13 Ocak 2025 19:30
Güncelleme: 14 Ocak 2025 00:24
T24 Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ihale yolsuzluğu soruşturmasında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın gözaltına alınmasının ardından Beşiktaş Belediyesi önünde açıklama yaptı. "AK Parti'nin yöneticileri muteber, sütten çıkmış ak kaşık ama CHP'liler lekeli, hadi oradan, işinize bakın!" diyen İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat'a yapılanın, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'e yapılanla aynı olduğunu söyledi, "Bunun adı itibar suikasti, yargının siyasete alet edilmesi" ifadelerini kullandı. İmamoğlu'nun ardından konuşan Özel, Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandığı dönemde olduğu gibi "seyyar giyotin" diyerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e ve Ekol TV'nin sahibi Mübariz Mansimov'a yüklendi, "Rıza Akpolat'ın götürüleceği hastaneyi, gireceği kapıyı muhabirlere bildiren, haberi sabaha karşı ilk veren televizyonun sahibine bakın. O televizyonun sahibiyle o savcının yolları ne zaman kesişmiş, bakın!" diye konuştu. Özel, Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan operasyonda adı geçen iş insanı Aziz İhsan Aktaş'ın AKP'li belediyelerden de ihaleler aldığını söyledi, "Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul'da, Aziz İhsan Aktaş liderliğindeki çıkar amaçlı suç örgütünün, belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vermek suretiyle ihale süreçlerini organize ettiği, ihaleleri kendi firmalarının almasını sağladığı suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın da aralarında yer aldığı 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
Akpolat, suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında "suç örgütüne üye olma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "haksız mal edinme" suçlamalarıyla Balıkesir'de, sabahın erken saatlerinde gözaltına alındı. İstanbul'a getirilen Akpolat, basın mensuplarına açıklama yaptı, "Avukatlarım gerekli açıklamayı yapacaklar. Ne olduğunu bilmiyoruz. Bize de açıklama yapılmadı" dedi. Akpolat, ifadesi alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi.
İstanbul'da ihale yolsuzluğu soruşturması: Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözaltına alındı
Belediye önünde açıklamalarda bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:
"Ne yazık ki demokrasi mücadelesi, hak, hukuk ve adalet mücadelesi kolay olmuyor. Hele hele karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız iş daha da zorlaşıyor.
Daha dün 16 milyon insanın iradesini 31 Mart 2019 yılında sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi öyle edip böyle edip, altından girip üstünden çıkıp utanmadan çaldılar deyip seçimi iptal etmediler mi? İşte o seçimi iptal eden akıl niçin etti biliyor musun? 'Ben yine allem eder kallem eder bu seçimi alırım, işime bakarım, İstanbul bana ait' dedi. 'İstanbul benim aşkım' falan hikaye... Bu duygu, bu bakış açısı, bu tek kişilik akıl memleketimizi bu hale getirdi. Bu akıl seçimi tanımayan akıl.
Beşiktaş ilçesinde uydurarak, kaydırarak belli bir yaşın üstündeki evin büyüklerini korkutarak, sabahın köründe, şafak vakti ev baskını yaparak 'Ben adaleti yerine getiriyorum' diyen bu akıl aynı akıldır. Bu iş bir koltuğu kaybetmenin, İstanbul'u kaybetmenin, yarın da Türkiye'yi kaybetmenin korkusu ile yapılmış bir adımdır.
Mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş... Mesele, bir otoriter aklın sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bir yandan milletçe bir açılım yapalım, barışalım bakış açışı, bir yandan ise milletin aklı ile oyun oynayarak atılan adımlar... Buradan şunu söylüyoruz; bu gözaltına alma biçimi, davranış biçimi hukuk dışıdır. Aynısını Esenyurt'ta yaptılar, şimdi Beşiktaş'ta yapıyorlar. Bunun adı itibar suikasti, yargının siyasete alet edilmesidir.
İlk günden itibaren bu insanlar çağrı yapmadılar, ev bastılar. Ev basan akıl, CHP çatısı altında bulunan herkes çağırırsınız koşa koşa gelir. AK Parti'nin herhangi bir yöneticisine şafak operasyonu gördünüz mü? Onlarca yolsuzluğunu ortaya çıkardığımız, dosyalarını ortaya çıkardığımız... Başvurduğumuz dosyalara İçişleri Bakanlığı el koyuyor soruşturma derinleşmesin diye. Bir iddia üzerinden yargının en acımasız hali ortaya konarak CHP'li belediye başkanlarına bu uygulama yapılıyor. AK Parti'nin yöneticileri muteber, sütten çıkmış ak kaşık ama CHP'liler lekeli, hadi oradan, işinize bakın!"
İmamoğlu'nun ardından konuşan Özel de şunları söyledi:
"Güneşin doğmasına daha 3 saat varken belediye başkanımız, 31 Mart seçimlerinin rekortmenlerinden bir tanesi, geçen ayki anket çalışmalarında ilçesinde yüzde seksenin üzerinde bir memnuniyetle hizmetler karşılanan Rıza Akpolat'ın resmi konutuna gittiler. Kapıyı kırarcasına çaldılar. Yaşlı anacığını uykudan uyandırdılar. Telaşla, korkuyla gitti, sordu. dediler ki aç yoksa kırarız. Kırma evladım dur dedi, kapıyı açtı. Karşısında kanunsuz emirlerle talimatlandırılmış polisler, 'Rıza nerede?' dedi. Annesi dedi ki 'Babası hata, Balıkesir'de, orya gitti; arayalım gelir.' Biz buluruz dediler. Bu sefer Balıkesir'de hasta babasının evine gidilsin diye talimat verdiler. Rıza Akpolat'ın evi, yurdu bellidir. Telefonu 24 saat açıktır. Arasalar elbette gelecek, bilgi sorsalar verecek.
