Eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, hakkında çıkarılan "gıyabi tutuklama" ve "Belçika'dan iadesi istenmesi" kararlarına tepki gösterdi. INTERPOL'den "kırmızı bülten" talep edilmesinin Türkiye'yi uluslararası camiada rezil edeceğini savunan Dündar ayrıca Belçika'da ikamet etmediğini belirtti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin, MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflara gazetede yer verdikleri gerekçesiyle "gizli belge ve bilgileri açıklamak" suçundan Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a 5 yıl 10 ay, Ankara temsilcisi Erdem Gül'e 5 yıl hapis cezası veren yerel mahkeme kararını bozmasının ardından dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaşmıştı. MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin davada hakkında yakalama kararı bulunan Can Dündar hakkında gıyabi tutuklama ve Belçika'dan iadesi prosedürüne esas olmak üzere Adalet Bakanlığı ile yazışma yapılması karara bağlanmıştı.
Periscope yayınında konuşan Dündar, şunları kaydetti:
Bugün yine az önce, havuz medyası haberi sevinçle girdi. Benim hakkımda tutuklama kararı ve kırmızı bülten çıkarıldığına dair haberler. Böyle bir şey yok, onu söyleyeyim. MİT TIR'ları davasında biliyorsunuz, Yargıtay mahkemenin kararını bozdu. Neden bozdu? Her duruşmada söyledik, basın kanuna göre 40 gün içinde açılması gerekiyordu davanın. Dolayısıyla biz şu an beraat etmiş durumdayız. Tabii ki bunu söyleyemezlerdi. Bir anda, Erdoğan'ın hedefi olmuş davanın sanıkları için beraat etti diyemezlerdi. 20 yıla kadar cezası var, biz zaten yargılanmıştık casusluktan. Delil bulamamışlardı. Bu sefer bir delil buldular. Suriye'nin bm büyükelçisi Türkiye'yi şikayet etmiş. Demek ki bir gazeteyi okuyan büyükelçi, bizim hakkımızda bir delil sunabiliyormuş. Dolayısıyla Yargıtay mahkemeden almış dosyayı ve gıyabında tutuklama kararı çıkarmış. Takiben INTERPOL'den kırmızı bülten talep etmiş. Ülkeler ancak INTERPOL'e başvurabiliyor kırmızı bülten için. INTERPOL, Türkiye'nin hangi amaçla kimleri tutuklamak istediğini bildiği için bunlara kulak asmıyor. Çünkü çok iyi biliyorlar ki burada yargılanan gazeteciliktir.
Fikir özgürlüğünün INTERPOL takibine alınması söz konusu değildir. Türkiye'yi de rezil edecek bir başvurudur bu. Belçika'dan iadesi için Adalet Bakanlığı'na başvurmuşlar. Ben onu düzelteyim, ben Belçika'da değilim. Bunlar, INTERPOL'ün ne kadar dikkatli olması gerektiğine de kanıt sunuyor. Ortada bir suç var ama o bizim suçumuz değil, iktidarın suçu. Kimse içerikten bahsetmiyor, bu Türk halkını haberi olmadan Suriye ile saaşa sokacak bir skandaldı. Bir gün yargılanacaklar ve mahkum olacaklar. INTERPOL onlar için yakalama kararı çıkaracak.