Magma dergisi bu ay çıkan 3. sayısının kapağına “Yalnızlıklar Kıtası Latin Amerika ve Gabriel Garcia Marquez”i taşıdı. Marquez’in doğduğu Kolombiya’da ve Latin Amerika’da büyük yazarın izini süren Magma’nın kapak konusuna Türk edebiyatının özgün yazarlarından Buket Uzuner, Marquez’in dostlarından ünlü yazar Alberto Manguel, Marquez’in Türkiye’deki kitaplarının editörü ve çevirmeni Seçkin Selvi’de yazılarıyla katkıda bulundu.
“Bir kral öbür dünyayı da yönetebilir mi?” sorusunu ele alan Magma, Çin’in ölümsüz hükümdarı ve binlerce askerinin iki bin yıldır suskun bir yaşam sürdürdüğü yeraltındaki mezarlara girdi.
Magma’nın #YanıtımızYaşamdır hashtag’i ile paylaştığı konuları şöyle:
Yalnızlıklar Kıtası Latin Amerika
Tüm insanlığın büyük yalnızlığını, aşkın öğrenilmesini, iktidarın kokuşmuşluğunu, büyük şeyleri bekleyen küçük şeylere umut bağlayanları, ölümü ve yaşamı anlatan Marquez, aslında yüzyıllardır yalnız olan Latin Amerika coğrafyasından beslendi.
Masum yalnızlığın doğal sığınağıydı Latin Amerika. Azteklerin, Mayaların, İnkaların, eşitlikçi topluluklar halinde yaşayan kabilelerin; toptan Kızılderili diye adlandırılan insanların yurduydu. Avrupa’da hâlâ “keşif” diye kutlanan fetih, tüm kıtaya yıkım getirdi, halkları ortadan kaldırdı. Hayata tutunabilenler, sonradan Afrika’dan taşınan kölelerle birlikte bir yalnızlık labirentine kapatıldı. Latin Amerika, beş yüz yıldır bu zalim yalnızlığın zincirlerini kırmaya çalışıyor. Kıtanın hayatını yeniden çiçeklendiriyor; aşkları, şiirleri, efsaneleriyle dünyayı renklendiriyor. Magma yalnızlıklar kıtasını her yanıyla ele alıyor.
Demokrasinin 100 Yılı
Yunanistan’daki değişim rüzgarı demokrasi ve özgürlükler kavramını tekrar sorgulatıyor. Yüz yıl önce sınırlı bir demokrasi vardı. Kusurluydu, ırk ayrımına tabi tutulanların, kadınların, göçmenlerin oy hakkı yoktu. Yükselişler ve çöküşler yaşadı. Yüz yıl sonra bir yandan kitlelerin umudu olmaya devam ediyor, bir yandan da devletlerin otoriterleşmesiyle hayal kırıklığı yaratıyor. MAGMA, “Baykuş” özel ekinde 1914’ten günümüze demokrasinin dünyayı nasıl renklendirdiğini araştırdı, haritalarla demokrasinin değişimini belgeledi.
Bir kral öbür dünyayı da yönetebilir mi?
Hanedan savaşlarına son veren Çin Şi Huang, ilk Çin imparatoru oldu. Ölümsüzlüğün peşine düştü, öteki dünyayı yönetmek arzusunu hiç kaybetmedi ve kendisine yeraltında bir dünya kurdu. Binlerce terakota (terracotta) asker ona yeraltında eşlik etmeye devam ediyor. Magma’nın arkeoloji editörü Necmi Karul, Şensi eyaletinin Şian kentinde, Çin’in ölümsüz hükümdarı ve binlerce askerinin iki bin yıldır suskun bir yaşam sürdürdüğü yeraltındaki mezarlara girdi.
Zeytin yağı ve masalı
Bin yıllardır yaşamın kaynağı... Deliyken aşılanan, sofraya taşınan zeytin ve zeytinyağı, akılsızlık çağına direniyor. Magma, zeytinin geçmişten bugüne az bilinen öyküsünü, sırlarını anlatıyor. Masallardaki gibi iyi bitsin...
Buz mavisi Patagonya
Rüzgârın ve buzun yoğurduğu topraklar, ateş diyarı... İsmiyle bile insan muhayyilesini çığIrından çıkaran imkânsız coğrafya... Mavi ülke, Patagonya...
Magma’dan Pelin AsfURoğlu, dünyanın sonu diye de bilinen, Güney Amerika’nın en güney ucundaki Torres del PaIne Milli Parkı’nda Patagonya’nın düşlerini aradı...
Sarıkamış’ta Dört Mevsim
Bir bölgeyi mevsimi geldiğinde gezmek başkadır, sezon dışı aylarda tanımak başkadır. Sarıkamış da yılın farklı aylarında farklı yüzlerini gösteren, çoğumuzun sadece bir kayak merkezi olarak bildiği ama aslında içinde çok daha fazlasını barındıran, doğaseverler için pek cömert bir bölge. Magma, Sarıkamış’ı yeniden keşfedeceğiniz rotalar öneriyor.
Fransız Alpleri
Alpinizmin hayat bulduğu dağlar ve o dağların kucağında bir kasaba... Alplerin en yakışıklı, zorlu zirvelerinden Mont Blanc ile dağcılığın başkenti sayılan Chamonix, tırmanış tutkunlarını
ve doğaseverleri ağırlıyor.