Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Dünya Göçebe Oyunları'nın Türk Devletleri Teşkilatının bir markası haline gelmesini, devam ettiği müddetçe de bu teşkilatın dünyada tanınmasına hizmet etmesini istediklerini söyledi.
Erdoğan, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nde katıldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Gençlik Başkenti 2022’nin uluslararası programı Kazan Küresel Gençlik Zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak yola Bişkek’ten çıktıklarını hatırlatarak, Türk dünyasında geleneksel sporların güçlü olduğunu ve bu yüzden buradan yola çıkarak genel merkez olarak İstanbul’a geldiklerini ifade etti.
Kırgızistan’da 2018’de yapılan 3. Dünya Göçebe Oyunları'na katkı sağladıklarını dile getiren Erdoğan, bu arada salgın zamanına kadar çok ciddi ve aktif bir şekilde genişlediklerine dikkati çekti.
Erdoğan, dünyada farklı ülkelerdeki irtibatlarını üyelik boyutlarına vardırdıklarını, sadece Orta Asya, Müslüman ülkeler, komşu ülkeler değil, Meksika, Arjantin, Moğolistan ve Japonya gibi ülkelere genişlediklerini anlattı.
Bugüne kadar 13 ülkenin spor bakanlıklarıyla da geleneksel sporları ülkelerinde destekleyeceklerine dair niyet anlaşmaları imzaladıklarını vurgulayan Bilal Erdoğan, Kovid-19 salgını döneminde geleneksel spor etkinlikleri canlı olsa da yine de etkilendiklerine işaret etti.
"İznik'te başarılı bir etkinlik hedefliyoruz"
Yaz aylarında yapılan etkinliklerle artık yeniden normal çalışmalara döndüklerini aktaran Erdoğan, 29 Eylül’de İznik’te gerçekleştirilecek Dünya Göçebe Oyunları'nın çok önemli bir etkinlik olacağını belirtti.
Erdoğan, "Dünya Göçebe Oyunları sadece göçebe kültürler ile ilgili gibi anlaşılıyor ama göçebe artık sadece isimde kaldı. Bu oyunlar dünyanın en büyük geleneksel spor etkinliği. Bu sene biz 100 ülkeden 3 bin sporcu hedefliyoruz." dedi.
Bu etkinlikle İznik’in dünyada ve Türkiye’de daha iyi tanınmasına katkı sağlamış olacaklarını dile getiren Erdoğan, "Hem de geleneksel sporların yaygınlaştırılmasının Türk dünyasının liderliğinde yapılmasında inşallah başarılı bir etkinlik hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
Tataristan’ın başkenti Kazan’da olmanın çok anlamlı olduğunu söyleyen Erdoğan, Tatarların kuşak güreşini yaygınlaştırmaya çalıştığını, uzun süredir de bu spor dalını temsil edenlerin üyeleri olduğunu anımsattı. Erdoğan, Kazan’ın "İslam Dünyası Gençlik Başkenti" olarak seçilmesi nedeniyle Türkiye ile dayanışma çerçevesinde kendisinin zirvede bazı mesajlar vermeye çalıştığını anlattı.
Erdoğan, Rusya Kökbörü Federasyonunun da Dünya Etnospor Konfederasyonu üyesi olduğunu, bu ülkede kökbörü oynayan Türk ve akraba topluluklar bulunduğunu dile getirdi.
Rusya’daki Saha Cumhuriyeti’nde Yakutların mas güreşine yönelik federasyonunun da üyeleri olduğu bilgisini paylaşan Erdoğan, Türkiye’de mas güreşinin tanıtılmasında epey mesafe aldıklarını, hatta dünya mas güreş şampiyonasının bir ayağını İstanbul’da gerçekleştirdiklerini bildirdi.
Erdoğan, Başkurdistan ile de irtibatlarının bulunduğunu, Rusya Federasyonu’ndaki diğer akraba topluluklar ile de bu yöndeki ilişkilerin canlı olduğunu ifade etti.
