10 Nisan 2025 11:30
Güncelleme: 10 Nisan 2025 11:59
Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Acar, Blefaritin'in, göz kapaklarının kenarında oluşan iltihaplanma sonucu ortaya çıkan kronik bir rahatsızlık olduğunu ve yapılan araştırmalara göre toplumun yaklaşık yüzde 60’ında görüldüğünü belirtti. Acar, "Blefarit tedavi edilmediği takdirde arpacık, şalazyon ve kornea ülseri gibi ciddi göz rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri fark edildiğinde erken önlem almak büyük önem taşır. Hastalığın tedavisinde en önemli unsur düzenli göz kapağı bakımıdır ” dedi.
Prof. Dr. Mutlu Acar, göz sağlığının, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mutlu Acar, şöyle konuştu:
“Göz kapaklarında bulunan Meibomian bezleri, göz yüzeyini koruyan ve gözyaşının buharlaşmasını önleyen yağlı bir madde salgılar. Ancak bu bezlerin işlevinde meydana gelen bozulmalar, kirpik dibi iltihabı olarak bilinen blefarit hastalığına neden olabilir.
Yapılan araştırmalara göre, blefarit toplumun yaklaşık yüzde 60’ında görülen yaygın bir rahatsızlıktır. Blefaritin, göz kapaklarının kenarında oluşan iltihaplanma sonucu ortaya çıkan kronik bir rahatsızlıktır.
En yaygın belirtileri ise şunlardır. Göz kapaklarında kızarıklık ve şişlik, kirpik diplerinde kabuklanma ve pullanma, sabahları göz kapaklarının birbirine yapışması, gözde batma ve kum kaçmış hissi, gözlerde yanma ve kaşıntı, bulanık görme ve göz kırpma sıklığında artış.”
Prof. Dr. Acar, tanı süreci ile ilgili, şunları söyledi:
“Hastalığın tanısı, göz doktoru tarafından yapılan ayrıntılı muayene ile konulmaktadır. Blefarit şüphesi olan hastalar, vakit kaybetmeden bir göz hekimine başvurmalıdır. Erken teşhis, rahatsızlığın kontrol altına alınmasını kolaylaştırır ve ilerleyen komplikasyonları önler.
Tedaviye geç kalınmaması gerekir. Tedavi edilmediği takdirde, arpacık, şalazyon ve kornea ülseri gibi ciddi göz rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle hastalığın belirtileri fark edildiğinde erken önlem almak büyük önem taşır.
Hastalığın tedavisinde en önemli unsur düzenli göz kapağı bakımıdır. Ayrıca hastalığın sebebi olan altta yatan faktörler de göz önünde bulundurularak tedavi planı oluşturulmalıdır.
Blefarit hastalığının kesin bir tedavisi olmasa da düzenli göz kapağı bakımıyla semptomlar kontrol altına alınabilir.”
Prof. Dr. Acar, göz kapağı bakımı ile ilgili şunları söyledi:
“Göz kapaklarını temiz tutun: Her gün düzenli olarak göz kapakları temizlenmelidir.
Ilık kompres uygulayın: Ilık suyla ıslatılmış pamuk veya temiz bir bez ile göz kapaklarınıza 5-10 dakika kompres yapın.
Doktorunuzun önerdiği temizleyicileri kullanın: Göz doktorunuzun önerdiği özel şampuanlar, köpükler veya göz temizleme mendilleri kullanılmalıdır.
Sabah kalktığınızda bakım yapın: Bu işlemleri özellikle sabah uyanır uyanmaz uygulamak daha etkili sonuçlar sağlar.
Blefaritin en büyük tetikleyicilerinden birinin de hijyen kurallarına dikkat edilmemesi ve göz makyajının düzgün temizlenmemesidir. Makyaj malzemelerinin hijyenik koşullarda saklanması ve düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor, göz makyajınızı temizlemeden uyumak, bakterilerin üremesine yol açarak blefarit oluşumunu hızlandırabilir.
Blefarit, kronik ve tekrarlayan bir hastalık olduğu için hastaların düzenli olarak göz doktoruna muayene olması gerekmektedir. Göz kapaklarının hijyeninin sağlanmasının, bu rahatsızlığın kontrol altına alınması açısından kritik öneme sahiptir.” (DHA)
Arabanızı park ederken iki kere düşüneceksiniz |
© Tüm hakları saklıdır.