T24 Ekonomi
İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "hayat pahalılığının en önemli nedeninin yüksek kiralar" sözlerine ilişkin olarak, "Konut arzının artması ne fiyatları düşürür ne de kirayı! Orta ve düşük gelirli vatandaşlar konutlara erişemiyor: Yeni yapılan konutların fiyatlara etki etmesi için orta ve düşük gelir gruplarının konutlara erişebilmesi lazım. Bugün 120 ay vadeli 2 milyon TL konut kredisinin aylık taksidi 60 bin liradan başlıyor. Çalışanlar, emekliler ve orta gelirliler yaşam masraflarıyla birlikte bu krediyi karşılayamıyor" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir programda yaptığı konuşmada “Hayat pahalılığının en önemli nedeni yüksek kiralar. Bunu para politikasıyla çözemeyiz, konut arzını artırarak çözebiliriz” dedi.
Şimşek'in açıklamasına yönelik sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce, konut arzının artmasının ne fiyatları ne de kirayı düşüreceğini söyledi. Gökce, TOKİ'yi asli işlevine döndürmek, sosyal konut üreterek arz etmek, kiralık sosyal konut üretimi ve üretilen tüm toplu konutlardan bir bölümünü kiralık sosyal konut olarak barınma sorunu yaşayanların hizmetine sunmak ve uzun vadeli düşük faizli kredi temini ile evini yenilemek isteyen riskli yapıda yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamak gerektiğini belirtti.
"Orta ve düşük gelir gruplarının konutlara erişebilmesi lazım"
Gökçe, paylaşımında şunları söyledi:
"Konut arzının artması ne fiyatları düşürür ne de kirayı!
Orta ve düşük gelirli vatandaşlar konutlara erişemiyor: Yeni yapılan konutların fiyatlara etki etmesi için orta ve düşük gelir gruplarının konutlara erişebilmesi lazım. Bugün 120 ay vadeli 2 milyon TL konut kredisinin aylık taksidi 60 bin liradan başlıyor. Çalışanlar, emekliler ve orta gelirliler yaşam masraflarıyla birlikte bu krediyi karşılayamıyor.
Arz edilen konutlar yüksek sermaye sahibi vatandaşlar tarafından alınıyor: Konutları satın almak için sermaye gücüne sahip olanlar zaten varsıl olanlar. Dolayısıyla arz edilen konutlar yüksek sermaye sahibi vatandaşların yatırım amacıyla aldığı 2'inci, 3'üncü konut oluyor. Piyasaya etkisi daralıyor.
Konutları yabancılar alıyor: Vatandaşlık promosyonlu konut satışı gibi uygulamalar nedeniyle piyasadaki yabancı talebi devam ediyor. Yabancılar hem konut hem vatandaşlık alıyor. Yabancı talebi konut fiyatlarını yükselttiği gibi arz edilen konutlar için de baskı yaratıyor. Konutları döviz sahibi yabancılar alıyor, bizim vatandaşlarımız alamıyor.
Düzensiz göç devam ediyor: Düzensiz göç konut piyasasına yönelik talebi de yukarı çekiyor, tek başına konut arz etmek bu dinamik nedeniyle yetersiz kalıyor. Ne kadar su koyarsanız koyun, altı delik kova dolmuyor.
"Kiralık sosyal konut olarak barınma sorunu yaşayanların hizmetine sunmak gerekiyor"
Peki ne yapılması lazım?
TOKİ'yi asli işlevine döndürmek. Sosyal konut üreterek arz etmek.
Kiralık sosyal konut üretimi ve üretilen tüm toplu konutlardan bir bölümünü kiralık sosyal konut olarak barınma sorunu yaşayanların hizmetine sunmak.
Kooperatifleri desteklemek. Kooperatiflerin konut üretimine katılması için uygun koşulları yaratmak.
Uzun vadeli düşük faizli kredi temini ile evini yenilemek isteyen riskli yapıda yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamak.
Yapı ve arsa stoğu ve piyasasını barınma sorunu yaşayan kesimlerin (emekli, öğrenci, yeni evli vb) taleplerine uygun nitelikli çeşitlenmiş konut stoğu üretimini merkezi ve yerel yönetim işbirlikleri ile yönetmek.
İnşaat sektöründe yerlilik oranını arttırmak. Konut üretimi maliyetini dengeli bir noktaya taşımak.
Konut kredisinde düşük ve orta gelirliler için avantajlı koşullar oluşturmak.
Kademeli emlak vergisi uygulaması ile boş kalan konutlardan ve ikinci, üçüncü gayrimenkulden daha fazla vergi alarak kaynak üretmek.
Konut piyasası denge bulana kadar yabancılara konut satışı uygulamasını durdurmak, düzensiz göçle mücadele etmek."