Spor yazarları, UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş'ın 3-1 yenilgisiyle sonuçlanan Braga maçını değerlendirdi.
Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi K Grubu 4. hafta maçında Portekiz temsilcisi Braga'yla deplasmanda karşı karşıya gelmişti.
Müsabakada Beşiktaş'ın golünü 29. dakikada Boyd attı. Braga'nın gollerini ise 14 ve 36. dakikada Paulinho, 81. dakikada Wilson kaydetti.
Maçı değerlendiren spor yazarlarının görüşleri şöyle:
Artık başka şarkılar söyle - Attila Gökçe (Milliyet)
Abdullah Avcı hocamıza geçmiş olsun… Şiddetli grip nedeniyle İstanbul’da kaldı. Medyada bir çok arkadaş eksik olmasınlar olayı tam da abartılıp köpürtülecek bir fırsat olarak değerlendirmeye çalıştılar. Neyse ki spekülasyonlar dünkü son kontrollerle bitti. Hocanın kan değerleri ve analizleri normale dönüyor. Virütik hastalık nedeniyle gerekli tedavi sürüyor. Braga’daki maça bakarsak… Beşiktaş yine de hak etmediği kötü bir durumla karşı karşıya kaldı. Bu yıl özellikle UEFA Avrupa Ligi’nde doğru oyunu oynamasına rağmen hücumda kaybettiği toplar yüzünden olmadık savunma açıkları vererek yenik düştü. Dün de değişmedi tablo… Top kullanma yüzdesiyle rakibinden daha önde olan takım, orta alandaki yetersizlik, hücumdaki etkisizlikle keyif ve umut verecek bir oyun sergileyemedi.
Yedikleri ilk gol bilinen duran top (korner) organizasyonuyla geldi. Soldan ceza alanına indirilen topta Paulinho, hiç engelsiz vuruşunu yaparken Caner’in hamlesi yeterli olmadı. Yine de Tyler Boyd’un sol ayağıyla yaptığı ustaca vuruşla durumu beraberliğe dönüştürmesi umut vericiydi. Görüldü ki Boyd, dünkü mücadelesi ve etkinliğiyle Süper Lig’de de forma giyebilecek. Ne var ki asıl umut bağlanan Oğuzhan Özyakup, Umut Nayır hayal kırıklığından başka bir şey sunmadılar. Güven Yalçın da öyle. Buna karşılık çoğu kişinin dudak bükerek izlediği Lens iyi niyetle, enerjiyle elinden geleni yaptı. Boyd’un golündeki katkısı alkışlanacak türdendi. Genç Kartal da gayretliydi.Braga’nın ikinci golü de yine soldan bir ortayla geldi. Ceza alanında hareketsiz ve tepkisiz savunma oyuncuları seyrederken yine Paulinho abandı. Son hamle bu defa da Roco’dan geldi ama, geçiniz...
Bu maçta gollerden ve oyun akışından daha önemli bir olay daha var. Lens’in gördüğü kırmızı kart tam anlamıyla bir hakem gaddarlığı. 44. dakikanın hemen başında Necip rakibine faul yaparak topu kazandı.Bir sarı kart gerekiyordu, hakem göstermedi. Ama az sonra Lens’in Palhinha’ya yaptığı faul pahalıya patladı. Gediminas Mazeika, ancak sarı kart göstermesi gereken faule kırmızı kart çıkardı. Bence bütün dengeleri bozan haksız bir karardı bu… Beşiktaş’ın kimyası bozuldu. 10 kişi kalmalarına rağmen yine de beraberlik golünü aradılar. Ancak Braga üçüncü golü de buldu. Kayıp maçın ve havlu atılarak bitirilen tur şansının en önemli nedeni, Beşiktaş’ın kadro istikrarını bir türlü yakalayamaması. Sakatlıklar ve cezalar yüzünden zaten yeterliliği de sorgulanan takım beklendiği gibi kaybetti. Şimdi içeri dönecekler. Bakalım Süper Lig’de bize hangi şarkıları söyleyecekler?
