Brezilya'nın önde gelen gazetesi Bolsonaro karşıtı kampanya başlattı
29 Haziran 2020 09:19
Brezilya'nın önde gelen gazetelerinden Folha de Sao Paulo, popülist sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun ülkeye tehdit oluşturduğu gerekçesiyle demokrasi yanlısı bir kampanya başlattığını açıkladı.
Folha de Sao Paulo gazetesi Pazar günü başlattığı kampanya ile ilgili açıklamasında "Bolsonaro yanlısı aşırılıkçıların 1985'te sivil yönetime dönülmesinden bu yana Brezilya demokrasisini en büyük 'stres testine' soktuklarını" yazdı.
Gazete, demokrasiye olan desteklerini göstermeleri için okuyucularını sarı giymeye ve oy verenlerin Brezilya'da yüzlerce siyasi muhalifin kaybolduğu ya da öldürüldüğü 1964-1985 yılları arasındaki askeri rejimi acilen hatırlamaya çağırdı.
Kampanyanın duyurulduğu yazıda, "Diktatörlüğün dehşetini gördük ve asla unutmayacağız ve her zaman demokrasinin yanında olacağız" denildi.
100 yıllık gazete, "Brezilya'nın hizmetindeki gazete" olan sloganını ülkedeki bir sonraki seçimlere kadar "demokrasinin hizmetindeki gazete" olarak değiştireceğini kaydetti.
Gazete internet üzerinden askeri diktatörlüğün sosyal, ekonomik, çevresel, kültürel ve siyasi etkilerinin anlatıldığı ücretsiz bir seminer de düzenleyecek.
'1980 ile 2000 arasında doğmuş kuşak için rehber'
Guardian gazetesinin haberine göre gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sergio Davila kampanyanın, dönemin nefret uyandıran ancak Brezilya'nın aşırı sağcı lideri ve onun destekçileri tarafından halen övülen eylemleri ülke nüfusunun yarısından fazlasının hatırlayamayacak kadar genç olduklarını fark etmeleri üzerine başlattıklarını açıkladı.
1965 doğumlu Davila, Bazı Brezilyalıların 20 yıllık diktatörlüğün "yolsuzluktan azade, emniyet ve sosyal istikrarın altın çağı olduğu gibi romantik, hayali ve hatta biraz da huzur dolu düşüncesine kapılmış durumda olduklarını" kaydetti ve şöyle devam etti:
"Ancak bunların hepsi bir yalan. İnsanlar konuşmaya, kendilerini ifade etmeye, hükümeti eleştirmeye korkuyorlardı. İnsanlar gerçekten ne düşündüklerini söylemek için bir araya gelmekten korkuyorlardı."
Fikrin 1980 ile 2000 arasında doğmuş kuşak için bir rehber hazırlama niteliği taşıdığını söyleyen Davila, "Diktatörlüğün ne yaptığını anlayalım ki onu tekrarlamayalım" dedi.
Eski bir yüzbaşı olan Bolsonaro, sık sık ülkenin eski askeri yönetimine olan özlemini dile getirmiş ve kabinesini asker kökenli siyasetçilerle doldurmuştu.
Bolsonaro Nisan ayında başkent Brasilia'da, ordu karargâhının dışında, demokrasi karşıtı destekçilerinin düzenlediği protestoya katılmış, "Buradayım, çünkü size inanıyorum ve siz buradasınız, çünkü Brezilya'ya inanıyorsunuz" demişti.
Protestocular, Kongre ve Yüksek Mahkeme'nin kapatılması ve 1960'larda muhalifleri bastırmak için askeri dikta döneminden kalan kanun hükmünde kararnamenin hayata geçirilmesi çağrısında bulunmuştu.
Bolsonaro ertesi gün tavrını değiştirerek demokrasi ve anayasayı desteklediğini söylemişti.
Yüksek Mahkeme ve Bolsonaro arasındaki gerilim
Bolsonaro ve Yüksek Mahkeme özellikle son dönemde bir dizi konuda anlaşmazlığa düşmüş durumda. Ekonomiyi korumak için Devlet Başkanı'nın koronavirüse karşı önlemlerin kaldırılması isteğini Yüksek Mahkeme reddetmiş ve karantina önlemlerine devam edilmesi yönünde eyalet valiliklerinin lehine karar vermişti.
Yüksek Mahkeme, hükümetin koronavirüs salgınında ülkedeki toplam vaka ve ölü sayılarını yayımlamayı durdurma kararını da tersine çeviren hükümde bulunmuş, bunun üzerine Brezilya Sağlık Bakanlığı bu verileri yeniden yayınlamaya başlamıştı.
Yüksek Mahkeme ayrıca Bolsonaro'ya yakın isimlere karşı görevi kötüye kullanma, yolsuzluk ve seçim döneminde dezenformasyon kampanyası yürütme iddialarına dayanarak bir soruşturma da yürütüyor. Bu soruşturmanın Bolsonaro'yu koltuğuna taşıyan 2018 seçimlerinin iptaliyle sonuçlanabileceği belirtiliyor.
Koronavirüs salgınında gittikçe artan ölü sayıları, süreci iyi yönetemediği eleştirileri ve ekonominin kötüye gidişatı nedeniyle yoğun eleştiri altında olan Bolsonaro'nun yakın çevresi, ülkenin istikrarsızlığa sürüklendiğini söyleyerek darbe söylentilerini ortaya atmıştı.
New York Times gazetesi siyasi liderler ve uzmanların darbeyi ihtimal dahilinde görmediklerini ve ordudaki bazı üst düzey komutanların da bu iddialara karşı çıktığını kaydediyor.
Davila, "Brezilya'nın genç demokrasisi en büyük stres testiyle karşı karşıya. Ancak iyi karşı koyuyor. Kurumlarımız çalışıyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesi çalışıyor. Güçler ayrılığının her üç kolu (yasama, yürütme, yargı) bağımsızlıklarını korudu ve basın da önemli bir rol oynuyor. Havada büyük bir gerilim var ama kötümser değil iyimserim" diyor.
Cunta yönetimine destek
Bolsonaro sık sık 20 yıllık askeri dikta yönetimini övdüğü sözlerle gündeme gelmişti.
Bolsonaro'nun Brezilya'nın askeri dikta yönetiminin hatasının solcuları "öldürmek yerine işkence yapmak" olduğunu söylediği belirtilmişti.
Ayrıca Bolsonaro seçim döneminde insan hakları örgütlerine verilen ödenekleri de kesmeyi vaat etmiş, "insan haklarının Brezilya'ya zarar verdiğini" savunmuştu.
2016'da Kongre üyeleri dönemin başkanı Dilma Roussef'i azil oylaması yaparken, Bolsanaro oyunu Albay Alberto Brilhante Ustra'ya adadığını söylemişti.
Albay Ulstra, istihbarat örgütleri içindeki korkulan Doi-Codi adlı grubun başındaydı. 1970-75 yıllarında 500 solcunun yasadışı tutuklanması ve işkence edilmesine şahsen önderlik etmekle suçlanıyordu.
Siyaseten doğruculuğu reddeden Bolsonaro, "ırkçı, homofobik ve kadın düşmanı" olmakla da suçlandı ve hep bu suçlamaları reddetti.