Can Atalay’ın avukatları tekrar AYM’ye gidecek: Yargıtay üyeleri Meclis’i de suça ortak etti, rehine pazarlığı gibi kullanıldı!

Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla vekilliği düşürülen Can Atalay’ın avukatı Deniz Özen, kararın Anayasa’nın çiğnenmesinden öte fiilen ortadan kaldırılması anlamına geldiğini söyleyerek, “Yargıtay üyeleri suç işledi, Meclis’i de bu suça ortak ettiler. TBMM halk iradesini savunması gereken bir makam. Bu bir darbe” dedi. Yeni anayasa tartışmaları içinde özel olarak bir “Can Atalay krizi” yaratıldığını ve Atalay’ın bir rehine pazarlığı gibi kullanıldığını ifade eden Özen, dördüncü kez AYM’ye başvuru yapacaklarını bildirdi. Kararı, anayasal düzenin yok sayılmasıyla "darbe teşebbüsü" olarak yorumlayan Özen, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u da halk iradesine sahip çıkmamakla suçladı. 

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda bugün okundu. Anayasa Mahkemesi’nin iki kez hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Meclis tarihinde bir ilk yaşandı ve Yargıtay kararı TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ tarafından Genel Kurul'da okunarak Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.

Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi.

AYM’ye dördüncü başvuru yapılacak

T24’e konuşan Atalay’ın avukatı Deniz Özen, Atalay’ın vekilliğin düşürülmesinin ardından bu kez dördüncü defa Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gideceklerini bildirdi. Bu noktada AYM’nin daha önce Berberoğlu ve Gergerlioğlu hakkında verdiği kararları hatırlatan Özen, “Ortada bir hukuki tartışma yok. Anayasal düzen ortadan kalktı. Daha önce de örneklerini gördük. Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı sonrasında görevlerine devam ettiler. Anayasa Mahkemesinin kararlarının ardından görevlerine geri dönmüşlerdi. Can Atalay seçilmiş bir vekil. Hatay halkının kendisine yüklediği bir sorumluluk var. Bu görev devam ediyor. Tekrar Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. İnanıyoruz; görevine geri dönece” dedi.

“Yargıtay üyeleri suç işledi, Meclis’i de ortak etti”

AYM kararını uygulamayan Yargıtay kararının okunarak Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesini “yargının ve yasamanın tasfiyesi” olarak yorumlayan Özen, “Bu karar Anayasa’nın çiğnenmesinden öte fiilen ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Yargının, yasamanın tasfiyesidir bu. Meclis’in kendini feshi bu. Suç işliyorlar. Bu slogan değil. Yargıtay üyeleri suç işledi, Meclis’i de bu suça ortak ettiler. TBMM halk iradesini savunması gereken bir makam. Bu bir darbe. Buna teslim olunacak mı?” diye konuştu.

“‘Can Atalay krizi’ bir rehine pazarlığı gibi kullanılıyor”

Can Atalay’ın milletvekilliğinin yeni anayasa tartışmaları bağlamında bir tür rehine pazarlığına dönüştüğünü aktaran Özen, “Yeni Anayasa tartışmaları noktasında özel olarak krize dönüştürülmesindeki etkenlerden birisi. ‘Can Atalay krizi’ bir rehine pazarlığı gibi kullanılıyor. Bu bizi bağlamaz. Formüle ihtiyacımız yok. Hukuka, AYM kararlarının yerine getirilmesine ihtiyacımız var. AYM ve Yargıtay arasında kriz vardı da şimdi ortaya çıktı bu?” dedi.

“Kurtulmuş, halk iradesine sahip çıkmayı başaramadı”

Özen, kararın TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yurt dışındayken okutulmasını ise şöyle değerlendirdi: “Numan Kurtulmuş bu konuda olumlu bir tavırdaydı. Bugün itibarıyla kendisinin yurt dışındayken bu işin yapılmış olması hukuka aykırı. Meclis Başkanı 600 milletvekilini, Türkiye halkını temsilen orada halk iradesine sahip çıkması gereken en önemli isimdi. Numan Kurtulmuş bunu başaramadı. Ortada anayasal düzenin yok sayılması var, bu bir darbe teşebbüsüdür.”