T24 Dış Haberler
İsrail ordusunun Beyrut'ta bir apartmana düzenlediği ve aralarında çocukların da bulunduğu sivillerin hayatını kaybettiği saldırıda Hizbullah'ın Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ve üst düzey 10 Hizbullah komutanı öldürüldü. Akil, İsrail ile Hizbullah arasında 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmalarda hayatta kalan son kurucu üyelerden biriydi.
60'lı yaşlarının başında olan Akil, örgütte üst düzey bir konumdaydı. Görevinin tam olarak ne olduğu bilinmiyordu ama İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) onu "Hizbullah terör örgütünün operasyon ekibin başı, Rıdvan biriminin vekil komutanı" olarak tanımladı.
Washington'daki Demokrasileri Savunma Vakfı'nda araştırma görevlisi ve Lübnan'daki aşırıcılık konusunda uzman olan Hüseyin Abdul-Hüseyin, The Guardian'a Akil ile ilgili verdiği bilgide, "Her zaman iki ya da üç numaraydı ama son beş ila on yıl içinde terfi etti” dedi.
İlk ekipte yer alıyordu
Akil, aslen Lübnan'ın güneyinden gelen ancak Beyrut'ta yaşayan bir Şii'ydi. Önce İslami Cihad'da yer almış, daha sonra da Hizbullah'ın kuruluşunda yer almıştı. Geçen temmuz ayında öldürülen üst düzey komutanlardan Fuad Şükür de bu ekipteydi. 63 yaşındaki Şükür, Hizbullah'ın genelkurmay başkanıydı ve en güçlü silahlar onun kontrolünde bulunuyordu.
Bu ilk grubun en önde gelen bir diğer üyesi de 25 yıl boyunca ABD, İsrail ve Yahudi hedeflerine yönelik düzinelerce ölümcül saldırıdan sorumlu tutulan ve 2008 yılında Şam'da Mossad'ın yaptığı düşünülen bir bombalı araç patlamasında ölen Imad Mugniyeh idi. ABD, Mugniyeh'i Nisan 1983'te Beyrut'ta 63 kişinin ölümüne neden olan ABD Büyükelçiliği ve Ekim 1983'te 241 ABD personelinin ölümüne neden olan ABD Deniz Piyadeleri kışlası bombalamalarında merkezi bir rol oynamakla suçlamıştı. O dönemde bir Fransız kışlası da bombalanmış ve 58 kişi ölmüştü.
Beyrut'ta yaşanan dünkü saldırıda ölen Akil de bu operasyonlarda yer almakla suçlanıyordu. ABD Adalet Bakanlığı'nın bir bildirisi onu “Hizbullah'ın terör hücresi İslami Cihat Örgütü'nün başlıca üyesi” olarak tanımlıyor ve 1983'te Beyrut'taki iki bombalı saldırıdan sorumlu tutuyordu. Bildiride ayrıca Akil'in 80'li yıllarda Lübnan'da ABD'li ve Alman rehinelerin alınmasını yönettiği ve onları orada tuttuğu da belirtiliyor.
Akil'e yönelik saldırı, 37 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden olan olağanüstü çağrı cihazı patlamalarından hemen sonra gerçekleşmesi nedeniyle İsrail'in örgütün üst düzey komuta kademesini ortadan kaldırmaya yönelik yoğun ve acil bir çaba içinde olduğunu gösteriyor.