Gündem

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Kobani davası bir kumpas davasıdır, çözüm, demokratik siyaseti yargılamak değildir

26 Mayıs 2024 10:04

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Bizler 10 Ekim’i unutmadık, unutturmayacağız. IŞİD'e karşı dayanışma ve mücadele çağrısı yapanlar tarihin ak sayfalarında yer alacaktır. IŞİD'in yanında olanlar kara sayfalarda yazılacak. Kobani davası da bir kumpas davasıdır. Çözüm, demokratik siyaseti yargılamak değildir." dedi.

Kobani Davası'nda verilen cezalara tepki olarak açıklamalarına devam eden DEM Parti, bu defa Ankara Gar Katliamı'nın gerçekleştiği meydanda toplandı. DEM Parti Ankara İl Örgütü'nün organize ettiği bu açıklamaya Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan da katıldı.

Bakırhan burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin mevcut adalet sistemini eleştirdi. 10 Ekim Ankara katliamını hatırlatan Bakırhan, IŞİD'e karşı mücadele edenlerin yargılandığını, ancak terör örgütünün kendisinin ve destekçilerinin yargı önüne çıkarılmadığını belirtti. Bakırhan, "Demokratik Türk siyaseti yargılanıyor. IŞİD barbarlığı karşısında mücadele edenler yargılanıyor, katliam yapanlar aklanıyor," dedi ve ekledi: "Katliamın zeminini hazırlayanlar asıl suçludur."

Bakırhan, demokratik siyaset yürütenlerin değil, IŞİD'e destek verenlerin yargılanması gerektiğini vurguladı.

Eş genel başkanın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Demokratik Türk siyaseti yargılanıyor"

"Bizler 10 Ekim’i unutmadık, unutturmayacağız. IŞİD'e karşı dayanışma ve mücadele çağrısı yapanlar tarihin ak sayfalarında yer alacaktır. IŞİD'in yanında olanlar kara sayfalarda yazılacak. IŞİD'i yargılamayanlar, IŞİD katliamlarına göz yumanlar, IŞİD'in bu katliamları yaparken aldığı malzemelerinin dahi adreslerinin belli olduğu, bu malzemeleri katliam bölgelerine taşırken, araçların plakalarının dahi belli olduğu bir durumda neyi bekliyorduk? bunların yargılanmasını. Ama kim yargılandı? Demokratik Türk siyaseti yargılandı. Katliam yapanlar yargılanmadı. Katliam yapanlar aklanmaya çalışıldı. IŞİD barbarlığı karşısında mücadele eden, dayanışma çağrısı yapanlar yargılandı. Biz bu yargılamaları tanımıyoruz. Bir suç varsa, IŞİD işledi. Bir suç varsa, IŞİD'e destek veren, göz yumanlar, Ankara'nın bu meydanında bu katliamın zeminini hazırlayanlar suçludur. Demokratik siyaset yürütenler değil. Asıl yargılanması gerekenler bizleri yargılıyorlar.

Kobani davası bir kumpas davasıdır. Çözüm, demokratik siyaseti yargılamak değildir.

Bizim arkadaşlarımız dışarıda olduğu gibi içeride de bu demokratik mücadeleyi yürütmeye devam edeceklerdir. Bu kumpas davası bir gün muhakkak çökecektir. İç siyaseti IŞİD katliamlarıyla dizayn etmeye çalışanlar bir gün mutlaka bunun hesabını demokratik bir yargı önünde vereceklerdir.

"Bu kumpas davası, bizim için, halklarımız için yok hükmündedir"

IŞİD'i yargılamayanlar, Selahattin Demirtaşları, Figen Yüksekdağları ve şu anda cezaevindeki 13 arkadaşımızı yargılamaya devam ettiler. Bu yargılama Kürt halkında, Türk halkında, Türkiye'de yaşayan bütün halklar ve inançlar nezdinde yok hükmündedir ve böyle olmaya devam edecektir. IŞİD hâlâ Rojava'da, Suriye'de, Irak'ta ve dünyanın dört bir yanında örgütlenmeye devam ediyor. Bizler Gültanlar gibi, Figenler gibi, Leylalar gibi bugün de bugünden sonra da IŞİD karşıtı mücadeleye ve dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.

