Gürkan Akçay /Bilim Fili*
Bilinçaltımızda işlenen bilgi biz farkında olmasak da kararlarımızı değiştirebilir mi? Oldukça tartışmalı bir konu olsa da bazı araştırmalar bunun mümkün olduğunu gösteriyor. Sydney’deki University of New South Wales’den araştırmacılar tarafından yürütülen bir çalışmada, bilinçaltındaki bilginin aslında karar verme süreçlerimizi etkileyebildiğine dair güçlü deliller sağlıyor.
Tecrübelerden öğrenmenin karar vermeyi etkilediğini biliyoruz. Örneğin, otomobil kullanmayı öğrenirken, sürüş anındaki her kararımıza dair hiper düzeyde farkındalık gösteririz. Fakat sürüş hakkındaki bilgimiz geliştikçe, sürüş anında ilk öğrenme halimize kıyasla daha az bir dikkate ihtiyaç duyarız ve sürüşümüz neredeyse çok az çaba gerektirir bir hal alır. Yapılan araştırmalarda, kompleks kararlar verirken, bilinçdışı düşüncenin, aktif düşünme sürecine odaklanmaktan daha iyi olduğunu ileri sürülüyor [1],[2],[3].
Bu üç araştırmadaki katılımcılara, farklı senaryolar (örneğin; hepsi kiralık olan farklı apartmanlar) hakkında bilgiler verilerek, katılımcılardan en iyi seçeneği seçmeleri istendi. Katılımcılardan birkaç dakikalık dikkat dağıtıcıya maruz kalan grubun, dikkat dağıtıcıya maruz kalmayan ya da bilinçli bir düşünme süreci işleten gruba kıyasla sunulan tercihler arasında daha iyi seçimler yaptığı görüldü. Fakat bu araştırmalarda, araştırma ekipleri sunulan bilgi miktarını sabit tuttuklarından, ne kadarlık bir istemsiz düşünme sürecinin işletildiğini belirlemek ise oldukça zor.
Öte yandan, araştırmacılar katılımcıların dikkat dağıtma anındaki bilinçli farkındalıklarını kontrol altında tutmadı, dolayısıyla dikkat dağıtma anında katılımcıların kafalarında ne olduğunu bilmiyoruz. Dahası, devam eden başka çalışmalarda da aynı sonuçlar alınamadı [4], [5].
University of New South Wales’den araştırmacılar ise, bu sınırlamayı, katılımcıların bilinçli ve bilinçsiz işlemeleri sırasında ilgili bilginin miktarını kontrol etmelerine izin veren özgün ve yeni bir görev geliştirerek araştırmaya çalıştılar [6].
Bu yeni görevde, katılımcılara, çoğunluğu sağa-sola hareket eden noktalar gösterildi. Aşağıda gördüğünüz bu animasyon, katılımcının tek gözüyle izlemesine izin verilerek, katılımcıdan gürültülü uyarandaki hareketin yönünü mümkün olan en kısa sürede ve doğru şekilde tahmin etmesi istendi. Fakat öncesinde, araştırmacılar, katılımcılara bazı bilinç dışı bilgiler verdiler. Kısa bir süre boyunca da katılımcıları; tek gözleriyle bakmalarını istedikleri sağa-sola doğru rastgele hareket eden noktalarla başbaşa bıraktılar. Gözlerin birisine izletilen bu parlak renkli hareket eden noktaların bulunduğu kısa gösterimle, katılımcıların asıl uyarana dair bilinçli farkındalıkları engellendi.
Deneyler sonucunda, bilinç dışı bilginin katılımcıların kararlarını etkilediği görüldü. Araştırmacılar, bilinç dışı bilginin gösterilme süresi uzadıkça, katılımcıların kararlarında daha tutarlı oldukları bulgusuna ulaştılar. Bu da bilinç dışı bilginin zamanla yığıldığını ve karar hassasiyetini değiştirmek için bilinçli bilgilerle bütünleştiğini gösteriyor. Geçmiş araştırmalarda, tutarlı yargıların genellikle kararlardaki özgüvenle bağlantılı olduğu bulgusuna ulaşılmıştı. Fakat bu araştırmada, katılımcıların kararlarındaki özgüvenlerinin aynı paralelde bir artışa sebep olmadığı görüldü.
Öte yandan katılımcılar daha iyi bir karar verdiklerinin farkında değildiler. Elde edilen bütün bu deliller, farkında olmadığımız bilgileri işleyebildiğimizi ve bu bilgileri kararlarımızın tutarlılığını arttırmada ya da azaltmada kullanabildiğimizi gösteriyor.
Fakat biz bu bilgilere sahip olduğumuzun veya kararlarımızı etkilediğinin farkında değiliz. Öte yandan, araştırmacılar bilinçli bilgileri vermeyi atladığında ve bunun yerine rastgele hareket eden noktalar gösterdiğinde, bilinçsiz bilgilerin katılımcılar için hiçbir faydasının olmadığı görüldü. Bu da geçmiş çalışmaların aksine, bilinç dışı bilginin işlenmesinin sınırlı olduğunu ve bilinçli işlemeyle bir uyum göstermediğini ortaya koyuyor.
Görünüşe göre, bilinç altı bilgi kararların tutarlılığının arttırmada kullanılabilir, fakat, bunun bilinçli işleme ve karar verme kadar iyi olmadığını söylemeliyiz.
*Bu yazı bilimfili.com’da yayımlanmıştır.
Kaynaklar :
[1] Journal of personality and social psychology. “Think Different: The Merits of Unconscious Thought in Preference Development and Decision Making.” http://domed.de/domed_downloads/Dijksterhuis%20-%20The%20Merits%20of%20Unconscious%20Thought%20in%20Preference%20Detection%20and%20Decision%20Making.pdf
[2] Journal of Experimental Social Psychology. “On the benefits of thinking unconsciously: Unconscious thought can increase post-choicesatisfaction.” http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022103105001307
[3] Science. “On Making the Right Choice: The Deliberation-Without-Attention Effect.” http://science.sciencemag.org/content/311/5763/1005
[4] Judgment and Decision Making. “New findings on unconscious versus conscious thought in decision making: additional empirical data and meta-analysis.” http://journal.sjdm.org/jdm71128.pdf
[5] Judgment and Decision Making. “Are complex decisions better left to the unconscious? Further failed replications of the deliberation-without-attention effect.” http://journal.sjdm.org/9711/jdm9711.html
[6] Proceedings of the National Academy of Sciences. “Unconscious information changes decision accuracy but not confidence.” http://www.pnas.org/content/111/45/16214.full — Costandi, M. “Improving What You Know Without Knowing It.” https://www.braindecoder.com/post/improving-what-you-know-without-knowing-it-1269899846 (Erişim Tarihi: 25 Mart 2017)