Birleşmiş Miletler uzmanları daha fazla sebze içeren bir beslenme tarzının iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı verebileceğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) toprak kullanımı ve iklim değişikliği üzerine hazırladığı raporda, Batı'daki yüksek et ve süt ürünleri tüketiminin iklim değişikliğini artırdığı uyarısı yer aldı.
Öte yandan raporu hazırlayan bilim insanları, topluma vejetaryen veya vegan olma çağrısında bulunmadı.
Uzmanlar, hayvancılığa ayrılan toprak ile üretilecek sebzelerin daha fazla kişiyi doyuracağını ortaya koydu.
107 bilim insanının hazırladığı rapora katkı sunan İngiltere'deki Aberdeen Üniversitesi'nden çevrebilimci Prof. Pete Smith, "İnsanlara et yemeyi bırakın demiyoruz. Bazı bölgelerde insanların et yemekten başka bir çaresi yok. Fakat Batı'da da çok fazla et yediğimiz aşikar" dedi.
Compassion in World Farmin adlı örgütten Peter Stevenson ise "Et tüketimini azaltmak iklim hedeflerine ulaşmak için çok önemli" diye konuştu.
IPCC raporunu hazırlayan uzmanlar üretilen gıdanın hem tüketicilere satış öncesinde hem de satış sonrasında israf edilmesinin önüne geçilecek adımlar atılması çağrısında bulundu.
Bu gıdaların bir kısmı muhtaç insanları doyurmak için yardım kuruluşlarına bağışlanabilirken diğer kısmı da hayvan yemi ollarak kullanılabiliyor.
Rapor İngiliz basınında: Çocuklarımızın hayatından yemeye devam mı edeceğiz?
Rapor İngiliz basınında da geniş yer buldu. The Times gazetesi başyazısında Albert Einstein'ın "Başka hiçbir şey, insan sağlığını ve dünyada canlıların hayatta kalma şansını, vejetaryen bir beslenmeye geçmek kadar artıramaz" sözünü hatırlattı.
Times "Yaşadığımız bölgede yetişen mevsim sebzelerini yemek iyi bir başlangıç olabilir ama hepimiz sürdürülebilir bir şekilde yemeyi öğrenmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Guardian köşe yazarı George Monbiot ise "tarım, madencilik ve petrol sektörlerini yeterince eleştirmediği" gerekçesiyle IPCC'nin hazırladığı rapor için "içler acısı" dedi.
Monbiot, hayvancılığa ayrılan toprakların tarıma ayrılması durumunda, hayvan yemi yetiştirmek için kullanılan toprakların da tarıma ayrılacağını ve böylece bugün kullanımda olan toprakların yüzde 76'sında tarım yapılabileceğini söyledi.
Raporu hazırlayanlardan bazıları tarım faaliyetlerini olabildiğince küçük bir alanda yoğunlaştırılmış bir şekilde yapıp bu sayede geri kalan toprağı doğaya terk etmeyi ve bu sayede daha fazla karbondioksit depolamayı öneriyor.
Diğerleri ise tarımı çevreyle daha uyumlu bir şekilde yapıp atmosfere daha az karbon salmanın daha doğru olacağını düşünüyor. Fakat bu öneri de daha fazla toprağa ihtiyaç duyduğu için doğaya daha az toprak bırakıyor.
Monbiot, ikinci önerinin kesinlikle daha zararlı olduğu görüşünde olduğunu savundu ve ekledi:
"Bilime bir bütün olarak baktığınızda bu şekilde yemeye devam edemeyeceğimizi görürsünüz.
"Şimdi bildiklerimiz ışığında harekete geçmeye hazır mıyız yoksa çocuklarımızın hayatından yemeye devam mı edeceğiz?"