Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar, BOYUT ve Berlin Boğaziçi Dayanışması Boğaziçi direnişinin 300. günü dolayısıyla yayınladıkları ortak bildiride üniversite özerk yapıya kavuşana direnmekten vazgeçmeyeceklerini tekrarladılar.
Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından başlayan direniş, Bulu'nun görevden alınıp yerine Naci İnci'nin atanmasından sonra da sürüyor. Direnişin 300'üncü günü dolayısıyla yayınlanan ortak bildiride "Kayyım zihniyetinin utanmazlığına ve zulmüne rağmen, üniversitemiz katılımcı, özgür, demokratik ve özerk yapıya kavuşana kadar direnmekten vazgeçmeyeceğiz! Selef kayyım Melih Bulu’yu üniversiteden gönderdik, halef kayyım Naci İnci’nin gidişini de şarkılarla, şiirlerle, halaylarla kutlayacağız! Çünkü mücadele umuttur!" denildi.
"Boğaziçi Üniversitesi 300 Gündür Direniyor"
Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar, BOYUT ve Berlin Boğaziçi Dayanışması ortak
bildirisi şöyle:
Boğaziçi Üniversitesi’nin akademisyenleri, öğrencileri, çalışanları ve mezunları, yakın tarihin bu en karanlık, yoz ve gaddar döneminde, üniversiteye karşı başlatılan işgal hareketine karşı kalemiyle, cübbesiyle, bilimiyle, sanatıyla aylardır direniyor.
Direnişin ilk gününden itibaren, önümüzdeki yolun uzun ve zorlu olacağını biliyorduk. Akademik özgürlük ve özerkliğe karşı tepeden müdahaleleri asla kabul etmedik. Kısa vadeli kazanımlara odaklanmadan, vasatçı zorbalığa karşı direnmekten hiçbir şekilde vazgeçmedik. Üniversitemize kelepçe takanların, işledikleri suçlardan dolayı yüzlerinin kızarmayacağından emindik. Nitekim, şubat ayında, Melih Bulu’nun yardımcılığını kabul ettiğinde, öğrencilerin “utanmıyor musunuz?” sorusuna Naci İnci’nin verecek bir cevabı yoktu.
Geçtiğimiz aylarda hep birlikte bir kez daha şahit olduk ki, kayyım kadrosu;
● Öğrencileri polise ihbar etmekten, işkenceyle gözaltına aldırmaktan,
● Öğrenci arkadaşlarımız Berke ve Perit’i tutuklattırmaktan,
● Başta BÜLGBTİ+ kulübü olmak üzere, öğrenci kulüp faaliyetlerine engel olmaktan,
● Can, Feyzi, Seda ve Özcan hocaları işlerinden etmekten, kampüse dahi
sokmamaktan,
● Karton fakültelere liyakatsiz, partili kadrolar doldurmaktan,
● Boğaziçi Yayınevi ve CİTÖK’ü fiilî olarak kapatmaktan,
● Kadına karşı şiddetin önlenmesi kanununu istismar ederek koruma kararı
aldırtmaktan,
● İntihalden, akademik hırsızlıktan,
● Üniversite bileşenlerinin iradesi hilafına makamları işgal etmekten UTANMIYOR!
Direnişin 300. günü vesilesiyle bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak isteriz ki, kayyım zihniyetinin utanmazlığına ve zulmüne rağmen, üniversitemiz katılımcı, özgür, demokratik ve özerk yapıya kavuşana kadar direnmekten vazgeçmeyeceğiz! Selef kayyım Melih Bulu’yu üniversiteden gönderdik, halef kayyım Naci İnci’nin gidişini de şarkılarla, şiirlerle, halaylarla kutlayacağız! Çünkü mücadele umuttur!"