Derin Koçer- Londra
Britanya’nın gündemini, birkaç poundluk, tatlı ama döküldüğü yeri yapış yapış yapan bir içecek belirliyor: Milkshake…
Avrupa Parlamentosu seçimlerine birkaç gün kala, seçimlerin yıldızı olan iki aylık Brexit Partisi’nin lideri, ağırı-sağın Britanya’daki en popüler temsilcisi Nigel Farage, ‘milkshake’in tadına bakan’ son isim oldu. Kampanyasının Newcastle ayağında şehri turlarken Farage’a yaklaşan bir vatandaş, elindeki milkshake’i siyasetçinin üzerine boşalttı.
Üç günde üç milkshake: Çilekli…
Aslında bu, birkaç haftalık hikâyenin son ayağını oluşturuyor. Her şey, Mayıs başında, Britanya’nın bir başka küçük kenti Warrington’da başladı. AP seçimlerine bağımsız aday olarak katılan, aşırı-sağ aktivisti Tommy Robinson (asıl adı Stephen Yaxley-Lennon), kampanyasına dair sokak ortasında Danyul Mahmud isimli gençle tartışırken Mahmud, elindeki McDonald’s milkshake’ini aktivistin üzerine boşalttı. Halk ikiliyi ayırana kadar Robinson, gence yumruklar savurdu. Milkshake, çilekliydi.
Bu olaydan bir önceki gün Robinson’a, Bury’de kampanyasına devam eder, kent sakinleriyle konuşarak yürüyüş yaparken uzunca bir mesafeden milkshake atılması ise -Mahmud’a göre- tamamen tesadüftü. O milshake’in de çilekli olması, hiçbir siyasi bağlam taşımıyordu.
Sonraki gün, yine Robinson Britanya sokaklarını arşınlarken bir başka gencin elinde milkshake ile aşırı-sağcı aktiviste yaklaştığını gören destekleyenlerinden birinin gence yaklaşıp ‘’Aklından bile geçirme; ağzını, burnunu kırarım’’ demesiyle, Britanya siyasetinde ‘yumurta’nın yerini ‘milkshake’ almış oldu.
Aşırı sağcılara karşı direnişin sembolü oldu bu tatlı ve soğuk içecek. The Times’tan Hugo Rifkind, ‘’İstediğiniz gazeteciye sorun, üç, ‘trend’ demektir’’ diye yazdı.
Zira ‘milkshake’in öyküsü’, Robinson ile bitmedi.
İşçi Partili vekile tecavüz etmek isteyene hem milkshake hem balık
Farage’ın ‘Brexit Partisi’ni kurmadan önce yönettiği aşırı-sağ parti UKİP’in AP adaylarından Carl Benjamin de yalnızca bir hafta içinde 4 kez ‘milkshake’li saldırıya uğradı’. Benjamin, YouTube’dan yaptığı bir yayında İşçi Partili vekil Birmingham Yardley’e ‘çok zorlansa tecavüz edebileceğini’ dile getirince Britanya’yı ayağa kaldırmıştı. Siyasetçinin yüzüne bir başka protestocu balık da fırlattı. Fakat balık, trend oluşturmadı.
Aşırı milliyetçi, Avrupa Birliği karşıtı söylemiyle tanınan Farage, geçtiğimiz hafta sonu Edinburg’da kampanya yapmaya gittiğinde polis, konuşmanın yapılacağı yerin yakınındaki McDonald’s’tan ‘milkshake satışı yapmamasını’ rica edince Burger King’in resmi Twitter hesabından cevap geldi: ‘’Biz, satmaya bu hafta sonu da devam edeceğiz…’’ O hafta sonu Farage’ın ‘başına’ bir şey gelmedi.
Fakat dün, Brexit Partisi lideri Newcastle’a gitti ve ‘milkshake’li protesto’ ile karşılandı. Farage’ın takım elbisesinin hemen bütün sırtı ve kolları beyaza boyandı. Guardian’ın aktardığına göre bu seferki muzlu-karamelliydi. Five Guys’tan 5.25 pounda alınmıştı.
Rifkind, Times’taki yazısında yumurta ile milkshake’i karşılaştırıyordu: ‘’Uçan milkshake, uçan yumurtadan daha iyi sanki. Yumurtalı protestocuları -eğer yumurta az pişmiş değilse- Instagram’da sergilemek daha zor oluyor. Milkshake, yanlış anlaşılma olasılığını da gideriyor; yumurta ile saldırmaya çalışınca insanlar, yumruk atıldığını zannediyor.’’
‘Milkshake korkusu’
Rifkind, ‘milkshake’li protestocuları’ desteklemiyor ama aşırı sağcılara böyle davranıldığında ‘içinin hoş olduğunu’ söylemeden geçmiyor. Bir milletvekilini ‘tecavüz etmek’le tehdit eden Benjamin’in bunu ‘hak ettiğini’ dile getiriyor ama ‘’İş Farage’a gelince aklım biraz karışıyor. Onu sevin ya da sevmeyin -ki ben sevmiyorum- gelecek seçimde oyların üçte birini alacakmış gibi duruyor. Böyle birinin sokaklarda korkusuzca gezebilmesi gerekir. Bu korku, milkshake korkusu bile olsa…’’ diye de ekliyor.
Öte yandan bu protesto biçimini destekleyen Britanyalı kanaat önderleri de hiç az değil. Örneğin, ülkenin en etkili gazetecilerinden Guardian yazarı, sosyalist-aktivist Owen Jones, hem Facebook hem de Twitter hesabından protestocuları doğrudan selamladı, alkış emojileri gönderdi.
Fakat Farage’ın üzerine milkshake döken aktivistin ‘saldırı’ suçundan gözaltına alındığını eklemek gerek. Zira Rifkind de gözaltına alınma hadisesini hatırlatıp şöyle bitiriyor yazısını: ‘’Bunu çok sık yaşamayalım, olur mu?’’