Mor Yakup Manastırı’nın rahibi Aho (Sefer) Bileçen’in tutuklanmasına ilişkin Süryani, Asuri, Keldani ve Arami halkının ortak iradesi olan Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB) Başkanlık Kurulu açıklama yaptı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre; MUB Başkanlık Kurulu, yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Süryanilere karşı terör estirilmiştir. İzlo dağındaki bütün yerleşim birimleri Süryanilere ait olması nedeniyle devlete bağlı olan güçleri ve çevreleri rahatsız etmektedir. Dolayısıyla, Süryanilerin genelde Turabdin’e özelde de İzlo Dağı'na dönmelerini engellemek için her türlü oyunlar oynanmaktadır.
“Yurdumuzu terk etmek zorunda kaldık”
“Halkımızın tarihi ve kültürel eserleriyle süslenmiş bu coğrafyasını ele geçirme planları ve Süryanileri vatansızlaştırma siyaseti çirkin komplolarla ve katliamcı zihniyetle devam etmektedir. 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle suçsuz 50’den fazla Süryani katledildi. İşlenen bu cinayetlerin psikolojik etkisiyle binlerce Süryani yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı.
“Evlerimiz mal ve mülklerimiz gasp edildi”
“Terk edilen yerleşim birimleri, evleri mal ve mülkleri gasp edildi. 2000’li yıllarda ülkeye tekrar dönüş kapıları aralanınca baskılar ve şiddet yeni yöntemlerle devreye sokuldu. Devlet Mor Gabriel Manastırının arazilerine el koyarak yereldeki Kürt Ağa ve aşiret mensuplarının Süryanilerin mal ve mülklerini talan etmelerini meşrulaştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu son operasyonuyla Süryanilere karşı var olan inkârcı siyasetinin değişmediğini göstermektedir” diye belirtildi.
“Geri dönüşler engellenmek isteniyor”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mahkemeleri tarafından hukuksuzca tutuklanarak özgürlüğünden alıkonulan Başrahip Aho Sefer Bileçen ve gözaltında tutulan Üçköy (Arkah) köyü muhtarı Jozef Yar derhal serbest bırakılmalıdır. Bu tutuklanmalar halkımızı sindirmeye ve ülkesine olan sevgisini azaltmaya, geri dönüşleri engellemeye yönelik bir amacı taşımaktadır.
“Halkımızı bulunduğu her yerde kiliselerine, dini liderlerine ve anavatanda kalan ailelerine sahip çıkmak için ayağa kalkmaya, yürüyüşler ve mitingler gerçekleştirmeye, dünya kamuoyunu harekete geçirmeye, uluslararası düzeyde etkisi olan kurumlara mektuplar göndermeye, yapılan bu haksızlığı kınamaya çağırıyoruz.
“Bethnahrin Ulusal Konseyi olarak bizler de geçmişte olduğu gibi, günümüzde ve gelecekte de mücadelemizi kararlı bir şekilde yükselterek halkımıza karşı görev ve sorumluluklarımızı ne pahasına olursa olsun yerine getireceğimizin herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.”
