Alman Dışişleri Bakanlığı 'Ermeni soykırımının 100. yıldönümü' vesilesiyle hazırlanan ve Dresden Senfoni Orkestrası tarafından Almanya'nın İstanbul Başkonsolosluğu salonlarında sunulması planlanan Aghet-Ağıt konserinin iptal edilmesine karar vermişti. Konuya ilişkin olarak Alman gazetelerinde çok sayıda yorum yayınlandı. Bugün de Berliner Zeitung bu konuyu yorum sütunlarına taşımış:
"Senfoni Orkestrası Erdoğan'ı çok fazla provoke etmek istemediği için biraz hafifletilmiş bir program planlamıştı. ‘Aghet' İstanbul Başkonsolosluğu'nda oda orkestrası boyutunda sunulacaktı. Örneğin ‘Soykırım, duyuyor musunuz soykırım' başlığını taşıyan (Recep Tayyip Erdoğan'ın adresine gönderilmesi düşünülen) ve aslında programın bir parçası olan melodramın sunulması öngörülmemişti. Bu bir barış girişimiydi ve orkestra elemanları İstanbul Başkonsolosluğu'na danışmadan Erdoğan'ı konsere davet etmişlerdi. Ama onu tanıyanlar, barışçıl bir kişi olmayan Erdoğan'ın barış tekliflerine açık olmayacağını bilirler. Yine de bu durum Alman hükümetinin (Türkiye'ye) bir ‘barış mesajı' yollamasının önünde engel değil.”
Almanya'da yayınlanan silah ihracat raporuna göre 2016 yılının ilk altı ayında Almanya hükümeti 4 milyar 29 milyon euroluk silah satışı için izin verdi. Hafif silah ihracatı cüzi oranda azalmış olsa da, silahlarda kullanılan cephane ihracatı on katına çıktı. Ludwigsburger Kreiszeitung'un yorumunda bu konuda şu görüşler yer alıyor:
"Hükümetin silah ihracatı yönetmeliklerinde, ‘eğer bir ülkenin kendi halkını baskı altına aldığı ya da silahları sürekli devam eden insan hakları ihlallerinde kullandığına dair ortada yeteri derecede şüphe varsa, o zaman silahların ihracatından feragat edilmelidir' denilmekte. Ama anlaşılan bu yönetmelik yoruma gayet açık. Aksi takdirde Suudi Arabistan gibi bir ülke Almanya'nın silah ihracat listesinde üçüncü sırayı alamazdı. Suudi Krallığı Yemen'de hâlâ gaddar bir savaş sürdürüyor, ülkede rejim karşıtları coplarla dövülüyor. Buradan yola çıkılacak olursa Federal Ekonomi Bakanı Gabriel'in silah ihracatlarının gerçekten sınırlı ve sorumlu bir biçimde uygulanması konusuna epey uzak olduğu görülüyor.”
Aynı konuda Trierischer Volksfreund gazetesi de Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel'i eleştiriyor:
"Almanya'nın silah ihracatı geçen yılın ilk yarısına kıyasla 1 milyar euro civarında yükseldi.Cephane ihracatı da devasa boyutlarda artımış durumda. Bu durum Ekonomi Bakanı Gabriel'in üç yıl önce göreve başladığında verdiği vaatlere uygunluk göstermiyor.”
Almanya'da terörle mücadele kapsamında kamuya ait alanlarda, havalimanlarında video denetimlerinin artırılması yönünde talepler var. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin yorumunda bu yöndeki taleplere itiraz var:
"Acaba teröristler havalimanlarındaki biyometrikyüz tanıma sistemleri ile ortaya çıkartılabilir ve zararsız hale getirilebilirler mi, bunun derinlemesine araştırılması gerekir. Bu gerçekten mümkün olabilirse güvenliğin bir nebze daha artmış olacağını söyleyebiliriz. Ancak uygun teknolojilerin kullanılmasının belirgin kurallara tabî tutulması gerekir. Modern denetleme ve gözetleme sistemleri kişilerin yüzlerinin büyük çapta veri bankalarında depolanmasına yol açmamalıdır.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar