Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, aileleri çocuklarını geleneksel sporlara yönlendirme çağrısında bulundu. Erdoğan, “Sadece bugün ok atmakla bırakmayın, okçuluk sporunu benimsemeye çalışın. Çocuklarda dikkat dağınıklığını gidermede pedagoglar tarafından tavsiye ediliyor. Bu bizim kendi sporumuz. Başka bir yerden ithal edilmiş şey değil. Dolayısıyla ben bütün annelere babalara sesleniyorum. Çocuklarımız bugün burada eğleniyorlar. Bize ait olanlarla da eğlenmek mümkün. Bize ait olanlarla da zaman geçirmek mümkün. Sadece dışarıdan ithal ettiklerimize muhtaç, mahkum değiliz. Onlar da tamam. Biz Batı'nın kültürünü silmeye, yok etmeye falan kalkışmıyoruz ama bizim kültürümüzü yok etmeden, bizim kültürümüzü yaşatarak bunu yapmak zorundayız" dedi.
Bilal Erdoğan, Aksaray Belediyesi'nin organizasyonu, Dünya Etnospor Konfederasyonu ile Okçular Vakfı'nın desteğiyle '2. Kılıçarslan' temasıyla düzenlenen 33. Aksaray Ihlara Kültür Sanat ve Spor Festivali'ne katıldı.
Erdoğan, dünyada küreselleşme sürecini yaşandığını belirterek "Nedir küreselleşme? Dünyanın küçülmesi, mesafelerin kısalması. Dolayısıyla paylaşımın çok hızlanması. İnsanların birbirleriyle, milletlerin birbiriyle paylaşması ve maalesef bu küreselleşme sürecini Batı hegemonyasında geçirdiğimizden, Batı'nın bu küreselleşmeyle birlikte bir tek tipleşmeyi bize dayattığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, küreselleşmeye eşlik eden tek tipleşmeye karşı olduklarını, tek tipleşmenin dayatılmış bir süreç olarak tetiklendiğini gördüklerini ifade ederek şöyle konuşu: "Herkes birbirine benzeyecek ama daha çok Batı'ya benzemek suretiyle yani Batı'nın müzikleri dinlenecek, Batı'nın sporları oynanacak, Batı'nın oyunları izlenecek, Batı'nın yemekleri yenecek, Batı'nın kıyafetleri giyilecek. Peki bu şimdi böyle geldi, böyle gidiyor. Bu aşağı yukarı 200 yıldır böyle. Biraz bakın, dünya acaba bundan huzur mu duyuyor? Dünyada çatışmalar mı ortadan kalkıyor? Dünyada eşitsizlikler mi gideriliyor? Bilakis dünya tarihinin, belki eşitsizliklerin en yüksek olduğu çağını yaşıyoruz ve gitgide artarak yaşıyoruz. Çatışmasızlık deseniz dünyanın dört bir yanında çatışma bölgeleri. İşte yanı başımızda yıllardır yaşananları görüyorsunuz.
Demek ki bu küreselleşme, tek tipleşmeyi dayattığı zaman insanlar bundan huzur duymuyorlar. Bilakis siz insanlara değerlerini ortadan kaldırmaya çalışırcasına böyle bir tazyiki sunarsanız, insanlar buna tepki göstermeye başlıyor. Dünyanın bunca rengi, dünyanın bunca zenginliği dururken bunları yok etmek, dünyada tek kültürün adeta egemen olması için mücadele etmek doğal bir şey, doğru bir şey değil."
Erdoğan, geleneksel sporların popülerleşmesi, daha çok oynanması ve izlenmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Çocuklarınızı geleneksel sporlarla muhakkak buluşturmaya çalışın. Burada bugün ok atanlar, burada bugün güreşleri izleyenler, bugün burada atlı sporları, gösterileri izleyenler, kendi hayatlarına acaba bunları katabiliyorlar mı? Bunun çalışmasını yapalım. Yani biz at üzerinde destanlar yazmış bir ecdadın torunlarıyız. Acaba kaç tanemiz at biniyor? At binmek sadece böyle kısıtlı bir elit kesimin sporu mu yoksa acaba bu Türk'ün sporuysa bütün Anadolu'nun sporu mu veya ok atmak?
Sadece bugün ok atmakla bırakmayın, okçuluk sporunu benimsemeye çalışın. Çocuklarda dikkat dağınıklığını gidermede pedagoglar tarafından tavsiye ediliyor. Bu bizim kendi sporumuz. Başka bir yerden ithal edilmiş şey değil. Dolayısıyla ben bütün annelere babalara sesleniyorum. Çocuklarımız bugün burada eğleniyorlar. Bize ait olanlarla da eğlenmek mümkün. Bize ait olanlarla da zaman geçirmek mümkün. Sadece dışarıdan ithal ettiklerimize muhtaç, mahkum değiliz. Onlar da tamam. Biz Batı'nın kültürünü silmeye, yok etmeye falan kalkışmıyoruz ama bizim kültürümüzü yok etmeden, bizim kültürümüzü yaşatarak bunu yapmak zorundayız."