Acemi mangası!.. - Cem Dizdar (Fanatik)
Olgunlaşmamış, henüz ‘acemi takım’ hüviyetindeki Beşiktaş fazlasıyla umutsuz!.. Beri yandan onca sakattan sağ kalanlarla, üstelik puansız olarak sahada. Buna rağmen ilk devre Braga ile aralarında öyle aman aman bir fark göze çarpmıyor.Beşiktaş’ın sorunu, öndeki Umut/Güven ikilisi ile takımın diğerleri arasındaki kapanmaz mesafeden kaynaklanıyor. Şenol Güneş takımlarında zaman zaman pırıltılı görünen Güven Yalçın’ı görünmez kılan da bu oyun. Beri yandan bazı özel yeteneklerden medet umar hale gelmek ise düzen/sistem acısından son derece acıklı...Lens’in atılmasıyla ‘son umut kırıntıları’ da ortadan kalkınca maç, Beşiktaş açısından bir ‘boş vermişlik’ karşılaşmasına dönüştü. Görünen o ki, Beşiktaş ligin devre arasında şapkadan tavşan çıkarmaya çalışacak.Tuttu tuttu, tutmadı işler ciddi zora girer gibi görünüyor...
Gecenin sorusu: Lens’i sormayayım diyorum ama ‘soru işareti’ peşimi bırakmıyor. Sahi, kiralık Lens’i kim, neden, neyi ölçerek aldı? Unutmadan bir de ek; ‘Yabancılar lige kalite getirmişti?’ değil mi?.. Maçın starı: Braga’dan... Önce, iki gol atan Paulinho. Ardından, oyunu Braga için çekip çeviren Joao Paulinho.
Maçın olayı: Beşiktaş ikinci devre için soyunma odasından yürüyerek gelirken sahadaki Braga’nın takım halinde ve disiplin içinde ısınıyor oluşu. Gerçekten, sıklıkla söylendiği gibi antrenmanlar dünyanın her yerinde aynı mı? Kısa mesaj: Lige dönen Beşiktaş’ta işler hiç de son iki haftanın getirdiği umutlu hali destekler nitelikte değil.
Beşiktaş’ta panik var! - Oktay Derelioğlu (Takvim)
Beşiktaş kötü oynuyor. Braga iyi oynayarak Beşiktaş'ı yenmedi. Abdullah hoca, Portekiz'e gitmedi ama kurduğu 11'de ligi düşündüğü açıkça belli. Şans bulan oyuncular vardı. Kartal gibi.Güven ve Umut birlikte oynadılar.Ama şunu söylemeliyim ki farkı yine kaleci Karius önledi. Beşiktaş takımında nedense, kim oynarsa oynasın panik halinde oynuyor. Rahat bir oyun anlayışı yok.Maçın başlama düdüğü ile birlikte sonuna kadar bir panik havası var.
İlk maçların sonucu kötü gelince takım psikolojik olarak etkilendi. Dün gece Tyler Boyd bayağı istekliydi. Attığı gol çok klastı. Tlyer Boyd bundan sonraki süreçte daha fazla şans bulur diye düşünüyorum.Beşiktaş'ın en büyük eksiği bir türlü takım oyunu oynayamaması.Hakem kırılma anında çok yanlış karar verdi.Kırmızı kart ağırdı. Beşiktaş ne zaman toparlanır merak ediyorum. Oyun anlamında kötü görünüyorlar.MAÇIN EN İYİSİ: PAULINHO 2 gol attı. Sahanın en etkilisi oydu.MAÇIN EN KÖTÜSÜ: LENS Varlığı ile yokluğu belli değildi...
Kırmızı kart çok komik - Deniz Çoban (Fanatik)
44. dakikada Beşiktaş’tan Lens’e çıkan kırmızı kart çok komikti. Hakemin kartı gösterirken yaptığı beden diline bakılırsa, Lens’in kramponun tabanıyla rakibine bir müdahalesi olduğunu anlatır gibiydi.Oysa bizim ekrandan gördüğümüz tamamen farklıydı. Lens rakibine tehlike yaratmamak için ayaklarını dizinden bükerek topa kaymış, kırmızı kartı gerektiren bir müdahalede bulunmamıştı. Bu seviyede bir maça yakışmayacak bir kart çıkmış oldu.
