan sadece birkaçı. Bu yılın başından beri 5 bin 600'den fazla olay polis kayıtlarına geçti. Meydanda her gün ortalama iki fiziksel saldırı ve yedi hırsızlık yaşanıyor.
Siyasilerin önceliği güvenlik
Kayıtlara geçen vakaların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 12 azalarak hafif bir düşüş gözlemlense de, Almanya çapındaki son suç istatistiklerine bakıldığında şiddet suçlarının arttığı görülüyor.
Bütün partilerden siyasetçiler Almanya'nın caddelerinde polisin varlığını daha çok göstermesi gerektiği konusunda aynı görüşü paylaşıyor. Bu da en azından halen devam eden koalisyon ön görüşmelerinde üzerinde uzlaşma sağlanan noktalardan birini oluşturuyor.
Berlin polisi, yaşananlar nedeniyle Alexanderplatz'da en geç bu yılın sonunda faaliyete geçecek olan yeni bir karakol açmaya hazırlanıyor. Berlin Polis Teşkilatı 32'inci Bölge Sorumlusu René Behrendt, burada görev yapacak ideal polis sayısının 200 olduğunu, ancak mali engeller ve personel kısıtlamaları nedeniyle en fazla 30 polis memurunun çalıştığını söylüyor.
Ekip aracında ilk saatler
Alexanderplatz'a akşam karanlığı çöktüğünde, biz de meydanda devriye gezen beş polis memurundan oluşan ekibe katılıyoruz. Meydana alışveriş için gelen son insanlar da ellerinde torbalarıyla metro istasyonunda gözden kayboluyor. Gündüz hareketliliği yerini polis araçlarına bırakıyor.
Polis memurları ilk bir saat içinde bir grup Afgan genci durdurarak, gençlerden kimliklerini göstermelerini istiyor. Dört erkek ve iki kızdan yüzlerini bir mağazanın vitrinine dönmeleri ve ellerini camın üzerine koymaları isteniyor. Gençlerin üzerinde yasa dışı maddeler aranıyor.
Berlin polis yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Alexanderplatz'da işlenen suçların çoğunun faili; aralarında Suriye, Afganistan, Irak ve Pakistan'dan gelen mültecilerin de bulunduğu gençler. Birçoğunun sabit bir ikametgâhı ve çalışma izni bulunmadığı için geleceğe pek umutla bakamıyorlar.
Afgan gruptaki gençlerden biri 16 yaşındaki Sattar. Kimliğinin tam olarak tespit edilememesi üzerine kayıtlarının kontrol edilmesi için meydanın karşısındaki başka bir ekibin yanına götürülüyor.
DW'ye konuşan Sattar, "Aramalarının iyi olduğunu düşünüyorum” diyor. "Daha önce bıçak taşıyan insanlar gördüm. Ama ben yanlış bir şey yapmadığımı biliyorum. Alexanderplatz'a geceleri çok az geliyorum. Buraya arkadaşlarımla geldim. Kentin biraz dışında oturuyoruz, öğleden sonrayı bu civarda geçirdik” diye anlatıyor.
Polis kayıtlarında parmak izinin olmadığı belirleniyor. Gitmesine izin veriliyor.
Etnik fişleme suçlaması
Kışın gelmesiyle birlikte Alexanderplatz'da suç oranının artması ve olası suçluların daha sıcak olan metro tüneline inmesi bekleniyor. Ancak polis ekipleri de uzakta bulunmuyor. Ekip cumartesi geceleri eğlenmeye giden kalabalığın bulunduğu peronlarda devriye geziyor.
Peronlardan birinde altı genç erkek oyalanıyor. Gençlerden ikisinin yüzü devriye gezen ekip tarafından tanınıyor. Daha önce uyuşturucu madde sattıkları tespit edilmiş. Gençler polis memurları tarafından aranırken, metro bekleyen Berlinliler ve turistler olanları izliyor.
Metro bekleyenlerden biri arkadaşına "Ne zamandan beri burada bu kadar çok polis var?” diye soruyor. Alexanderplatz'da artan polis sayısını fark etmemek mümkün değil. Polisler ise sadece yabancı gibi görünenlere odaklanmıyor.
Olayı izleyenlerden biri polislere yaklaşıyor ve "Burada ne oluyor?” diye soruyor ve "Klişelere göre davranıyorsunuz” diyor.
Ancak bir diğer Berlinli, polisin daha görünür olmasının kendisine güven verdiğini dile getiriyor. DW'ye "Alexanderplatz'da durum gerçekten çok kötüleşmişti” diyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Fakat eve gitmek için başka bir seçeneğim yok. Burada daha fazla polis görünce içim rahatlıyor. Özellikle de bir kadın olarak.”
Bazıları polisi etnik fişleme yapmakla suçluyor. Fakat Komiser Matthias Borchert, polis memurlarının kimi arayacaklarına deneyimlerine göre karar verdiklerini belirtiyor. DW'ye konuşan Borchert, "Arananlar genellikle gençler veya genç yetişkinlerden oluşan bir grup oluyor” diyor. Borchert, "Yaşları 14 ile 25 arasında değişebiliyor. Belki Alexanderplatz'da dolanıyor ve şüpheli davranışlar sergiliyorlar. Bunu görülebileceğiniz bir nokta var. Kimi arayacağımıza dair belirli bir kriter ise yok.”
Polisten bonzai uyarısı
Başka bir genç erkek grubu, metro istasyonunda polis tarafından durduruluyor. Üzerlerinde bu kez sadece biber gazı spreyi bulundu. Alexanderplatz'da yapılan kontrollerde uyuşturucu madde aramak artık bir rutine dönüşmüş durumda, zira alkol ve uyuşturucu şiddet suçlarında önemli bir rol oynuyor.
Sentetik bir uyuşturucu olan bonzainin satılmaya başlanmasından beri, Berlin polisi bu sentetik uyuşturucunun kullanıcıları komaya sokabildiğine ilişkin uyarılar yayımlıyor. Alexanderplatz'ın bazı köşelerinde bu tür uyuşturucuların fiyatı 5 Euro'ya kadar düşüyor.
Gece yarısı polis ekibinden ayrılıyoruz. Bu gecelik devriye görevi de sona eriyor. Berlin polisi, sosyal projelerin desteği ile Alexanderplatz'ın suç merkezi şeklindeki imajının değişeceğini umuyor. Ancak meydandaki günlük döngü aralıksız sürüyor: Gündüzleri turistlerin gezdiği meydan, geceleri suç mahalline dönüşüyor.
Kate Brady
© Deutsche Welle Türkçe