Märkische Oderzeitung gazetesinin Federal İçişleri Bakanlığının hazırladığı sığınmacıların kimlik bilgilerini teyit etmek veya sağlamak için cep telefonu verilerinin incelenmesini öngören yasa tasarısına ilişkin yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:
"İltica başvurusunda bulunanların kimliğini tespit etmek, kurumları nerede ise çözümü imkânsız sorunlarla baş başa bırakıyor. Sınır dışı süreçlerinin hukuki aşaması da yıllarca sürebiliyor. Bir şahsın kimliği ve geldiği ülke açıkça ortaya çıkarılmadığı sürece resmi makamların elleri kolları bağlı kalıyor. Almanya İçişleri Bakanlığı bu sebepten dolaylı şimdi bir yol izleme kararı aldı. Almanya’ya gelen herkesin bir kimliği yok ancak çoğunun bir cep telefonu var. Cep telefonu üzerinden sığınmacıların Almanya’ya gelirken geçtiği rota ve gerçek kimliklerine dair, onların beyanlarına göre daha güvenilir bilgilere ulaşmak mümkün. Cep telefonu bir yerde ikinci bir kimlik işlevi görecek ve bu ‘kimlik‘ üzerinden suç potansiyeli olduğu tespit edilen ya da tehlikeli olarak göze çarpanlar bundan böyle gizli kapaklı iş yapmakta çok daha zorlanacak."
Badische Neueste Nachrichten gazetesinde ise aynı konuya ilişkin eleştirel bir yorum göze çarpıyor:
"En geç kayıt merkezleri, cep telefonlarının kontrolü için gerekli ve muhtemelen ucuz olmayan teknik altyapı ile donatıldığında Almanya’da sığınma arayanlar arasında dürüst olmayanlar, kendilerini bu duruma hazırlamış olacak. Söz konusu tartışma bir kez daha devletin, haksız yere iltica statüsü kazanmak ya da sınır dışı edilmeyi engellemek isteyenlere karşı ne denli çaresiz olduğunu gözler önüne seriyor."
Brüksel’deki Euro Bölgesi maliye bakanlarının Yunanistan toplantısını değerlendiren Mannheimer Morgen gazetesi, borç krizi ile mücadele eden Atina ile ilgili şu yoruma yer veriyor.
"Yunanların sosyal durumu tabi ki hala bir felaket. Ancak bu durum herhangi bir borç affı ile iyileştirilemez. Yunanistan’ın özel şirketler, yatırımcılar, küçük ve orta ölçekli iş yerleri için desteğe ihtiyacı var. Fakat hala kalkınma için bir şeyler yapabilecek olan herkes aşırı koruyucu bir devlet tarafından vesayet bürokrasisinin içinde boğulmaya mahkûm ediliyor. Yeniden yapılanma çok fazla zaman alıyor ve milyonlarca euroyu yeni iş yerleri oluşturmaya ve buna yönelik programlara harcamaktansa Noel hediyesi verir gibi dağıtan sol hükümeti çok zorluyor. Bu ileri doğru değil, geriye doğru atılan bir adımdır."
Nordwest-Zeitung gazetesi ise Almanya’da terör saldırısı riski nedeni ile 23 Şubat’ta başlayacak karnaval kutlamalarında daha fazla polisin görevlendirilecek olmasını taşıyor yorum sütunlarına:
"Radikal İslamcı teröristlerin özgür dünyada gerçekleştirdiği saldırıların tamamında hedef, bu dünyayı özgürlüğünden, kaygısızlığından, açıklığından ve hoşgörüsünden mahrum bırakmak. Karnaval bu hayat tarzının bir ifadesi. Bizler bu karnaval dönemini alttan alta bir tehlike hissi ve artan polis varlığı ile geçirmek zorundayız. Ancak bu durumun hayallerimizi yıkmasına ya da gözümüzü korkutmasına izin vermemeliyiz. Zira radikal kıskançlar, tam da bunu sağlamak istiyor."
©Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Erkan Türkel
