Çevre
Burdur Belediyesi'nde Çevre Mühendisi olarak görev yapan Sezen Işlak, “Burdur Gölü'nün bir sesi olsaydı, inanıyorum ki memnuniyetini dile getirirdi” diyor. Işlak'ın sözleri, Türkiye'nin en büyük göllerinden biri olan Burdur Gölü'ndeki, atık suları güvenli ve doğaya zarar vermeden arıtan yeni biyolojik arıtma tesisinin yarattığı olumlu etkiyi yansıtıyor.
Güneybatı Anadolu'nun Göller Bölgesi'nde bulunan göl, iklim değişikliği ve diğer faktörlerin yol açtığı su kıtlığı nedeniyle tehdit altındaydı. Ayrıca göl atık su kirliliğinden de olumsuz etkileniyordu. Ancak Avrupa Birliği (AB), AYB Global (Avrupa Yatırım Bankası'nın uluslararası kalkınma kolu), İLBANK ve Burdur Belediyesi'nin ortak çabasıyla yıllardır süregelen bu sorunlar nihayet çözülmeye başladı.
Burdur Belediyesi'nde Çevre Mühendisi olarak görev yapan Sezen Işlak: Burdur Gölü'nün bir sesi olsaydı, inanıyorum ki memnuniyetini dile getirirdi
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Tesisin inşasından önce, gölü çevreleyen mevcut tesislerin atık su arıtma verimliliği yüzde 55 civarındaydı; yani göle geri dönen suyun büyük bir kısmı hâlâ kirletici maddeler taşıyordu. Yeni tesisin devreye girmesiyle birlikte bu oran yüzde 95'e yükseldi” diyor. Bu, Burdur Gölü'nün ekosisteminin korunmasına yönelik büyük bir adım anlamına geliyor.
Yeni biyolojik atık su arıtma tesisi, yalnızca havalandırma ve çökeltme işlemlerini içeren eski sistemin yerini aldı. Modernizasyon süreci mikroorganizmaların çok daha etkili bir şekilde arıtılmasını sağladı ve bir koku giderme ünitesi eklenerek geliştirme aşaması tamamlandı. Bu, yöre halkı için büyük bir yenilik ve çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması açısından önemli bir adım oldu.
Yakındaki bir mahallede yaşayan Seher Özkan da bu değişimin altını çiziyor:
"Eskiden kokudan ve böceklerden çok şikayetçiydik. Sıcak yaz günlerinde pencerelerimizi bile açamıyorduk. Yeni tesis tamamlandığından beri çok daha rahatız. Hem kokudan hem de sineklerden kurtulduk."
Bir arıtma tesisinden daha fazlası: Sürdürülebilirlik taahhüdü
Tesis, göl sularını temizlemenin yanı sıra dikkate değer bir şey daha yapıyor: Aktif çamuru arıtarak enerji üretiyor ve sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Normalde unutulmuş olan bu kaynağı enerjiye dönüştürmek, bölgenin çevresel ayak izini azaltma ve enerji dayanıklılığı kazanma yolunda atılmış önemli bir adım.
Burdur Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi inşaatı projesi, Türkiye'de belediye finansmanını desteklemeye yönelik AB destekli daha büyük bir girişimin parçası. Burdur, Bursa, Yalova ve Yozgat'taki AB destekli su altyapısı projeleri, 30 olimpik yüzme havuzuna eşdeğer atık suyu arıtarak güvenli bir şekilde çevreye geri kazandırıyor.
Bu proje Türkiye'de belediye finansmanını desteklemeye yönelik AB destekli daha büyük bir girişimin parçası. Bu çabalar, belediyelerin ulusal çevre yasalarına uymalarına yardımcı oluyor, gelecek nesiller için güvenli içme suyuna erişim ve etkili atık yönetimi sağlıyor.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski şunları söylüyor:
“Bu proje Burdur Gölü'nün karşı karşıya olduğu güçlüklerin ele alınmasında önemli ve anlamlı bir adımı temsil ediyor. Daha temiz, daha sürdürülebilir bir Burdur Gölü'ne doğru çıkılan bu yolculuk, AB'nin, Bankası AYB Global'in, yerel yönetimlerin ve modern teknolojinin çevreyi korumak için nasıl işbirliği yapabileceğinin çarpıcı bir örneği. Yeni su altyapısı, gelecek nesiller için bir sürdürülebilirlik mirası oluşturuyor.”
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Ossowski
Su dostu şehirlerin desteklenmesi
1990 ile 2020 yılları arasında ülke nüfusu 56,5 milyondan 83,6 milyona yükseldi ve bu artışın çoğu şehirlerde yoğunlaştı. Kentleşme oranları yılda yüzde 4'ten fazla artarak belediye altyapısı, özellikle de su ve atık su yönetimi üzerinde baskı oluşturdu.
Bu büyüyen zorluklara yanıt olarak AB, AYB Global, İLBANK ve Burdur, Bursa, Yalova ve Yozgat'taki yerel belediyeler ve kamu hizmeti şirketleri, en ileri su altyapı projelerini finanse etmek ve uygulamak için güçlerini birleştirdi. Bu girişimler yalnızca bölge sakinlerinin yaşamlarını iyileştirmeyi değil, aynı zamanda ülke için sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almayı da amaçlıyor.
Avrupa Yatırım Bankası'nın 200 milyon avroluk kredisi ve AB'nin teknik destek hibesi sayesinde dört ilde kurulan yeni veya iyileştirilmiş altyapı, 30 olimpik yüzme havuzuna eşdeğer 75 bin metreküp atık suyu arıtarak güvenli bir şekilde çevreye geri veriyor. Bu projenin etkisi geniş kapsamlı: 400 bin kişi tarafından üretilen atık su biyolojik olarak arıtılıyor. Gelecekte yapılacak yatırımlarla 700 bin kişinin içme suyu sistemleri iyileştirilecek ve 500 bin kişi için daha atık su yönetimi geliştirilecek.
Su arıtma iyileştirmelerine ek olarak proje kapsamında bin 120 kilometre uzunluğunda yeni su iletim ve dağıtım şebekesi döşenecek. Eskiyen altyapıyı modernize etmek için 123 kilometre daha atık su ve yağmur suyu borusu döşenecek. Bu iyileştirmeler Türkiye'nin su ve atık yönetiminde AB standartlarını karşılamasına yardımcı olacak.
AYB'de Kıdemli Mühendis olarak görev yapan Josep Oriol Bellot Miana da şu ifadeleri kullanıyor:
“Bu operasyon sadece çevrenin korunmasına ve kaynak verimliliğine katkıda bulunmakla kalmadı, aynı zamanda destekçimiz İLBANK'ın hem genel müdürlük hem de bölge ofislerindeki kapasitesini güçlendirdi. Kendini işine adamış AYB personeli ile yakın işbirliği ve AB tarafından finanse edilen teknik yardım sayesinde İLBANK, teknik ve yönetimsel kapasitelerini önemli ölçüde geliştirdi. Bu ilerleme, Şubat 2023'teki yıkıcı depremlerin ardından etkilenen belediyelerde daha fazla ortaklığın önünü açtı.”
Avrupa Yatırım Bankası (AYB) kıdemli mühendisi Josep Oriol Bellot Miana