Gündem

Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz: Çoklu baroyla çoklu hukuka kapı açıldı

05 Ağustos 2020 09:32

Çoklu baro sistemine geçişte hükümetin yanında saf tutan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun seçilmesinde önemli bir rolü olan eski TBB Yönetim Kurulu üyesi ve eski Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, Feyzioğlu’na sert sözlerle yüklendi. Çoklu baro sistemi ile “çoklu hukuk sistemine” kapı açıldığını savunan Demiröz, Feyzioğlu için de “İmanından emin olmayan gürültülü namaz kılar. Açıklanabilir bir noktada değil Metin Feyzioğlu artık. Gerçekten üzgünüm. Tabii barolar birliğine verdiği zararlar için de” dedi.

Kısa Dalga Podcast’ten Beril Eski, baroların karşı çıkmasına rağmen yürürlüğe giren çoklu baro sistemini Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Türkiye Direktörü Emma Sinclair Webb’in yanı sıra eski Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz ile konuştu. 

Podcasti dinlemek için aşağıdaki linke tıklayın

2012-2016 dönemlerinde Bursa Barosu Başkanlığı yapmış ve Metin Feyzioağlu ekibiyle birlikte bir süre Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyeliği de yapmış olan Ekrem Demiröz: “Şimdi çoklu baro deyince aklımıza ilk gelen kurumların etkinliğinin yok edilmesi, parçalanması ve bölünmesi. Ama başka boyutlar da var diye düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi, aklımıza gelen, acaba çoklu hukuk için barolardan başlanmış ve açılmış bir kapı olabilir mi bu? İslamcılar şeriat hukukuna inanıyor. O zaman şeri hukukla yargılanmalı. Miras hukuku ona göre olmalı, cezai müeyyideler ona göre olmalı, Hristiyanlarsa o onun inancına göre yargılansın. Şimdi hukuk birliği de yok edilmek isteniyor olabilir bu girişimle. Niyetlerini ben doğrusu böyle okuyorum.

“İmanından emin olmayan gürültülü namaz kılar”

Metin Feyzioğlu galiba sonradan olmanın bir ruh haleti vardır. Hani bir söz vardır, imanından emin olmayan gürültülü namaz kılar diye. Metin Feyzioğlu’nun kullandığı deyimi iktidar kullanmamıştır. Yani bu kadar “devrim” diye nitelemek, bir de üstelik temsilde adaletin yok edilişini de büyük baroların vesayetinin sona erdirilişi diğer değerlendirmeyi ne bir hukukçu ne bir aklıselim insanın değerlendirmesini doğru bulmam. Açıklanabilir bir noktada değil Metin Feyzioğlu artık. Eski dostum, arkadaşım ama artık uzun zaman ne Barolar Birliği yönetimi ne Metin Feyzioğlu hakkında tek kelime etmedim. Bu noktadan sonra Metin Feyzioğlu artık benim korumam gereken, o duyguları taşıdığım bir insan olmaktan çıktı. Gerçekten üzgünüm. Tabii barolar birliğine verdiği zararlar için de.”

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın: “Çoklu baro meselesi büyük bir risk içeriyor. En büyük risk de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının son adımı olan baroları bu cenderenin içerisine çekmek. Bunun için zaten bu yasanın çıktığını düşünüyorum, en temel gerekçe buydu. Bu konuda bir direnç gösteren, bu konuda ayak direyen, buna itiraz eden baroları da bu şekilde işlevsiz hale getirerek bu koroya dahil etmek, bu risk halen geçerli.

İstanbul’da düşünün iki baro var, bir baronun siyah dediğine öteki beyaz diyecek. Bu şekliyle hükümet yeni bir kendi dayanak noktalarını oluşturma konusunda bir güce sahip olacak.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Emma Sinclair Webb: “Barolar, büyükşehirdeki barolar, aslında insan hakları hareketinde önemli rol oynamaya başladı son 2 senedir özellikle. Hükümet için bu çok rahatsız edici bir durumdu. Çünkü şeyi fark ettiler, barodan gelen bir işkence raporu gerçekten sivil toplum kuruluşlarından gelen raporlardan daha etkili, daha inandırıcı ve daha saygı kazanıyor.”