"Susurluk'a rahmet okutacak çeteler kol geziyor"

Ülkedeki hukuk, yargı ve medyanın bir bölümünün de söz konusu muhalifler olunca maalesef gözleri kapalı, kulakları duymuyor. Bakın sokak ortasında cinayetler işleniyor, plakalar ortada, çakarlı araçlar ortalığa saçılıyor ama buna dair kimi trollerin tek bir lafı yok. Bugün bir değil onlarca Susurluk vakası var Türkiye’nin her yerinde. Susurluk’a rahmet okutacak çeteler her yerde kol geziyor. Ama bu trollerin derdi ne? Yalan ve iftira ile DEM Parti’ye yüklenmek. Bunlar gazeteci mi sorusunu defalarca sorduk. Bunlardan gazeteci değil olsa olsa tetikçi olur. İktidara sesleniyoruz: Bu maşaları bizden uzak tutun. Kendi elinizle devlet içinde yeni paralel yapılar ürettiniz. Şimdi bu yapılar elinize ayağınıza dolandı ve feryat figan ediyorsunuz. Yüzünüzü karanlık yapılara değil hukuka ve adalete dönün. Türkiye’nin de sizin de geleceğiniz, Türkiye’nin de demokrasinin de yararı hukuka ve adalete tekrar yüzünüzü dönmenizdedir.

Kobani Davası, diyalogla mücadele zemini için, iktidar için bir fırsat olabilirdi.

Van'da gösterdiğimiz gibi, Türkiye'de yaşanan bu katliamlara karşı birlikte ve örgütlü olacağız. Bu katliamların önüne geçeceğiz.

Rantın, yoksulluğun, yoksunluğun bittiği bir Türkiye için mücadele edeceğimiz söylemek istiyorum."


 

Kobani davasında yüzlerce yıl ceza yağdı: Demirtaş'a 42 yıl, Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza!

6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobani olayları nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 sanığın yargılandığı Kobani davasında 83. duruşmada karar açıklandı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, oybirliğiyle aldığı 130 sayfalık karar metninin özetini sanıkların ve avukatların yokluğunda okudu.

10 yıl önceki Kobani olaylarına ilişkin yargılanan sanıklara ağır cezalar veren mahkeme, 47 ayrı suçtan yargılanan yargılanan Selahattin Demirtaş'a toplam 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a ise 30 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.

Mahkeme, yargılanan 24 sanığa toplamda 407 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Davada 5 tahliye, 12 beraat, 13 tutukluluğa devam kararı verilirken, firari 72 sanık hakkındaki dosya da ayrıldı. 

Karar duruşmasına katılmayan Demirtaş, son savunmasında “Vereceğiniz kararı yüzüme okumanıza fırsat vermeyeceğim. Kendinize okuyacaksınız” demişti.

TIKLAYIN - Kobani davasında karar: Demirtaş'a 42 yıl, Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza! 

TIKLAYIN - Kobani Davası kararları: Kime ne kadar ceza verildi?

TIKLAYIN - Kobani kararına Külliye'den ilk yorum Mehmet Uçum'dan: Milli yargımızla ne kadar gurur duysak az

TIKLAYIN - Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel, 7,5 yıl sonra tahliye edildi: Bizim tahliyeye değil, özgürlüğe ve barışa ihtiyacımız var!

TIKLAYIN - Özgür Özel’den Kobani kararlarına ilişkin ilk açıklama: Kim ne derse desin bu davada bir hukuk yok!

TIKLAYIN - Kobani davasında beraat eden Ayhan Bilgen’den ilk açıklama: Tahliye ya da beraat alanları hedef haline getirmek nasıl bir psikoloji!

TIKLAYIN - Hatimoğulları'ndan "yumuşama" açıklaması: Böyle normalleşme olamaz

TIKLAYIN - Kobani kararına iktidar kanadından ilk yorum: "Hayırlı olsun"

TIKLAYIN - Kobani davası kararının ardından DEM Parti'den açıklama: Bu karar IŞİD lehine verilmiştir; İstiklal Mahkemeleri'nin ruhu hortladı

TIKLAYIN - Barolardan Kobani kararına tepki: Türkiye'de yargı bizatihi siyasi hesaplaşmanın tarafı haline gelmiştir

TIKLAYIN - Kobani davasının eski avukatı Bozan, kararı değerlendirdi: Karar sarayın; tercihini, IŞİD çetelerinden, İŞID barbarlığından yana yaptı

TIKLAYIN - Kobani kararının ardından valiliklerden peş peşe yasaklama kararları geldi

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu'ndan Kobani kararlarına tepki: Adalet terazisi bugün bir kez daha kırıldı

TIKLAYIN - Kobani kararlarına CHP'den tepkiler: Kobani davasında çıkan kararlar AKP’nin siyasi intikamı

TIKLAYIN - Kobani davası kararlarına tepki yağdı: "AKP ve normalleşme sözcüklerinin birbirine mesafesini göstermesi bakımından 'tarihi'"

TIKLAYIN - Kobani davasında 10 yıl hapis cezası verilen Ahmet Türk: Demirtaş'ı hedef haline getirdiler, bunu bir intikam davasına dönüştürdüler