Sporda kadınlar erkekler kadar hızlı olabilir mi? Kısa mesafe yarışlarında kadınlar erkekleri henüz geçemese de, Ilgın Çelik mesafeler uzadıkça işlerin değiştiğini gösterdi. Genç yüzücü "Bu zekâ işi" diyor.Kıtalararası yüzme yarışlarının en keyiflisi Boğaziçi Yüzme Yarışı bu yıl 31‘inci kez düzenlendi. Bu yarış İstanbul'un belki de en önemli imza yarışı. Yarış için başvurular açılır açılmaz dakikalar içerisinde doluyor ve bu yarışı yüzmek isteyenler dünyada sıraya giriyor.
Bu yılki yarışta bir ilk yaşandı. 17 yaşındaki kadın yüzücü Ilgın Çelik, Anadolu yakasından Avrupa yakasına 47 dakika 19 saniyede yüzerek, diğer tüm kadın ve erkek yüzücüleri geçti. Ilgın Çelik ile bunu nasıl başardığını konuştuk.
DW Türkçe: Ilgın 2 bin 400 kişinin hepsini geçtin, aralarında erkekler de vardı. Bu nasıl oldu? Erkek ve kadın seviyeleri suda da farklı değil mi?
Ilgın Çelik: Yüzmede de erkekler daha farklı oluyor, ama Boğaz'da açık suda böyle bir şey yok. Taktiği uygulamak önemli. Biraz zekâ kullanmak gerekiyor.
Açık suda teknik ve kafayı kullanma öne geçiriyor diyorsun… Sadece kuvvet yetmiyor mu?
Kuvvet de gerekli ama daha çok taktik önemli. Verilen parkuru, belirlenen taktiği izlememiz gerekiyor. Akıntıya göre, dalgaya göre hareket etmemiz gerekiyor.
Antrenman programın nasıl?
Hep çift antrenman. İki tek iki çift, bir tek şeklinde gidiyoruz. Okul zamanı da böyle. Sabah 5'te kalkıyorum, kahvaltı edip antrenmana gidiyorum. Antrenmandan sonra okula, okuldan sonra çıkışta tekrar antrenman. Antrenmanlar iki buçuk saat kadar sürüyor. Yüzme ve kara antrenmanları şeklinde.
Kadın yüzücü ve erkek yüzücülerin antrenmanları çok farklı mı?
Aslında Boğaz’da erkekler birincisi Melikşah ile aynı takımdayız, beraber antrenman yapıyoruz. ikimiz de aynı antrenmanı yapıyoruz, aynı mesafeyi yüzüyoruz.
"Tek başına yetenekle olmuyor"
Bu iş yetenek mi, çalışma mı?
Bence çalışma. Yetenek ve çalışma ikisi aynı anda olursa çok çok daha iyi ama tek başına yetenekle olmuyor.
Kara antrenmanı dediğin nedir?
Kara antrenmanında ben dayanıklılığımı geliştirmek üzere koşu ve bisiklet yapıyorum daha çok. Onun haricinde karın hareketleri yapıyorum, en fazla haftanın bir günü fitness. Fitness pek bizim yapımıza uygun değil.
Neden?
Gym genellikle daha çok kısa kas grupları için. Ama benim gibi uzun mesafe, 5- 10 kilometre yüzenler için daha çok uzun kas gerekli. Fitness kasları kısalttığı için uzun mesafecilere çok uygun değil.
Beslenme programın nasıl?
Beslenmem tamamen anneme emanet. Kilo aldığım zamanlar karbonhidratı azaltıyorum. Sadece yarış haftası makarna yiyorum. Onun dışında çok ağır antrenmanlar olduğunda makarna yiyorum. Çok fazla salata yiyorum. Haftanın dört günü tavuk, bir gün et, bir gün balık. Annem devamlı internette bu konuyu araştırıyor. Edindiği bilgilerle çeşitli enerji verici karışımlar da yapıyor.
Günde 6,7 kilometre yüzme antrenmanın var. Uzun zor antrenman, yine de kilo kontrolü problemin oluyor mu? Yani bu kadar uzun antrenmanda insan her yediğini yakmıyor mu?
Yok işte öyle olmuyor. İlk başlarda vücut daha alışmadığı için yiyip yiyip kilo almıyorsun ama vücut bir süre sonra buna da alışıyor. Dolayıyla dikkat etmek gerekiyor.
