Hrıstiyan Demokratlarla Sosyal Demokratlar arasında varılan koalisyon uzlaşmasına her iki partinin tabanından da tepki var. Hrıstiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin gençlik örgütü Genç Birlik (Junge Union) Başkanı Paul Ziemiak Deutschlandfunk’a yaptığı açıklamada "Tabanda huzursuzluk çok büyük” dedi. Ziemiak "İyi günler geçirmedik ve her taraf fokur fokur kaynıyor” ifadelerini kullandı.
Parti yönetiminin yenilenmesi gerektiğini savunan genç siyasetçi, CDU’nun işgal ettiği bakanlık ve devlet müsteşarlığı görevlerindeki kişilerin de değişmesi gerektiğini vurguladı. Ziemiak "Parti yönetiminden ve aynı zamanda da Başbakan'dan Birlik’in geleceğinin nasıl tayin edildiği konusunda açık bir işaret görmek istiyoruz” dedi. Ziemiak koalisyon sözleşmesinin oylanacağı 26 Şubat tarihli CDU kongresine kadar bu işaretin verilmesi gerektiğini söyledi.
Hrıstiyan Demokratlarda tepki, özellikle koalisyon uzlaşmasında Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Dışişleri, Maliye ile birlikte Çalışma ve Sosyal İşler bakanlıklarını devralmış olmasına odaklanıyor. CDU milletvekili Norbert Röttgen Bild gazetesine verdiği demeçte “CDU böylece hükümet aygıtı içerisinde yapısal olarak zayıfladı ve etkisini kaybetti” dedi. CDU milletvekillerinden Christian von Stetten bakanlık bölüşümünü "siyasi bir hata” olarak tanımlarken Michael von Abercron “Başbakan otoritesini sadece parti içinde değil, hükümet başkanı olarak idaresinde de kaybetti” yorumunu yaptı.
Gabriel'in açıklamaları tartışılıyor
SPD'de ise Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in parti yönetimini topa tutmasının yankısı sürüyor. Hükümet içerisinde kendisine görev verilmeyen Gabriel parti yönetimini “saygısızlıkla” itham etmişti. Funke Medya Grubu'na bağlı gazetelere konuşan Gabriel "Geriye kalan, partimiz SPD'de birbirimize karşı yaklaşımımızın saygısız ve verilen sözlerin değersiz hale gelmiş olmasından duyduğum üzüntü" demişti.
SPD'li Adalet Bakanlığı Parlamento Müsteşarı Ulrich Kelber Bayern 2 radyosuna yaptığı açıklamada "Öfkesini anlayabiliyorum. Ancak onun yerinde ben olsaydım aynı kelimeleri seçmez, aynı yönteme başvurmazdım” yorumunu yaptı. SPD milletvekili Hilde Mattheis ise NDR Info'ya yaptığı açıklamada bakanlık görevleriyle ilgili SPD yönetiminden yapılan açıklamaların zamansız olduğunu belirterek “Hepimiz içeriğe dair tartışmaya odaklanmalıyız” diye konuştu.
SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil parti içinde bir memnuniyetsizlik olduğunu kabul etmekle birlikte asıl önemli olanın içerik olduğunu vurguladı. Klingbeil "İnandırıcı sosyal demokrat içeriklerle iyi bir sonuç elde edecek şekilde müzakere ettik. SPD üyelerinin büyük çoğunluğunun da bunu böyle değerlendireceğinden ümitliyim” diye konuştu.
Koalisyon müzakerelerinde ortaya çıkan sonuca SPD tabanındaki tepki CDU/CSU'ya nazaran daha büyük. Partinin gençlik örgütü Genç Sosyalistler'in (Jusos) Başkanı Kevin Kühnert "Büyük Koalisyon'a Hayır" kampanyasını bugün Leipzig kentinde başlatıyor. Kühnert, Almanya'nın çeşitli illerinde konuşmalar yaparak parti tabanını koalisyon sözleşmesine "hayır" oyu kullanmaya ikna etmeye çalışacak.
Koalisyon sözleşmesi 20 Şubat-2 Mart tarihleri arasında SPD üyelerinin onayına sunulacak. Yaklaşık 460 bin SPD üyesinin oy kullanacağı oylamanın sonucu 4 Mart'ta açıklanacak.
dpa,AFP / EC,BK
© Deutsche Welle Türkçe