Beyrut'taki patlamada ölenlerin yakınları 'sorguya karşı çıktığı' gerekçesiyle İçişleri Bakanı'nın evine yürüdü

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta 4 Ağustos 2020'de meydana gelen patlamada yaşamını yitirenlerin yakınları, emniyet yetkililerinin patlamayla ilgili sorgulanmasına karşı çıktığı gerekçesiyle İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi'nin evine yürüdü.

Beyrut Limanı'ndaki patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarından bir grup, ölenlere saygı olarak adaletin tecelli etmesi talebiyle dün başkentte düzenledikleri protestolarını bugün de sürdürdü.

Akşama doğru Şehitler Meydanı'nda toplanan ve daha sonra Meclis binasının önüne yürüyen vatandaşlar, soruşturma kapsamında bazı vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmamasına slogan atarak tepki gösterdi.

Meclis binasının önünden İçişleri Bakanlığına ve oradan da öfkeyle İçişleri Bakanı Fehmi'nin evine ulaşan gruptan bazıları, güvenlik görevlilerini aşarak bahçeye girmeyi başardı ancak sonra çıkarıldılar.

Beyrut Limanı'ndaki patlamada kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan eylemciler, "İçişleri Bakanı Fehmi'nin, Emniyet Genel Müdürü Abbas İbrahim'in soruşturma kapsamında sorgulanmasına izin vermemesini" protesto etti.

Bakan Fehmi'nin görüşmeyi kabul etmesiyle içeri alınan eylemcilerden birkaçı, bakandan, emniyet yetkililerinin sorgulanmasına karşı çıkmaması talebinde bulundu.

Beyrut Limanı'ndaki patlamada ölenlerin yakınları, soruşturmanın tamamlanması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için protestolarını sürdüreceklerini belirttiler.

Beyrut Limanı'ndaki patlama

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır Beyrut Limanı'ndaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin yol açtığını söylemişti.

Bu açıklamanın ardından sosyal medyanın yanı sıra Lübnan ve dünya basınında birçok soru ve ihmal iddiaları gündeme gelmişti.

Ekonomik kriz nedeniyle devam eden protestolar yeni bir ivme kazanmış ve Hassan Diyab başkanlığındaki hükümet istifa etmek zorunda kalmıştı.