"Sürekli kendime sen yaparsın diyorum"
Uzun mesafe yarışlarda kafa, konsantrasyon çok önemli. Bunu nasıl sağlıyorsun?
Uzun yarışlarda sürekli kendimi motive etmem gerekiyor. Yüzerken sürekli, sen yaparsın, daha önce de yüzdün, bu sefer de yüzersin diyorum kendi kendime. Kolum ağrıdığı zaman, onu kendime unutturuyorum. Kendi kendime ağrımıyor geçti diyorum. Devam et diyorum kendime. Başka şeyler düşünüyorum ki, o an ağrıyı unutayım yavaşlamayayım.
Yarışta ağrın sızın çok oluyor mu?
Bende oluyor. Küçükler, daha az kası olanlar daha az ağrı çekiyor. Benim kollarım çok ağrıyor. Çünkü kol yüzücüsüyüm, yani ayaklarımı çok fazla kullanmıyorum onlar ardımdan sürükleniyor. Üst koluma öyle bir ağırlık biniyor ki kaldıramıyorum gibi hissediyorum.
Yüzücü olmaya nasıl karar verdin?
Annem, 5 yaşında yazlığımızda suda çok fazla cesaretim olduğunu görüyor. Havuzda yüzmeyi kendi kendime öğrenince, çok istekli olduğumu görüp yüzme kursuna verdiler. Kursta bir hafta kaldım sonra direk kulübe seçtiler. 8 yaşından itibaren de ciddi yüzmeye başladım.
Okulla antrenmanı beraber nasıl yapıyorsun?
Ben 12‘inci sınıftayım, yani üniversite senem. Derslerim iyi, kötü değil. O nedenle iyi bir üniversite istiyorum. Yüzme ile beraber götüreceğim bu süreci, hiç bir şekilde ara vermeyeceğim. Bazıları bırakıyor. Aslında bu dersleri iyi değil kötü etkiliyor. Çünkü antrenmanları bırakınca insan rahatlıyor. Vakit var nasılsa sonra çalışırım psikolojisine giriyor ama antrenman yaparken daha disiplinli olmuyorsun.
Nasıl gidiyor antrenmanla zor olmuyor mu?
Sabah beşte kalkıyorum kahvaltı ediyorum, altıda antrenman başlıyor. Sekiz buçukta tamamen işim bitmiş, giyinmiş hazır oluyorum, oradan okula geçiyorum. Okul dörtte bitiyor, oradan yeniden antrenmana. Akşam eve gelmem dokuzu buluyor. Bir şeyler yiyip, yatıyorum hemen. Her arada, serviste bile ödev yapıyorum.
Bu sporda hedefin ne?
Sırayla aslında hedeflerim. Hedefim Avrupa gençlerdi, çok küçük bir farkla kaçırdım ama Boğaz‘ı kazandım. İyi ki böyle olmuş diyorum.
"Birinci çıktım, yüzüme bakan olmadı"
Boğaz yarışını nasıl kazandın?
Ben 2 bin 400 kişinin son atlayanıydım. Taktik gereği öyle yaptık. Herkesten sonra gemiden atladım. Zikzaklar çizerek yüzdüm. Yüzerken iyi yüzdüğümü anladım. Kendim de motive oldum. Bitirince biraz tantana olur kutlamalar olur diye bekliyordum. Kimse yüzüme bakmadı, normal havlumu sardılar, gönderdiler. Bir hayal kırıklığına uğradım acaba kötü mü yüzdüm diye bir düşündüm.
Uzun yüzmelerde arada beslenme yapıyor musun? Yanına karbonhidrat jeli alıyor musun?
Aslında şöyle oldu, ben bu sene ilk jelimi kullandım. Yarıştan önce bir tane içtim, bir tane de mayoma sıkıştırdım. Kötü hissedersem, düştüğümü hissedersem alacaktım, ama kötü hissetmeme rağmen zaman kaybederim endişesiyle almadım. Jel mayomda kaldı, battı yarış boyunca.
Yaptığın sporun en zor kısmı ne?
Bence antrenmanlar. Antrenman bana çok zor geliyor. Keşke sadece yarış olsa…
Nevşin Mengü
© Deutsche Welle Türkçe