Gündem

Can Atalay: AKP’ye kaybetmek çok ağır gelecek ama özelikle Bay Kemal’e yenilmek üzüntülerini katbekat artırmakta

"Bay Erdoğan için, bugüne kadar neyi savunuyorsa tam zıddını temsil eden Bay Kemal’e anahtarı teslim etmenin, iktidarı bırakmanın çok ötesinde anlamı ve yükü olsa gerek."

19 Mart 2023 11:19

Gezi davasında 18 yıl hapis cezası alan Can Atalay, Silivri Cezaevi'nden kaleme aldığı yazısında, "AKP’ye kaybetmek çok ağır gelecek ama özelikle Bay Kemal’e yenilmek üzüntülerini katbekat artırmakta" değerlendirmesini yaptı.

Atalay, BirGün'de yayımlanan yazısında, "Kutuplaşmayı bu düzlemde tutmak için Bay Kemal’e odaklandılar. Sürekli meydana çağırdılar. Türkiye’nin modernleşme sürecini “milli ve manevi değerleri olmayanların devleti işgal etmesi, halka zulüm uygulaması”, “bir parantez” olduğu üzerinden bir geçmiş savunmasına sıkıştırmaya çaba gösterdiler. Uzatılabilir, ama yeterli. Buna karşın Bay Kemal ne yaptı? Cumhur İttifakı’nın tek adam rejiminin teminatı olarak gördüğü ana önermeyi bozacak bir yol izledi. Otoriterliğe son verme hattını Cumhur’un beklediği gibi sağ-sol üzerinden değil, otoriterlikten bizar olan herkesin, her toplumsal ve siyasal hareketin ortak talebi üzerinden kurdu. Böylece belli bir toplumsal ve siyasal kesimin temsili üzerinden bekledikleri Bay Kemal, karşılarına mahallenin bütün çocuklarını toplayarak çıktı. Çünkü mahallenin hepsi despotluktan, dışlanmışlıktan bıkmıştı. Kabadayıyı şürekâsıyla birlikte göndermekte kararlıydı." düşüncesini dile getirdi.

Atalay şu ifadeleri kullandı:

"AKP’ye kaybetmek çok ağır gelecek. Ama özelikle Bay Kemal’e yenilmek üzüntülerini katbekat artırmakta. Bir dünya lideri, dayanılmaz karizma, ayakları yere basan, güncel duruma uygun bir strateji karşısında kar gibi erimekte. Hâlbuki daha birkaç yıl önce kitleleri “Ay’a dört şeritli yol” yapılacağına ikna edebilecek bir şahsiyetti. Bugünlerde ise neyi tutsa elinde kalıyor. Topluma yeniden demokratik kuruluş vaat eden ortak programlar karşında birkaç on bin oy için domuz bağıyla cinayet işleyenlerle iş tutmakta.

Tek adam rejimine karşı demokratik, çoğulcu bir ortam özlemiyle oluşan geniş bir ortak hat oluştu. Elbette bu sürecin her noktasını yalnızca sonuçtan hareketle kutsamamalı, eleştirel değerlendirmelerden muaf tutmamalıyız. Zaman zaman ölçüler kaçtı, zaman zaman atılması gereken adımlardan geri duruldu. Sondaki adımlar baştan da atılabilirdi. Uzayan süreçler kısaltılabilirdi. Uzunca süre toplumsal tepkiler bir yana ortaklaşma çabaları bir yana düştü, kesişemedi. Ancak ortak hedefte birleşmiş geniş bir toplumsal muhalefetin oluşmasında, çok farklı toplumsal ve siyasal hareketlerin “ortak derdin çözümü için yan yana gelmeleri” çizgisinin hakkını teslim etmek gerekir. Demokratik ve sol hareketler, devamında farklı önerileri olsa da “Bir Oy Bay Kemal’e, Bir Oy …’ye” sloganıyla sürece güçlü destek veriyor.

Bay Erdoğan için, bugüne kadar neyi savunuyorsa tam zıddını temsil eden Bay Kemal’e anahtarı teslim etmenin, iktidarı bırakmanın çok ötesinde anlamı ve yükü olsa gerek."