232 yazar, çevirmen ve gazeteciden oluşan bir grup, basın bildirisi ile Almanya’nın başkenti Berlin'de yeni bir PEN kurduklarını açıkladı.
“Sözümüzün arkasında duruyoruz” başlığı ile yayınlanan basın bildirisinde, yeni kurulan PEN Berlin’in, hiyerarşinin olmadığı, kültürel çeşitliliği ön planda tutan, düşünce özgürlüğüne önem veren ve tartışmaların açıkça yapıldığı çağdaş bir örgüt olacağı belirtiliyor. Bildiride, “Üyeleri düşünce özgürlüğüne hizmet eden, her türlü nefret duygusuna karşı çıkan ve daha iyi bir gelecek kurmaya çalışan örgütümüz, uluslararası PEN tüzüğüne de uygun olacaktır” deniyor. Kurulan yeni PEN’e Berlin’in adının verilmesi, kentin çok kültürlü, çok dilli ve sınır ötesi yapısı, hoşgörü ve dayanışma ruhu ile özdeşleştiriliyor.
“Çünkü sözün özgürlüğü bütün dünyada tehdit altında. Çok sayıda yazar hayatından ve sağlığından endişe ediyor” denilen basın bildirisinde, yeni kurulan PEN Berlin’in üyelerinin "zulüm gören meslektaşları ile dayanışmaya odaklanacağı" belirtiliyor. Her türlü yazıya alan açacak yeni sivil toplum örgütünün, dil ve kökenden bağımsız olarak düşünce özgürlüğü yüzünden zulüm altında olan her meslektaşa açık olması planlanıyor ve bu yönde çağrı yapılıyor.
PEN Berlin’in kurulmasında inisiyatifi Türkiye kökenli gazeteci yazar Deniz Yücel’in aldığı biliniyor. Bir süre Almanya PEN’inin başkanlığını yapan Yücel, kurum içerisindeki egemenlik tartışmaları yüzünden istifa etmişti. Yönetim biçimi ve verdiği demeçler yüzünden eleştirilen ve genel kurulu tarafından azledilmesi için oylama yapılan Deniz Yücel, oylamada 73;e karşı 75 oyla kazanmış ancak, "Bu sosis dükkanının başkanı olmak istemiyorum" sözleriyle görevinden istifa ettiğini duyurmuştu. Yücel Almanya PEN’inini "eskimiş, hiyerarşik ve antidemokratik" bulduğunu da defalarca dile getirdi. Yeni PEN’de çok Seyran Ateş, İmran Ayata, Can Dündar, Şinasi Dikmen ve Özlem Topçu gibi çok sayıda Türkiye kökenli yazar ve gazeteci bulunuyor.