Amaç, sormak ve öğrenmek değil. Amaç Rıza Akpolat üzerinden, Ahmet Özer üzerinden namuslu, dürüst CHP belediyeciliğinin halkta gördüğü yüksek karşılıktan duyulan rahatsızlığın hazımsızlığı ve amaç itibar suikasti. Rıza Akpolat'ı sabahleyin uyuşturucu baronlarına yapmadıkları muameleyi yaparak, evini basarak almaya çalıştılar.
Öğleden sonra doktor muayenesine giderken görüntüleri çekilsin diye götürüleceği hastaneyi, gireceği kapıyı muhabirlere bildirenlere, haberi sabaha karşı ilk veren, görüntüleri ilk yayan televizyonun sahibine bakın. O televizyonu ziyarete giden bir kamu görevlisi var mı bakın. O televizyonun sahibiyle o savcının yolları ne zaman kesişmiş bakın da Ankara'dan, devletin en tepesinden verilen talimatta itibarsızlaştırma olduğunu bütün Türkiye duysun.
Benim seyyar giyotin dediğim, bugüne kadar nerede bir muhalife bir haksızlık yapılacaksa hepsinin başını vuracak başka bir cellat bulamadığı için aynı celladı mahkeme mahkeme gezdirdiler. O seyyar giyotin bu sabah da bu işe girişti. Haberleri ilk veren, hep veren, kanal onun ağzından operasyonu yöneten kanalın o savcıyla arasında nasıl bir kanal olduğunu, geçmişlerini biliyoruz. Önünde sonunda birlikte hesabını verecekler, ant içiyoruz.
Ekrem İmamoğlu ifade etti. Bir belediye başkanı bir ihaleden sorumlu tutulup sorgulanamaz. Kim imza attıysa onun sorumluluğundadır. Kanun açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı Tayyip Bey görev yaptığı sürece 50 kez gözaltına alınır, 25 kere tutuklanırdı. Bugün Ankara'da sordum, sözcülerinden tık yok. Hangi AK Partili belediye başkanına bu yapıldı?
Döndük baktık Esenyurt'ta bu şirket ihaleyi almış. Eline yüzüne bulaştırdığı işe bakın. İki ay itiraz süreci var diye beklenmiş. Ahmet Özer hiçbir imza atmadan Silivri'ye yollanmış. Ama gelen kayyım incelemiş, hiçbir sorun görmemiş ve izin vermiş. Eğer ihalenin hesabı soruşturulacaksa Ahmet Özer'e değil senin gönderdiğin o kayyıma soracaksın hesabını.
Erdoğan'a sesleniyorum. Bu giyotini buraya yollamışsın. 'İstanbul'u karıştır' demişsin. Bu kifayetsiz muhteris, bu suçları ile yatan suçları uyanan kifayetsiz, Ahmet Özer'i suçlayacağım diye senin bir gecede vali yardımcısı yapıp sonra kayyım olarak atadığın kişiyi suçluyor.
Bu İhsan Aktaş'ın ihale almadığı kurum kalmamış. THY'den tutun AK Parti'nin neredeyse tüm belediyelerine kadar.
CHP'nin atadıkları kaçmaz. Örneği yok. Ama Tayyip Erdoğan'ın atadığı FETÖ'cülerin botla Yunanistan'a kaçanların sayısı 5 binden fazla. Senin dün atadıkların bugün Silivri'de yatıyor! Bugün Almanya'da, Amerika'da firari. Senin atadıkların sana güvenmesin. Sen de onları atadım diye kendini bir şey sanma.
Zekeriya Öz nasıl kaçıp gittiyse bu kifayetsiz muhteris de eninde sonunda yerini bulacaktır. Zira kural bellidir, yılan eğilip bükülür; en sonunda gireceği deliği bulur. Bunun da sonu odur!
İstifa ettiriyorsun, yolsuzluk iması ya da FETÖ iması yapıyorsun, ‘Etmezsen mecburen biz yetkimizi kullanırız’ deyip böyle bir durumun olduğunu tescil ediyorsun ama AK Partili diye alıp kenara ayırıyorsun. Bunların içinde Melih Gökçek bile var ama bir tane soru soran yok, yargılayan yok. İstanbul Büyükşehir, bütün belediyelerimiz kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Ahmet Özer’den; Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil.
Beşiktaş'ın iradesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın kibrinden de, kabalığından da, olmayan gücünden de daha büyüktür. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız!"
CANDAN YILDIZ YAZDI - Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan operasyonda adı geçen iş insanı, AKP’li belediyelerden de ihaleler almış
Gözaltına alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'tan ilk açıklama: Ne olduğunu bilmiyoruz
Beşiktaş Belediyesi'nde polis ablukası: Bina girişi bariyerlerle çevrildi, içeride arama yapılıyor
2024’ün gözden kaçan 26 dizi ve filmi |
© Tüm hakları saklıdır.