Caio Vitor Spaulonci
São Paulo
15 Mart Pazar günü, Brezilya’nın bütün büyük şehirlerinde on binlerce kişinin katıldığı protestolara sahne oldu. Gösterilerin hedefinde Eylül ayında yapılan seçimlerde sosyal demokrat rakibi Aécio Neves’i % 48,36’ya karşı %51,64 oy oranıyla geçerek yeniden devlet başkanlığına seçilen İşçi Partili Dilma Rousseff vardı.
Protestocular Rousseff için soruşturma isteyen sloganlar atsa da Brezilyalıların sokağa çıkmasının asıl nedeni politik ve ekonomik reform talebiydi.
Ekonomik büyümenin son yıllarda durması ve dolardaki hızlı yükseliş sonucu bazı fabrika ve şirketlerin tasarruf amaçlı işten çıkarmalara başlaması işsizliğe, ekonomik istikrarsızlığa ve toplumda geleceğe yönelik beklentilerde belirsizliğe yol açıyor. Enflasyon yükselişini sürdürüyor ve hükümet borçlarını ödeyebilmek için vergi artırımına gidiyor. Örneğin, geçen yıla göre toplu taşıma yüzde 17, benzin yüzde 7,5 ve elektrik yüzde 40 zamlanmış durumda.
Ancak toplumdaki öfkenin asıl nedeni, Brezilyalıların dünyanın en yüksek vergi ödeyen toplumlarından biri olmalarına rağmen (Brezilyalılar 365 günlük kazançlarının 151 günlük kısmı vergilere gidiyor) sağlık ve eğitimde son dörece kötü hizmet alırken, her gün milyonlarca dolarlık yolsuzluk ve rüşvet dosyalarının açığa çıkması…