Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, gençlerin yoğun bakımda tedavi görme oranının yüzde 25'e çıktığını söyledi. Gündüz, "Yaşlıların bıraktığı yoğun bakım alanlarını gençler dolduruyor" dedi.
ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Gündüz, normalleşmeye adapte olamayan gençlerin 'Bize bir şey olmaz' algısıyla daha sık hasta olmaya başladığını ve yoğun bakımlarda tedavi görme oranlarının yüzde 25'e çıktığını açıkladı. Hayatı tehdit eden tüm durumların topyekun milli mücadele gerektirdiğine vurgu yapan Prof. Dr. Gündüz, gençlerin çok düşük oranlarda görülen ağır tablolarının normalleşmenin ardından artmaya devam ettiğini belirtti. Tedbirlere uymamalarıyla birlikte yoğun bakımlarda yaşlıların boşalttığı alanı gençlerin doldurduğunu dile getiren Gündüz, "Görüyoruz ki yaşlı bireyler bu süreçte kendilerine daha da dikkat ediyorlar. O nedenle ne yazık ki yaşlıların bıraktığı yoğun bakım alanını gençler dolduruyor. Ayrıca 50 yaş altındaki hastalar da artık yoğun bakım tedavisi görecek kadar ağırlaşabiliyor" diye konuştu.
"Belirtileri birbirine çok yakın"
Sonbahar ve kış aylarında mevsimsel gripten de Koronavirüs tedbirlerine uyumla korunulabileceğini belirten Prof. Dr. Gündüz, "Belirtileri birbirine çok yakın. O nedenle laboratuvar testleri ve birtakım hastanede yapılan tetkiklerle birini diğerinden ayırt etmek mümkün oluyor. Ancak toplumumuz eğer Covid-19 için alınan önlemlere devam ederse mevsimsel gripten de korunabiliriz. Biz yine maske, mesafe ve el hijyenine dikkat edelim. Düzensiz kalabalıklara girmekten kaçınalım. Böylelikle hem koronavirüsten hem de mevsimsel gripten korunmuş oluruz" dedi.
"Bölgesel kısıtlamalar gelebilir"
Vaka sayısının belli kentlerde artarken, bazı kentlerde azaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Gündüz, buna önlem olarak bölgesel kısıtlamaların gelebileceğini söyledi. Aşı bulunana kadar virüsle yaşamayı öğrenmek gerektiğinin altını çizen Gündüz, "Biz geleneklerine bağlı bir milletiz. Bunlar son derece güzel şeyleri de ifade ediyor ama aşırı kalabalıkların oluştuğu kutlamalar, taziyeler ve benzeri birtakım faaliyetlerden kesinlikle kaçınmalıyız. Bunun aşısı, ilacı çıkmadıkça ya da virüs olumlu anlamda mutasyona uğramadıkça bu hastalık devam edecek. Biz basit önlemler alarak ve en azından aşı bulunana kadar bu virüsle yaşamasını öğrenerek bu süreci geçirmemiz gerekiyor" diye konuştu.
"Umuyorum ki toplum aşıyla birlikte bağışıklık kazanacak"
Aşı ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Gündüz, "Umuyorum ki 2021 yılının içinde toplum aşıyla birlikte bağışıklık kazanacak. Önümüzdeki yıl bu yıldan çok daha iyi olacağız. Biraz daha sabretmek gerektiğini düşünüyorum. Aşı çalışmaları Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından çok yakından takip ediliyor. Dünyada olduğu gibi bizde de aşı çalışmaları sürüyor. Çok testler yapılıyor, çok evrelerden geçiliyor ki ne kadar etkin olduğu, yan etkilerinin nasıl olduğu tam olarak test edildikten sonra insanların hizmetine sunuluyor. Tüm bunlar sağlandıktan sonra yoğun miktarda üretimi başlayacak. Aşıyı biz üretebilirsek kendi ülkemizde kendi vatandaşlarımıza çok daha hızlı bir şekilde sağlayabiliriz. Yurt dışından da birtakım aşılar gelebilir" dedi.