Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın yabancı siyasetçilerin Almanya'da seçim kampanyası yürütemesine izin verilmeyeceği yönündeki açıklaması, Türkiye'deki 24 Haziran erken seçimleri öncesi Almanya'da etkinlik yapılamayacağı anlamına geliyor. Neue Osnabrücker Zeitung konuya şu satırları ayırmış:
"Geçen yılın ortalarından beri şu kural geçerli: Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin makam sahipleri ülkelerindeki oylamadan üç ay öncesinden itibaren geçerli olmak üzere Almanya'da seçim kampanyası yapamazlar. Almanya hükümetinin başına buyruk otokrat Erdoğan'a güvenememesi anlaşılır bir tutumdur."
Badische Neueste Nachrichten gazetesi ise seçim etkinliği yasağı konusunda istisnaların söz konusu olamayacağını yazıyor:
"Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu seçimlere dört hafta kala 29 Mayıs'ta Solingen'deki kundaklama kurbanlarını anma töreninde konuşma yapmayı planlıyor. Bundan 25 yıl önce 29 Mayıs 1993'te Solingen'deki evleri radikal sağcılar tarafından ateşe verilen Genç ailesinin beş ferdi hayatını kaybetmişti. Bu hazin yıldönümü anmak ve hatırlamak açısından yerinde bir vesiledir. Ancak Erdoğan'ın yakın dostu AKP'li politikacının kurbanlar üzerinden cumhurbaşkanı için seçim reklamı yapmayacağını kim garanti edebilir? Esasen yasak, yasaktır. İstisna yapılamaz."
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ABD ziyaretine şöyle değiniyor:
"Washington'da uygulanan protokol Fransız devlet konuğunun hoşuna gidecektir. Trump da geçen yılın Temmuz ayında Paris'in uyguladığı protokolden çok hoşlanmıştı. Ancak zorlu konularda ülkesi ve Avrupalı ortakları açısından ilerleme kaydedilmediği takdirde Macron'u kandırmak kolay olmayacaktır. Macron bütün çabalarına ve Trump ile dost olduklarına dair açıklamalarına rağmen ABD Başkanı'nı Paris İklim Anlaşmasına geri dönmeye ikna edemedi. Ticari anlaşmazlıkta makul ve kalıcı çözüm sağlanamadığı ve İran'ın nükleer programıyla ilgili görüş ayrılıkları alevlendiği takdirde Avrupa ile ABD arasındaki ilişkiler büyük sarsıntı geçirir. Bunu tahmin etmek için kâhin olmak gerekmez."
Handelsblatt gazetesi Merkel/Macron/Trump üçgenindeki ilişkileri şöyle yorumluyor:
"ABD Başkanı ile ilişkilerde hangi stratejinin isabetli olacağı merak konusu. Fransız liderin kucaklayıcı duygusal yaklaşımı mı, yoksa Almanya Başbakanının duygusallıktan uzak mesafeli tutumu mu? Bu son derece önemli bir nokta. Çünkü büyük riskler söz konusu. Tek sorun, ABD Başkanının İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinin nasıl önlenebileceği değil. Anlaşmanın dört dörtlük olmadığı belli. Ancak yıllarca süren diplomatik çabalar en azından Batı ile İran arasındaki ilişkilere belli bir istikrar ve güvenirlik kazandırdı. Batı Yakın ve Ortadoğu'da Suriye'den sonra yeni bir kriz odağının daha peyda olmasını istemez. ABD Başkanının en büyük çılgınlığı işlemesi önlenmelidir."
DW,dpa,AFP/AG,ÖA
© Deutsche Welle Türkçe