Onur Haftası kapsamında bugün, Taksim’de 13’üncü Onur Yürüyüşü düzenlenecek. Binlerce kişi LGBTİ haklarına dikkat çekmek için yürüyecek.
Paneller, sergiler, Hormonlu Domates Ödül Töreni gibi etkinliklerin düzenlendiği 23. LGBTİ Onur Haftası'nda, yarın İstiklal Caddesi'nde Onur Yürüyüşü yapılacak. Saat 17:00‘de Taksim Meydanı’ndan Tünel’e yapılacak yürüyüşe binlerce kişinin katılması bekleniyor.
LGBTİ Onur Haftası komitesinin yürüyüşe çağrısı ise şöyle: “Bu sene 13. kez ve daha kalabalık olarak İstiklal Caddesi’ndeyiz, neşemizi, aşkımızı, isyanımıza katarak sokakları, caddeleri gökkuşağı bayraklarıyla donatacağız, sloganlarımızla inleteceğiz. Sen yoksan çok eksiğiz!”
Türkiye'de onur yürüyüşü ne zaman başladı?
İlk kez 2003 yılında 30 kişiyle başlayan ve Türkiye’deki LGBTİ hareketiyle ve örgütlerin çabalarıyla yapılan yürüyüşe katılım, 2010 yılında 5 bin kişiye ulaştı. 2011 yılında 10 bin, 2012'deyse 20 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen yürüyüş, 2013'te 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. İstanbul’daki yürüyüşün, Güneydoğu Avrupa ve Orta Doğu’nun en kalabalık onur yürüyüşü olduğu belirtiliyor.
Onur Yürüyüşü'nde nefret cinayetleri unutulmayacak
Onur Yürüyüşü'nün sadece bir ‘kutlama‘ gibi görülmesinden de rahatsızlık duyan LGBTİ’ler, nefret cinayetlerine de bir kez daha dikkat çekecek. Nefret suçuna kurban giden LGBTİ bireyler hafta boyunca yapılan etkinliklerde olduğu gibi yürüyüşte de anılacak.
HDP'den Onur Haftası açıklaması
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, LGBTİ bireylerin Türkiye’de uzun yıllardır baskı ve nefret suçlarıyla mücadele ettiğini ve LGBTİ’lere yönelik önyargıların, nefret ve şiddetin eşit ve özgür yaşam kültürüyle aşılabileceğini konu alan bir açıklama yayımladı: "LGBTİ toplumu Türkiye’de uzun yıllardır yok sayılmaya, görmezden gelinmeye, baskı altında yaşama mahkum edilmeye, nefret cinayetlerine karşı direniyor. Bu yıl da, 28 Haziran Pazar günü İstanbul’da gerçekleşecek Onur Yürüyüşü’yle tamamlanacak olan 23. Onur Haftası LGBTİ’lerin eşitlik ve özgürlük arayışını güçlendirecektir. Kimsenin kimliğinden ve cinsel yöneliminden ötürü zulme maruz kalmadığı, herkesin yasalar önünde eşit olduğu ve sosyal haklarına erişebildiği özgür bir toplumu kurabilmek için mücadelenin önemine inanıyoruz. Önyargıları, nefreti ve şiddeti ancak barış içinde bir arada, eşit ve özgür yaşam kültürüyle aşabiliriz"