Bilal Erdoğan, etnosporun gelişmesi ile ilgili çalışmaların Türk dünyası merkezli başladığını ama şu anda her yerde karşılık gördüğünü vurgulayarak, Batı Afrika’da, Doğu Avrupa’da, Balkanlar'da komiteler oluşturduklarını ve çalışmalar yaptıklarını aktardı.
“Yapısal olarak Türk dünyası veya İslam dünyası ile sınırlı değiliz"
Yapısal olarak Türk dünyası veya İslam dünyası ile sınırlı kalmadan, daha geniş bir zenginliğe ulaştıklarına işaret eden Erdoğan, Meksika’da bile geleneksel sporları gündeme getirdiklerinin altını çizdi.
Erdoğan, son olarak Bakü’de yaptıkları foruma Meksika spor bakanının katıldığını anımsatarak, "Dolayısıyla hakikaten sınırları, kültürleri aşan, anlattığınız zaman herkesin benimseyeceği bir mesaj var burada. Nasıl ki bilim insanları mesela 'şu bitki türü tükenmesin, bu hayvan türü kaybolmasın' diye uğraşıyor. İşte 'şu dil unutulmasın, şu kültür unutulmasın, bunun ustası kalmadı', bunu konuşuyoruz, sporlar da bunun gibi. Aslında her bir kaybolan spor, kaybolan bir adet demek, kaybolan bir kıyafet demek, kaybolan bir gelenek demek. Dolayısıyla biz bu mesajın karşılığının olduğunu biliyoruz." diye konuştu.
UNESCO’nun toplantılarında bile uzun yıllardır bu hususa vurgu yapıldığını ancak bu yöndeki kararların aktive edilmediğini dile getiren Erdoğan, kurumsallaşmayı teşvik ettiklerine vurgu yaptı.
Erdoğan, "Ülkelerde federasyonun kurulması, geleneksel sporların bir hobiden, bir kırsal kesimde yaşatılan yaz şenliklerinden öte diğer sportif disiplinler gibi sportif yapısının olması, kulüpleşmenin olmasını teşvik ediyoruz. Türkiye olarak da böyle bir tecrübenin içinden geçiyoruz. Bunu da bütün dünya ülkelerine, irtibat kurduğumuz diğer ülkelere anlatıyoruz." şeklinde konuştu.
En geniş kapsamlı çalışmalarının her yıl yapılan Etnospor Forumu olduğunu, bunun bir yıl Türkiye’de, bir yıl yurt dışında yapıldığını anlatan Erdoğan, "Önümüzdeki yıl yine Türkiye’de yapacağız. Buraya katılımı 80 ülkeden bekliyoruz. 80 ülkeden bakan, kulüp temsilcisi, federasyon başkanı, sporcu, akademisyenler geliyor ve dünyanın en yaygın geleneksel sporların konuşulduğu forumunu biz orada yapmış oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
YTB ile iş birliği yapılıyor
Etnospor ile ilgili, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile iş birliği yaptıklarını, yabancı öğrencilerin kendi sporlarını tanıtmaları ile ilgili bir çalışmaları bulunduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yaptığımız festivallerde mesela Arjantin’in sporu ile Kırgız’ın, Kazak’ın sporu arasında benzerlik yakaladığımızda onları birbirleriyle bir araya getiriyoruz, aynı festivalde ikisini yan yana koyuyoruz. Ya da Anadolu’da cirit devam etmiş, aslında Anadolu'da kökbörünün de olduğunu biliyoruz ama kökbörü kalmamış, cirit devam etmiş. Orta Asya’da da cirit yok. Mesela bizim ciritçilerle kökbörücüleri yan yana koyuyoruz. Birbirlerine öğretsinler istiyoruz. Dolasıyla o doğal bir şekilde gelişiyor."
Bilal Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatının etnospor ile ilişkisine de değinerek, "Bizim arzumuz Türk Devletleri Teşkilatının bir markası haline gelsin, Dünya Göçebe Oyunları devam ettiği müddetçe Türk Devletleri Teşkilatının da dünyada tanınmasına hizmet etsin istiyoruz. Bütün bu yaptıklarımızın bir sivil diplomasi ayağı elbette var, o da devam ediyor." dedi. (AA)
