Birleşmiş Milletler İşkence Özel Raportörü Nils Melzer, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hak ihlalleriyle ilgili bilgi almak için Aralık 2016 yılında Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretten sonra söz konusu ihlal ve işkencenin arttığını iddia etti.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, Melzer, "Türkiye’de çok sayıda kişinin ‘FETÖ’ veya PKK üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınan kişilerin ‘itirafta’ bulunması veya başkaları üzerine ‘ifade vermesi’ için çok acımasız sorgulama tekniklerine maruz kaldıklarına dair kendilerine ciddi iddiaların ulaştığını" savundu.
“Kendilerine ulaşan bilgilerde, gözaltındakilerin kaba ve şiddetli dayak, elektrik şoku, buzlu suya maruz kalma, uykusuz bırakma, tehdit, hakaret ve cinsel saldırı gibi işkence yöntemlerine maruz kaldığını” öne süren Melzer, “yetkili makamların söz konusu iddiaları araştıracak, failleri ortaya çıkaracak ve hesap soracak bir mekanizma oluşturmadığını ve işkenceye karşı ciddi bir önlem almadığı" görüşünü ifade etti.
“KHK’ler cezasızlığa yasal dayanak oluyor”
Savcıların OHAL kapsamında çıkarılan ve OHAL kapsamında gerçekleştirilen eylemler için cezasızlığı öngören KHK’leri gerekçe göstererek iddiaları incelemediğini veya takipsizlik verdiğini belirten Melzer, “İşkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmama temel bir insani haktır, siyasi bir istikrasızlık olsa dahi geri alınamaz. Bu durum her şart altında geçerlidir. Hiçbir istisna kabul edilemez. Hiçbir durum işkenceyi meşru kılamaz, haklı gösteremez” dedi.
“İnsanlığa karşı suç ve savaş gibi”
Bir sorgulama yöntemi olarak işkence yöntemlerinin kullanılmasını insanlık onuruna yapılan en temel saldırıyı teşkil ettiğine dikkat çeken Melzer, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gibi işkencenin de uluslararası bir suç olduğuna vurgu yaptı.
“Cezasızlık teşvik ediliyor”
Aralık 2016 tarihinde Türkiye’yi ziyaret ettiğinde hükümetin “İşkenceye sıfır tolerans” tanıdıkları yönünde açıklama ve beyanlarını hatırlatan Melzer, “söylemde işkence ve kötü muamele kınansa da pratikte buna karşı hiçbir önlem ve caydırıcı pratikler sergilenmediği için mevcut cezasızlık ortamının bunu teşvik ettiği” iddiasında bulundu. Melzer, işkence ve kötü muamele yasağının tam olarak uygulanması için Türk makamlarıyla doğrudan ve yapıcı bir diyalog yürütmeye hazır olduklarını söyledi.
Melzer Türkiye’ye yaptığı ziyaret sonrası hazırladığı raporda, gittikleri gözaltı merkezlerinde yetkililerin durumu gizlemek için boya ve badana yaptığını, görüştükleri kişilerin ise yaralarının artık geçmekte olan kişiler olduğunu söylemişti. Raporda çok ciddi işkence iddialarının olduğunu ve bu konuda bazı tanıklarla görüştüklerini söylemişti.
Söz konusu rapor önümüzdeki günlerde BM 37. İnsan Hakları Oturumlarına sunulacak.