Gündem

Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar'dan kampüsteki gözaltı ve sert müdahaleye tepki; toplumun tüm kesimlerine dayanışma çağrısı

Polis 45 öğrenciyi gözaltına almış, direniş çadırlarını yıkmıştı

24 Ekim 2021 16:43

Üniversitelerine Melih Bulu'nun ardından Naci İnci'nin cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atandığı ardından akademisyen Can Candan'ın kampüse girişinin engellenmesi kararlarının ardından, öğrenciler Boğaziçi Üniversitesi güney kampüse direniş çadırı kurdu. 45 öğrencinin gözaltına alındığı eylemde, polis sert müdahalede bulundu. Boğaziçi Üniversitesi mezunlarından rektörün kampüse polis çağırmasına ve özel güvenlik birimleri ile polisin uyguladığı şiddete ve gözaltılara tepki gelirken, toplumun tüm kesimlerine özgür ve demokratik üniversite için dayanışma çağrısı yapıldı

 Boğaziçi Üniversitesi Müdahil Mezunlar "Boğaziçi Üniversitesi, 150 yılı aşan tarihi boyunca, okul içinde oluşabilen gerilimleri her zaman temel hak ve özgürlükleri gözeterek, barışçıl yollarla, müzakere ile çözmek yönünde irade gösterilen bir kurum olmuştur. Kurumumuza antidemokratik, gayrimeşru ve şiddetle dayatılan hiçbir atama ve müdahaleyi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

TIKLAYIN | Gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 42'si serbest bırakıldı

Mezunların açıklamaları şöyle:

"Boğaziçi Üniversitesi’nde Antidemokratik Yönetimi, Polis İşgalini ve Şiddeti Kınıyoruz!

Herkesi Özgür ve Demokratik bir Toplum ve Üniversite için Dayanışmaya Çağırıyoruz

22 Ekim 2021 tarihinde BÜ Güney Kampüsü’nde yaklaşık 10 aydır kurdukları direniş çadırını açmak isteyen öğrenciler, özel güvenlik birimlerince (ÖGB) engellendi ve darp edildiler. Kayyum rektör, ÖGB’ye verdiği müdahale emriyle yetinmeyip, kampüse otobüslerce kolluk gücü çağırdı. Akabinde, çadırın yeri konusunda yürütülen müzakereler sonucunda; temel hak ve özgürlükler yanında, taraflar arasında varılan uzlaşmayı da ihlâl eden ÖGB ve polis, öğrencilerin oturma eylemi ve forum sonrası yapmaya hazırlandıkları basın açıklaması öncesi 45 öğrenciyi hiçbir uyarı yapmadan ve hukuksuzca abluka altına alarak şiddet uyguladı ve darp ederek gözaltına aldı. Silahlı kolluk kuvvetleri, alanda bulunan ve olaylara tanık olan üniversite bileşenlerini metrelerce kovaladı, tehdit etti ve kamusal alanın  bileşenlerce kullanımını hukuksuzca engelledi. 

Üniversiteler, fikirlerin özgürce ifade edilebildiği ve tartışıldığı alanlardır; güç sahiplerinin emirleri doğrultusunda tepeden inme bir “düzen” gözetilen hapishaneler değildirler.

"Üniversite kampüsü polis işgali altındadır"

Boğaziçi Üniversitesi rektörlük makamını işgal eden kayyumun, 22 Ekim Cuma günü kampüste yaşanan olaylar sonrasında yaptığı açıklama gerçekleri çarpıtmakta, kamuoyunu yanıltmakta ve başlı başına suç teşkil etmektedir.

Kayyumun iddiasının aksine, üniversite kampüsü temel haklarını kullanan öğrencilerin değil, kayyumluğun ve çağırdığı polisin işgali altındadır.

 Boğaziçi Üniversitesi, 150 yılı aşan tarihi boyunca, okul içinde oluşabilen gerilimleri her zaman temel hak ve özgürlükleri gözeterek, barışçıl yollarla, müzakere ile çözmek yönünde irade gösterilen bir kurum olmuştur. Kurumumuza antidemokratik, gayrimeşru ve şiddetle dayatılan hiçbir atama ve müdahaleyi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.

Üniversitenin mezunları olarak, iyi bir kamu üniversitesinin temsil ettiği ve yaşattığı ilke ve değerlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu ilke ve değerleri korumak için mücadele vermekte olan tüm bileşenlerin yanında olduğumuzu bugün bir kez daha tekrar ediyoruz. 

 Özgür ve demokratik bir toplum ve üniversite için, tüm toplum kesimlerini hukuksuzluklara ve şiddete karşı dayanışmaya çağırıyoruz."